Başta Bursalılar olmak üzere yakın coğrafyada hemen herkesin yakından tanıdığı Mudanya’da ne olursa olsun hemen duyulur, Bursa’da konuşulur, olaylar büyütülür bazen Ankara’ya kadar taşınır… Oradan gelen sızıntılar da sıkıntı yaratır… 

İki tek atmak, nefes almak, güneşin tadını çıkarmak isteyen herkes için Mudanya hep ilk sıralarda gelir… Batısı Karacabey, güneyi Bursa, doğusu Gemlik ve kuzeyi Gemlik Körfezi ile sınırlanan Mudanya, Bursa merkeze 32 kilometre uzaklıkta şirin bir deniz ilçesi. Gemlik Körfezi’nin güney yüzünü kaplayan ve Bursa Ovası’nı denizden ayıran Mudanya dağları, doğu-batı yönünde uzanıyor. Belli başlı akarsuyu Nilüfer Çayı… Dar bir sahil şeridine sahip olmasına karşın Mudanya özellikle yaz aylarında 100 bin kişiye ev sahipliği yapıyor. Oysa arazisi oldukça engebeli… Mudanya’da Akdeniz ikliminin etkisi hüküm sürer. Yazları çok sıcak değil ama kurak geçer. Kışları ılık ve yağışlıdır. En soğuk ayı şubat, en sıcak ayı ağustostur. Yıllık yağış miktarı son ölçümlere göre 614 mm. Poyrazı da pek ünlüdür.

İlçenin tarihi milattan önce 7’nci yüzyıla kadar gider… İlk adının Myrlea olduğunu biliyoruz. 12 İyon şehir devletinden olan Gemlik ve Erdek’in de aralarında bulunduğu Mudanya’nın Kolofonlular tarafından kurulduğu yazıyor kitaplarda. Zaman zaman işgale uğrayan yerleşim birimi, Makedonya Hükümdarı 5. Filip (PHLIPOSS) tarafından yıkılmış ve yerine, Apameia adı ile yeni bir şehir inşa edilmiş. Bu şehir de işgale uğramış ve imar edilerek Montania adını almış.

Mudanya adı buradan geliyor.

Mudanya, 1321 yılında Orhan Bey tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katıldı ve Mondros Mütarekesi’nden sonra, önce İngiliz istilasına uğradı. Fakat Jandarma Onbaşısı Şükrü Çavuş’un İngiliz Deniz Piyadesinin çıkartma yaptığı iskelede İngiliz ordusundan bir binbaşı ile bir eri öldürmesi üzerine bu işgal bir gün bile sürmeden bitti.

25 Haziran 1920’de gerçekleşen bu olaydan 11 gün sonra İngiliz ordusunun yerini Yunanlılar aldı. Düşman işgali altında 2 yıldan uzun süre kalan Mudanya, 12 Eylül 1922 günü Yunan işgalinden kurtuldu. Türk Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren anlaşma 3-11 Ekim 1922 tarihleri arasında yapılan konferans sonucunda Mudanya’da imzalandı ve Mudanya Mütarekesi adını aldı. Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda mütarekenin çok büyük önemi vardır. Taraf artık İstanbul değil Ankara’dır…

İşte böylesine tarihi derinliği olan Mudanya’da olan bitenlerin sancılarını dinledik önceki gün. Yapılanlar, yapılacak olanlar, projesi hazır olanlar, yapımı devam eden inşaatlar, parklar, sanayiye ayrılan yerler…

Kipa’nın olduğu yeri satın alan Özdilek’le takastan yana bir belediye başkanı vardı karşımızda. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Yazaki ve Türk Prysmian için de aynı yöntemin geçerli olduğunu söylerken oldukça samimi tavırlar sergiledi. Belediye Meclisi’nde yaşananlara değindi. Araç alımında yaşananları anlattı ve “Haramilere yer yok burada” diye konuştu. Tüm kıyıda hareketli bir yaşamdan yana olduğunu belirtmeliyim. İmar uygulamalarında kılı kırk yardıklarını vurgularken eksik kaldığı yerler için “iki dönem belediye başkanlığı yapacağım” gibi iddialı bir söz de sarf etti.

Mudanya Belediye Meclisi’nin CHP’li 4 üyesi Metin Uyanık, Metin Bağcı, Mahmure Uçar ve Mustafa Ay’ın yerine Caner Tafsin, Engin Tokgöz, Gülbeyaz Ispalar ve Naciye Öztürk’ün göreve davet edildiğini de öğrendim toplantıda. Baştan alınan “meclisten istifa” dilekçeleri burada devreye girmiş…

Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesinde gerçekleşen toplantıya, CHP İl Başkanı Şadi Özdemir, İl Sekreteri Muharrem Or ve Mudanya İlçe Başkanı Ergül Batman da katıldı.

Türkyılmaz’ı oldukça kararlı ve biraz da gergin gördüğümü söylemeliyim. Şimdi biraz daha sakin olma zamanı. Bundan sonra atılacak adımlar ve sarf edilecek sözler, hem kendisi hem de CHP için çok önemli…