Transfer tahtasının açılmasının ardından baştan aşağı yenilenip 39 etaplı lig maratonuna çıkan Bursaspor otobüsünün daha ilk kilometerede lastık patlatıp janta oturması camiada müthiş bir burukluğa yol açtı.

Hani yaşananlara ‘nazar’ deyip geçsek haksızlık olur. Çünkü beklenmedik bu gelişme dışarıdaki ‘kem gözler’ in işi değil, iç bünyedeki çalkalanmanın eseri...

Kim haklı kim haksız, neden/niçin gibi sorulara cevap aramak bu saatten sonra anlamsız artık...

1994-95 sezonunda Nevzat Güzelırmak’ın istifasının ardından Bursaspor kendi çocukları Nejat Biyediç ile Ercüment Şeftalioğlu’na teslim edildi. Nur içinde yatsınlar, o muhteşem İnter-Toto destanının mimarı olan bu ikili, bir sonraki sezonu tamamlayamayınca, o günden sonra ‘Bizim evlatlar’ hep kenarda kaldı…

Çok geriye değil yakın geçmişe giderek şöyle bir baktığımızda Bursaspor kökenli üç isim görüyoruz:

Ersel Uzgur, Adnan Örnek ve Mustafa Er…

Bizim çocuklardan Ersel, Hikmet Karaman’ın göreve gelişine gurur yaptı, kapıyı vurup çıktı…

Adnan bir maç kaybedince duygusal davranıp görevi bıraktı...

Mustafa ise izlediği futbolcular Samet Aybaba tarafından beğenilmeyince ‘Başım belada’ diyerek ayrıldı…

İşte o Mustafa var ya, daha sonraları ‘gel’ dediler geldi, şimdi de ‘git’ dediler gitti!

Mustafa Hoca’nın ekibinde yer alan Serdar Kurtuluş, Fatih Şen, Murat Alkan ve de Pablo Martin Batalla ekrandan ve radyodan onlarca maçını anlattığım yöneticiliğini yaptığım medyada çok sayıda röportajlarının yayınlandığı, tanımakla gurur duyduğum ‘Bizim Çocuklar’ dır ve bu kulübün birer değerleridir...

Bundan sonra hem onların hem de Bursasporumuzun yol açık olsun...

Anladığım kadarıyla yönetim ile hoca arasında yaşanan sıkıntının temelinde transfer yatıyor.

Dolayısıyla da menajerler!

Onlar öneriyor, yönetim de uygun bulduğunu alıyor...

Şöyle dönüş geçmişe bakıyorum da...

Bursaspor geleneğinde transfer edilecek futbolcuların önce onayı alınır, ‘Yeşil Beyazlı formayı canı gönülden giymek istiyorum’ diyenlere kulübün kapıları açılırdı.

Şimdilerde ise Bursaspor’ da oynamak istemediğini açık ve net söyleyip firar eden futbolculardan söz ediyoruz... Ya da talibi çıkan gençlerimizi ‘saklasak mı yoksa kiralasak mı?’ diye kafa yoruyoruz.                                                                                                

Sadece Bursaspor değil Türk Futbol tarihine adlarını altın harflerle yazdıran  Mesut Şen, Ersel Altıparmak, Vahit Doğan, Recai Uysal, Feridun Özdiker, Sinan Oral, Sedat Özden, Beyhan Çalışkan, Sinan Bür ve Adnan Örnek ile Turan Şen gibi bu formayı yıllar boyu eskiten nice isimlerin en büyük güvencesi renklerine vuruldukları Yeşil Beyaz romantizmiydi. ..                                                                                                     

Bursaspor’a böyle futbolcular lazım şimdi. Marifet onları bulmakta, eğer Türkiye’de kalmışsa..