Bir yanda salgın, diğer yanda, ekonominin durma noktasına gelmesi, insanların evlerine kapalı kalması nedeniyle sıkıntılı günlerin yaşanması.

Ülkemizdeki manzara böyle. Dünya genelindeki manzara böyle.

Bu manzaranın açılması, çözümlenmesi ve günlük normal yaşantının yaşanılabilmesi için ne zaman nelerin yapılması gerektiğini de bilen yok. Bu tarihe kadar normalleşme gerçekleşir diye konuşan yok. Sadece, şimdilik 1 Mart 2021 tarihi hedef alınarak bir takım normalleşme veya onun adına gevşeme diyelim yapılacak. Belki, okulların sınıfları açılacak. Belki, lokantalar açılacak. Belki, kafeler açılacak. İnsanların sokaklarda rahat dolaşma imkanı sağlanmasına yönelik kimse garanti veremiyor.

Yaz ayları da kapıda. Kış geldi. Geçiyor. Tarih her gün değişiyor. Sıcaklar başlayınca, yaz ayları geldiğinde ise turizmin gelişmesine yönelik şimdiden rezervasyonlar yapılmaya başlandı. Turizm firması olan arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde ise insanların daha çok yurt dışı gezileri tercih ettiğini konuşuyorlar.

Tabi, bu tercihin sebebi, ülkemizde uygulanmakta olan akşamları sokağa çıkma kısıtlaması. Bizim ülkemizde olduğu gibi diğer ülkelerde de turistlere akşam saatlerindeki kısıtlamalar uygulanmıyor. Bu nedenle rahatlıkla gezilip tozulması mümkün.

Yine de insanlarımız tedirgin.

Günlerce, haftalarca, aylarca evlerinde kalıp, salgının bitmesine katkı sağlayan, salgından kendisini korumak isteyenlerin yanı sıra birde salgınla dalga geçenler var. Hatta, hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasını, ekmek alma, çerez alma bahanesiyle sokağa çıkıp gezilecek tozulacak gün olarak değerlendirenler var. Hafta sonu kapalı olmasına rağmen tabelalarına market yazdırıp açık kalan tekel bayileri, sigara ve içki satmaya devam ediyorlar.

Bir yanda duyarlı vatandaşlarımız diğer yanda bu kuralları hiçe sayıp yasakları çeşitli bahanelerle delen insanlar.

Tam bir ibretlik tablo.

Neresinden utarsanız elinizde kalıyor.

Bu durumun değişmesi için normalleşme kararlarını bekliyoruz.

Aşılanma tam gaz devam ediyor.

Okullarda eğitim yapan bazı sınıflardaki önlemlerin dikkat çekmesi ve bu okullarda şimdiye kadar herhangi bir vakaya rastlanılmayışı da elimizde ileriye dönük güvence veriyor.

Her şey bir yana, özgürlükler bir yana.

Çoluğunu çocuğunu göremeyen, şehirlerarası seyahat edemeyen, özlem gideremeyen insanlarımızın gösterdikleri sabır ise tam takdir edilecek cinsten.

Bir başka takdire şahyan hareket ve beklentiler içinde olanlar ise lokanta, kafe ve restaurant işletmecileri.

Gerçekten de sabırları çok. İnsanların bu ekonomik zorluklarla mücadele etmesinde ve sıkıntılı günlerin aşılmasında çektikleri çileleri görmek ve bilmek bizleri üzüyor.

Gelir sıfır, gider bin beş yüz.

Bu işte bir dengesizlik var.

Bir başka gözle bakıldığında ise, vatandaşlarımız hep bir ağızdan sordukları sorular var. Cevap bekleyen.

Mesela, parti kongrelerinde yayılmayan bu virüs, neden dernek kongresinde tehlike arz ediyor?

Kayak merkezinde veya otellerdeki restaurantlarda yayılmayan bu virüs neden lokantalarda tehlike arz ediyor?

Vatandaşlarımız merak ediyorlar. Bizlerde süreci gözetleyenler olarak gerçekten merak ediyoruz.

Herşey sağlık için.

Bu çok doğru bir söylem. Bu söylemin gerçek olabilmesi için herhangi bir kısıtlama veya yasaklama varsa, herkese adil olarak uygulanmalı. Beş yıldızlı otellerde uygulanmayan bu kısıtlama ile ilgili şikayetler gerçekten dikkat çekiyor.

Gelelim başka bir gözle bakılan bu sağlık ve virüsle mücadele olaylarına. Bazı kişiler, açıklanan rakamlarla ilgili doğru bilgilerin verilmediğini düşünüyorlar. Bu gayet normal. Çünkü, etrafımıza baktığımızda Korona belası nedeniyle tedavi gördüğünü ve karantinada olduğunu söyleyen çok kişi var. Vefat eden kişiler ve cenazelerle ilgili de aynı yaklaşım söz konusu.

Neticede, günler gelip geçiyor. Sıkıntılı günler insanların morallerini bozuyor. Aileler içinde tartışmalara yol açabiliyor. Evlerde tıkalı kalmak zorunda kalanlar, bir an evvel sokağa çıkıp sağlıklı ve huzurlu bir şekilde gezmek istiyor. Sokakta ise virüs ve hastalık belası var.

Bu işin, aşısı bulundu. Şimdi, tedavi yöntemleri de geliştiriliyor. Sonra da sokaktaki mikrobun öldürülmesi için çare bulunur inşallah. Bizlerde normalleşme bekleme yerine, normal yaşantımıza devam ederiz.