Bursa’daki seçim havasının en fazla solunduğu ve konuşulduğu ilçelerin başında Nilüfer geliyor. Nedeni, ilk sırada bu ilçede 20 yıldır belediye başkanlığı yapan Mustafa Bozbey’in Büyükşehir’e aday olması ve yerine varis bırakması. İkinci neden ise AK Parti’nin bu ilçede bir türlü dikiş tutturamaması.

Seçim öncesinde, adaylara bakıyoruz. İki önemli ittifak adayı var. Birincisi Cumhur ittifakı adayı Necati Şahin. Vakur kişiliği, akademik odalardaki çalışkanlığı, fikir ve proje insanı olarak tanınmasının yanı sıra, siyasette de 1977 senesinden bu yana var olması Necati Şahin’e büyük avantaj sağlıyor. Gittiği her kapı açılan ve içeri girdiği kapıda konuşacak konu ve insan bulabilen bir kişi Şahin.

Millet ittifakı CHP’nin adayı ise ilçede 15 yıldır Belediye başkan yardımcılığı görevini sürdüren Turgay Erdem. 15 yıl belediye koltuğunda oturmasına rağmen halk tarafından pek tanınmayan birisi. CHP içinden de bu isme tepkiler mevcut. Nilüfer ilçesindeki seçmenler hala Mustafa Bozbey’in başkan olacağını sanıyorlar. Zaten Millet ittifakı da seçim çalışmalarını bu deyimle sürdürüyor.

Hafta başı Bursahaber Veb TV’de,  AK Parti ve Cumhur ittifakının Nilüfer Belediye Başkan adayı Necati Şahin’le buluştuk. Nilüfer’deki kentsel dönüşüm adına yapılan imar faciasını, imar katliamı olarak isimlendirdi. Sonrasında, bu facianın yaratılmasına yol açan başta Nilüfer Belediyesi olan ve yüzde 0.50 emsali yüzde 150’lere çıkaran projelere imza atıp ruhsat veren belediye görevlilerini eleştirdi. Şahin, “biz göreve geldiğimizde, inşaat proje onaylarında, ruhsatlandırılmasında, vizelerinde ve yapı kullanma izin belgesi verilmesinde tek imza değil, belediye başkan yardımcısının değil, görevli bürokratların imzaları olacak. Kanun ne diyorsa aynı şekilde uygulanacak.” Dedi.

Nilüfer ilçesinde bugünlerde en fazla konuşulan konu ise kentsel dönüşüm adı altında yapılan imar kirliliği. Bazı siteler yıkıldı. Bu sitelerin yıkılmadan önce depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda raporların alınmadığı ortaya çıktı. Müteahhitlerin bazı sitelerdeki dönüşüm için yönetimle sözleşme yaptıkları, hak sahipleriyle sözleşme yapmadıkları ortaya çıktı. İnşaatların uzun sürmesi nedeniyle pek çok vatandaşlarımız kira yardımı alamaz duruma geldi. Evleri yıkılanlar ise hem evsiz kaldılar hem de ceplerinden aile bütçelerinden kira ödemek zorunda kaldılar.

Mahalli seçimler öncesinde bu durum Nilüfer ilçesinde en fazla tartışılan konuların başında yer alıyor. Necati Şahin’e bu durumu sordum.

Şahin; “Allah nasip eder, seçmenlerimiz bizleri seçerde 31 Mart akşamında görevi devir alırsak, Nilüfer ilçesindeki bu kentsel dönüşüm rezaletine son verilecektir. Bu konuda, halkımızın mağdur edilmeden nasıl bir çözüm bulabiliriz sorusuna Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş, İl Başkanımız Ayhan Salman, Milletvekillerimiz ve bütün belediye başkanlarımız ile adaylarımızla birlikte çözüm getireceğiz. Konudan sayın Cumhurbaşkanımızın da haberi var. Nitekim, Bursa mitinginde konuya değindi. Kentsel dönüşüm mağdurlarına AK Parti’nin hizmet eli değecek ve sorunlar en kısa sürede çözümlenecektir” cevabını verdi.

Nilüfer ilçesinde yeşil alanların ticarete açılması ve çocuk parklarının semt parklarının yok edilmesi ile ilgili sıkıntıları da hatırlattık. Şahin, “Nilüfer ilçesi yeni yapılan bir ilçe. 1980’li yıllarda planlaması yapılırken, yüzde 25 inşaat yüzde 75 yeşil alan olarak hesaplanıp imara açıldı. Şu andaki Belediye yönetimi her yıl Nilüfer’de siteler arasında en güzel bahçe yarışması yapıyor. Fakat, ne hikmetse, 2015 yılından sonra kentsel dönüşüm ek imarı ile beraber bu ilçede sitelerin bahçeleri yok oldu. Bahçelere dikilen ağaçlar yok oldu. Zaten, yeşil alan ve parkların imara açılmasıyla sıkıntılar büyüktü. Şimdi de kentsel dönüşümle yeşil alanlar yok edildi. Bakın, eski yıllarda bir site oluşurken, planlaması yapılır, bahçesi, otoparkı, çocuk oyun alanları, yüzme havuzları gibi sosyal ihtiyaçlarda belirlenip, imar edilirdi. Şimdi, bırakın otoparkı, ağaç dikilecek bahçe bile kalmadı Nilüfer’de kentsel dönüşüm yapılan sitelerde. Bu mudur belediye hizmeti...?” diye sordu.

Tabi, Nilüfer’de birde halka yönelik “CHP bu ilçeyi kaybederse, yüzünüz gülmez. Yaşam haklarınıza sınırlama gelir” gibisinden algı var. AK Parti yönetime gelince, başta kültür ve sanat etkinlikleri olmak üzere, bu algılarla ilgili nasıl bir çalışma yapacaksanız? Sorusunu sorduk.

Aldığımız cevap; “bizler, sadece Nilüfer ilçesini kurtarılmış bir bölge olarak değil, Bursa ile bütünleşmiş, bitişiğinde bulunan Karacabey, Orhaneli, Mudanya, Osmangazi ilçeleriyle hep birlikte sosyal, kültürel, ekonomik alanlardaki varlıklarını güçlendiren, sağlıklı bir kent yapma arzusundayız. Böylece, eğitimden, sağlık ve kültür sanata kadar çok yönlü çalışmaların yapılacağı, kimsenin kimseyi rahatsız etmeden mutlu yaşayacağı bir kent olacak Nilüfer. Bakın, birileri çıkmış, Gülümseyin Nilüfer’desiniz diyorlar. Nilüfer ilçesi Mudanya Caddesi’nin bir bölümü Nilüfer’de diğer bölümü Osmangazi’de. Mudanya’ya giderken, Osmangazi sınırlarından geçiliyor. Burada ağlıyor muyuz.  Yada, Mudanya’dan Bursa’ya gelirken Nilüfer ilçesi sınırları dışında güldüğümüz yer yok mu? Nilüfer ilçesi dışındaki ilçelerde yaşayan halkımız, vatandaşlarımız gülmeyip ağlıyorlar mı?  Böyle bir ayrımcılık yapmak, toplumu bölmek değil midir? Ayrıştırmak, ötekileştirmek değil midir?”

Bu sorular gerçekten zor sorular. Çünkü, gerek AK Parti gerdekse diğer siyasi partiler benim bildiğim kadarıyla Nilüfer ilçesinde hiç muhalefet yapmadılar. Dikensiz gül bahçesi gibi çalışan CHP, bin bir tane algı yönetimiyle bu işleri anlatıp, seçmenlerden oy topladı.

Necati Şahin’in birde çok önemli bir tespiti vardı Nilüfer ilçesiyle ilgili dikkat çeken sözleri ise şöyle;

 “Bakın, Nilüfer Kültür-Sanat kenti diye algı var. Fakat, ne hikmetse başkan adayı proje tanıtım toplantılarını Merinos Kültür Merkezinde yapıyor. Demek ki Nilüfer’de yeterli büyüklükte kültür-sanat hizmeti yapılacak merkez yok. Ama, algı yönetimi var. AK Parti ve Cumhur ittifakı olarak biz yönetime geldiğimizde Nilüfer’in en önemli ihtiyacı olan kültür merkezini bu ilçeye kazandıracağız inşallah…”