Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Minteks'te Özkan İrman ile sohbet

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.03.2021 00:00
Hafta sonu yasaklarının kalkması ile bir nebze dost ziyaretlerine de başlamış olduk. Avukat arkadaşımız Cüneyt Bülent Şeker ve Avukat Murat Arat ile cumartesi günü için sözleşerek Bursa çıkışında bulunan Minteks dinlenme tesislerine giderek sahibi Özkan İrman beyi ziyaret edecektik. Fakat Murat Arat arkadaşımızın Selçukgazi köyü yakınında bulunan yazlık evinin soyulma haberi gelince moralimiz bozuldu doğal olarak Murat bey oraya gitmek zorunda kaldı. Arkadaş grubumuza yeni katılmış olan genç stajyer  avukat kardeşimiz Güven Savgat ile birlikte Bursa dan geçip İzmir, Balıkesir, Manisa, Çanakkale istikametine giden her vatandaşın gayet iyi bildiği mola yeri Minteks'e doğru yola çıktık. Aslında Minteks'i çoğu kişi yalnızca dinlenme ve mola yeri olarak sanabilir, fakat işin boyutu öyle değil elbette. Tesisin sahibi Özkan İrman bizi güler yüzüyle idari binada yazıhanesinde karşılıyor adeta kırk yıllık dost gibi sıcakkanlı ve samimi. (En sevdiğim insan modeli) bizde bu içten samimiyete tebessüm ediyoruz. Biraz sohbetten sonra dışardan baktığımızda tahmin edemediğimiz güzellikleri görüyoruz binanın içinde, üst ve alt katları geziyoruz, üst kat harika dizayn edilmiş. Özkan İrman beyin kendi markasını yaratıp dünya ya sattığı ürünleri görüp mutlu oluyoruz bu vatanı seven bireyler olarak, havlu, bornoz, temizlik ürünleri gibi deyim yerindeyse birbir çeşit ürün ve Türk markası olması bizi keyiflendiriyor. Ülkemizin her alanda Özkan İrman gibi müteşebbis ruhlu karekterli insanlara ihtiyacı vardır. Fabrikayı gezmeye devam ediyoruz, yüzlerce ödül ve plaketler vitrinlerde yerini almış, özel bir oda da ise küveyt tarzı ağaçtan yapılı bir banyo yapma aracı görüyoruz, kovboy filmlerinde kullanılan model, az ilerisinde suyu akan bir çeşme ve şu doldurup küvette dökeceğiniz bir fıçı, görünce gülümsüyorum, Özkan bey ise konuyu daha detaylı açıklıyor ve etrafta bir çok temizlik ürünleri de dikkatimizi çekiyor. Alt kata iniyoruz ve üreten işçi kadınları farklı bölümlerde görüyoruz, yüzlerinde covit-19 tedbirleriyle alakalı, hepsi işlerine öyle konsantre olmuşlar ki çoğu geldiğimizi bile farketmiyor. İşlerini severek yapıyorlar buna eminim demek ki patronları emeklerinin karşılığını ziyadesiyle veriyor, çünkü işçi emeğinin karşılığını alıyorsa işine ve işverenine sahip çıkar bunu görüyor ve hissediyorum. Kadın işçilerin karınca misali çalıştıklarını görünce aklımdan Orhan Veli nin bir şiiri geçiyor. Güzel kadınları severim İşçi kadınlarıda severim. Güzel işçi kadınları Daha çok severim! Orhan Veli. İdarî ve imalat bölümünü gezdikten sonra restorant bölümüne geçip yemeklerimizi yedik ve olmazsa olmasınız çay faslında sorularımızı soruyoruz Özkan beye, cevapları aliyor ve kafamıza not ediyoruz. Mezeci Çırağı diyor ve anlatmasını bekliyoruz. Bursa'da yaşayanların aşina olduğu tarihi Prinç Han da 1970 lerin Türkiye'sinde geçen kendi çocukluğunu kaleme aldığı bu kitap bir nevi babası Mezeci İsmail Hakkı'ya vefa duygusunun yansımasıdır. Kitapta ülkemizde yaşayan ve her daim yaşayacak olan insan modelleri akıcı bir dille anlatılıyor. Özellikle ömrün de ilk kez annesinin baskısı ile oruç tutup sağa, sola bulaşan Deşkel Mustafa sizin bile ayarınızı kaçırabilir.! Bu tipler çevrenizde mutlaka vardır. 2017 Yılında yapımcılığını üstlenerek Mezeci Çırağı filmini de çektiren Özkan İrman büyük bir hayalini gerçeğe çevirmiş, olayın maddi getirisi veya götürüsünü bilemeyiz fakat ne olursa olsun bu büyük hayali gerçekleştirmek her insana nasip olmaz, ne mutlu Özkan beye. Yaş grubu olarak aynı dönemin insanlarıyız Özkan İrman ile bir çok sevgimiz, hobimiz, beğenilerimiz örtüşüyor elbette. Müteşebbis ruhla Mezeci Çıraklığı ile stajını yapmış olduğunu düşünüyorum, bizim yaş grubumuz da babalar çocuklara ilk okul cağında benzeri işleri yaptırarak aslında bir nevi eğiterek çalışma hayatına ve ticarete hazırlamış olurlardı, kendi çocukluğuma baktığımda lokantanıza gidip babama yardım etmeyi severdim, günümüzde ise artık böyle bir şey kalmadı diyebilirim, bu dönemin anne ve babaları çocuklarını el bebek gül bebek çıtkırıldım tarzında yetiştiriyorlar. Özkan İrman hayatı dolu dolu yaşamış, küçük bir işletmeyi büyüterek devasa bir fabrikaya dönüştürmek kolay değil, bunu başarmış, ve bu hengamede bana hediye ettiği ve tek, tek imzaladığı 18 kitabını hediye etti yazarlık, şairlik, senaryo yazmak, film çektirmek gibi bir çok başarı, yeni kitabı da yolda, bu telaşa bu kadar kitabı yazmaya nasıl zaman ayırabildiniz diye soruyorum, gülümsüyor "hepsi hayatın içinden ve ben sabah 6 da ayaktayım bir şekilde zaman buluyorum" diyor. Özkan İrman beyi tanımaktan büyük keyif aldım kendisine sağlıklı uzun ömürler ve daha nice başarılar diliyorum.  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.