Yapılanma hep yarım, mirası çabuk tüketiyoruz. Aslında düşünülmesi gereken Uluslar Ligi’nde küme düştükten sonra sorunların giderilmesi ve kabuk değiştirme operasyonuna gidilmesi yerine covid-19 problemiyle dengesi şaşan Avrupa ve Dünya Kupası eleme oyunlarında alınan bir kaç galibiyet sonrası kralın çıplak olduğunun farkına varılmamasıydı. Avrupa Şampiyonası’nda teknik-taktik-organizasyon-skor açısından sınıfta kalışımız, tüm sorunları halının altına süpürmemizin en net sonucuydu.
Türk Futbolunun en büyük ünvanı olan ‘Ülke Futbol Direktörlüğü’nü taşıyan Fatih Terim belki de yarım kalan projelerini tamamlayamadan bu ünvanı iade etti. Halbuki kendisini Türk futboluna armağan eden Piontek, sistemi-çalışması-uygulamalarıydı bu yüzden bu temeli en güçlü atması gereken futbol adamı ta kendisiydi. Milli Takımlar yap boz tahtası olamaz. Ülke futbolunda ‘ekol’ alt yaş gruplarından itibaren Milli Takımlardan ülke futboluna yayılır oluşur. Ancak günlük başarıları geleceğe tercih ettiğimiz için A Milli Takımda da oyuncu tercihlerini çalışan tüm teknik adamlar turnuvalarda iyi netice almak uğruna yapılanma yerine sürekli bilinen oyuncularla yaptılar ve bu oyuncuların futbolu değil ancak futbolun bu oyuncuları bırakacağını düşünmediler. Kuntz’u önemsiyoruz, çünkü tercihi uzun yıllardır ilk defa futbolun içinden gelen bir yönetici yaptı (Altıntop) Dünya Kupasına önemli rakipleri play-off’larda geride bırakarak gitme şansımız var ancak kolay değil. Açıkçası reklam için tamam ancak gene bir çok sorun ört bas esilecek. O yüzden devamlılığı turnuvaya gidemesekte yapılanma için bir futbol aklına teslim olmayı daha fazla önemsiyorum. Sporcu yetiştirmekte tesis ve nüfus olarak dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız, o zaman sorun madeni doğru işlemekte. ‘Başarılar Milli Organizasyon.’
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Deniz KOLGU
Mirası çabuk tüketiyoruz
Yapılanma hep yarım, mirası çabuk tüketiyoruz. Aslında düşünülmesi gereken Uluslar Ligi’nde küme düştükten sonra sorunların giderilmesi ve kabuk değiştirme operasyonuna gidilmesi yerine covid-19 problemiyle dengesi şaşan Avrupa ve Dünya Kupası eleme oyunlarında alınan bir kaç galibiyet sonrası kralın çıplak olduğunun farkına varılmamasıydı. Avrupa Şampiyonası’nda teknik-taktik-organizasyon-skor açısından sınıfta kalışımız, tüm sorunları halının altına süpürmemizin en net sonucuydu.
Türk Futbolunun en büyük ünvanı olan ‘Ülke Futbol Direktörlüğü’nü taşıyan Fatih Terim belki de yarım kalan projelerini tamamlayamadan bu ünvanı iade etti. Halbuki kendisini Türk futboluna armağan eden Piontek, sistemi-çalışması-uygulamalarıydı bu yüzden bu temeli en güçlü atması gereken futbol adamı ta kendisiydi. Milli Takımlar yap boz tahtası olamaz. Ülke futbolunda ‘ekol’ alt yaş gruplarından itibaren Milli Takımlardan ülke futboluna yayılır oluşur. Ancak günlük başarıları geleceğe tercih ettiğimiz için A Milli Takımda da oyuncu tercihlerini çalışan tüm teknik adamlar turnuvalarda iyi netice almak uğruna yapılanma yerine sürekli bilinen oyuncularla yaptılar ve bu oyuncuların futbolu değil ancak futbolun bu oyuncuları bırakacağını düşünmediler. Kuntz’u önemsiyoruz, çünkü tercihi uzun yıllardır ilk defa futbolun içinden gelen bir yönetici yaptı (Altıntop) Dünya Kupasına önemli rakipleri play-off’larda geride bırakarak gitme şansımız var ancak kolay değil. Açıkçası reklam için tamam ancak gene bir çok sorun ört bas esilecek. O yüzden devamlılığı turnuvaya gidemesekte yapılanma için bir futbol aklına teslim olmayı daha fazla önemsiyorum. Sporcu yetiştirmekte tesis ve nüfus olarak dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız, o zaman sorun madeni doğru işlemekte. ‘Başarılar Milli Organizasyon.’