Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Müslüman mısınız? diye sorulursa

Yazının Giriş Tarihi: 19.10.2020 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.10.2020 00:03

Hafta arası Fomara meydanından yukarı doğru aceleyle yürüyordum, bir randevuya biraz da geç kalmıştım haliyle, nefes nefese telaşla koştururken, birinin omuzunda kamera, diğerinin elinde bir mikrofon, temiz yüzlü iki genç tebessüm ederek yolumuzu kesmiş oldu.

-Beyefendi bir sorumuz olacak cevaplar mısınız?

Yüzüm de takılı olan maskeden nefret ediyordum zaten rahat nefes almak için maskeyi indirerek.

-Buyurun

-Müslüman mısınız-

-Elhamdülillah

-Kelimeyi Şehadet edermisiniz?

-Eşhedü En La ilahe illallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Resulullah.

-Çok güzel, peki anlamını da söyleyebilir misiniz.

-Ben şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki, Muhammed Aleyhisselam onun kulu ve elçisidir.

-Bravo tebrik ederim çok iyiydiniz.

Röportajı yapan genç kardeşimiz cevaplarımızı doğru ve şaşırmadan, kekelemeden verdiğimiz için gayet mutlu, kendi medyasının ismini söylüyor, ben de kendi ismimi söyleyince, kameraman ''abi ben seni iyi tanıyorum'' diyor selamlaşıp koşturarak geç kaldığım randevuya koşturuyorum.

Yürürken düşünüyorum aynı zaman da Kelimeyi şehadeti okumayı ve manasını bilmeyi bana rahmetli babam Ahmet Koyuncu, çocukluğumda öğretmişti. Aralıklı olarak çağırıp ''kelimeyi şehadet getir bakalım'' derdi bizde okurduk ve kendisi de mutlu olurdu.

1974 Yılın da Polatlı da otururken okul tatillerinde dinimizi öğrenelim diye bizi cami de Kuran kurslarına gönderirdi. Berbat bir hoca vardı çocukları devamlı döver uzun sopası daima yanında durur her gün çocukları döverdi. Bu dayaklar neticesinde bir ay dayanmıştım camiye vermemiz gereken aylık 20 lira yı verip bir gün sonra isyan bayrağını açmıştım. Hoca duaları okutuyor, doğru okuyoruz ve yine ''aç elini '' diyerek sopayı kin ve nefret içinde vururdu. Ders bittikten sonra emin olmak için ezberlediğim duayı çimden okuyup kitapta ki ile karşılaştırıyorum doğru çıkıyor, bir harfin de bile yanlış yok, diğer çocuklar duaları okurken doğru okuyor, yine ''aç elini'' talimatıyla karşılaşıyor.

Bizi cami den soğutan ve uzaklaştıran bu hoca nın yıllar sonra bir Polatlı ziyaretin de vefat etmiş olduğunu Halam dan öğreniyorum ve enteresan bir şey söylüyor.

'' .... hoca tuvalette muska yaparken ölmüş.!''

bir an düşünüyorum da nasıl böyle bir şey olabilir, bu hoca gerçekten böyle bir hata yapabilir mi.? Günahı boynuna fakat benim gibi bir çok çocuğu cami den soğuttuğuna bizzat şahidim üstelik bu eğitimi aylık ücret vererek almaya çalışıyorduk.

Babamın evde başlayan din eğitimi gayet doğruydu aslında, kendisi dinimizi iyi bilir iyi anlatırdı, hiç bir zaman nefret dili kullanmaz her dönem sevgi dilini kullanırdı, aslında tüm dünya genelinde ihtiyaç duyulan duygu ve aşk budur, İslamiyet'in sevgi dili kullanılması gereken evrensel bir dil dir.

Günümüze baktığımızda ise bu neslin babaları din den biraz kopuk gibi bana mikrofonu tutan ve soruları soran genç kardeşimizin verdiğim doğru ve kesintisiz cevaplardan mutlu olmasını şuradan anlayabiliriz. Mikrofon uzattığında büyük çoğunluğun soruları hiç cevaplayamaması, yarım cevaplaması, yanlış cevaplaması eminim ki onu ve kameramanı üzmüştür. Toplumun genel ortalamasına baktığında Müslüman mahallesin de salyangoz satıldığını net olarak görmüş ve üzülmüştür.

Camilerin siyasete dahil edilmiş olması, tarikat ve cemaatlerin bir siyasi partinin nereyse arka bahçesi olması, hatta bu kesimin liderlerinin, adeta yarışırcasına bir lider için oy isteme yarışına girmeleri, toplumu din den daha da uzaklaşmıştır. Herkes şapkayı önüne koyup düşünmek zorunda okul isimlerini değiştirip İmam Hatip yapmakla bu işler düzelmez. Esenkalın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.