Bu ülkenin vatandaşı olmak elbette gurur verici.

Ancak bir o kadar da zor.

İnsanın sinirlerinin çelik gibi olması gerekiyor öncelikle.

Etrafımızı da can sıkıcı hatta cana tak ettirici öyle çok gelişme yaşanıyor ki…

Biri bitmeden de diğeri başlıyor musibetlerin.

Pek çoğu da arkası yarın misali biteviye sürüyor.

Hani ülkenin sınırlarını filmlere konulan Akıllı işaretler dedikleri uyarılarla donatsak yeridir.

Genel izleyici kitlesi, 7 yaş ve üzeri için, 13 yaş ve üzeri için,  18 yaş ve üzeri için,  Şiddet/korku, Cinsellik, Argo - Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar …

Hatta bunlar da kesmez 7 yaş 13 yaş üzerinin yanına iki üç yaş için tehlikeli diye bir ibare daha koyabiliriz.

Müslüme’yi duydunuz değil mi?

Ölümüyle tanıdık o bebeciği.

Yok ölümüyle değil katledilmesiyle…

Müslüme’nin kaybolduğuna ve arandığına dair haberi görünce eşim hiç duraksamadan ‘‘Yavrucağı birisi kaçırıp tecavüz etmiştir sonra da öldürüp bir yerlere ya atmıştır ya gömmüştür’’ dedi.

Hanımın bu ön görüsü beni hiç şaşırtmadı; hatta büyük olasılıkla da ailesindendir diye görüş bile bildirdim.

Eminim pek çoğunuzun evlerinde de olaya dair bizimkine benzer diyaloglar yaşanmıştır.

Fark ettiniz mi dostlar?

Böylesi bir vahşeti bize bile vakai adiyeden kabul ettirecek kadar sinmiş üzerimize çocuğa tecavüz istismar ve çocuk cinayeti haberleri.

Bu insanlık suçu sadece bizim coğrafyaya özgü değil tabi ki;

Sapıklar dünya vatandaşı oldukları için her ülkede varlar.

Varlar da işin içine adları Ayşe, Duru, Leyla, Müslüme gibi bizim adlarımızla aynı olanların haberlerini gördükçe daha bir canı yanıyor insanın.

Sapıklar için cinsiyetin de önemi yok;

Hayatlarını kararttıkları, çoğunlukla da hayattan koparttıkları isimlerin arasına Ahmetleri de, Mehmetleri de, Hakanları da koymaktan hiç çekinmiyor şerefsizler.

Küçücük kız çocuklarına kadın muamelesi yaparak onlarla evlenmeye çalışanları ve genellikle de başaranları ise hiç saymıyorum.

Onlar başka bir tür.

Biliyorum bu konu hiçbir zaman tarihe gömülmeyecek, sadece çeşitli saiklerle en çok üzerleri örtülecek ve Murphy’nin dediği gibi gerçek sorunun gerçek çözümü hiç bulunamayacak.

Yavrucuklar çok eskiden olduğu gibi şimdilerde de uzak gelecekte de tecavüzlere uğrayıp katledilecekler bize de alışıp kanıksamaktan başka bir çare kalmayacak.

Mı..?

Aslında bir çare var.

‘’Yok sallandıracaksın birini ikisini Heykel Meyanın da  bak bakalım çocuğa tasallut eden kalıyor mu kalmıyor mu?’’ gibisinden ironik bir şey değil bu dediğim çare…

Bu çare amasız, fakatsız, mahkeme de uslu durdu diye indirimsiz ve en önemlisi tarafsız bir şekilde  suçla orantılı cezayı uygulamak kadar kolay aslında.

Dilerim bir gün birileri bunu akıl edebilirler.

Bu arada Müslüme’nin cansız bedeni bulundu ve dedesi gözaltına alındı.

Buna da hiç şaşırmadık.

Bizim inançlarımıza göre zaten yeri orası da, yine de duamızı gönderelim bari;

Mekanın cennet olsun Müslümecik….