Hatalı ve aşırı beslenmeleri yetmezmiş gibi en yakın mesafelere bile araba ile giden, tüm gün masa başında oturarak çalışan yetişkinleri bekleyen ciddi bir tehlike var. Hatta sadece yetişkinleri değil, abur cuburla beslenen, tüm gün bilgisayarın ya da televizyonun başından kalkmayan çocukları bile ilgilendiriyor bu tehlike.

Beslenme hatalarının ve hareketsizliğin sonucunda kilolu insanların toplumdaki oranı eskiye göre çok daha fazla. Bu kişilerin çoğu farkında olmasa da şekerleri sınır değerlerde hatta daha yüksek değerlerde olabilir. Tansiyonları, yine onlar fark etmeseler de, normalin üstünde olabilir. Kanlarında trigliserid düzeyi yüksek, HDL düzeyi düşük bulunabilir. Her biri sağlığı başlı başına tehdit etmeye yetecek kadar önemli olup kalp damar hastalıkları bakımından risk oluşturan bu sorunlar bir araya geldiklerinde adeta bir suç örgütü gibi davranır. Bu suç örgütünün adı metabolik sendromdur.

Uluslararası Diyabet Federasyonunun (İDF) tanımına göre bir kişide metabolik sendrom olduğunu söyleyebilmemiz için biri bel çevresindeki genişleme olmak üzere şu beş kriterden en az üçü birlikte olmalı:

1. Açlık kan şekerinin 100 mg. veya üzerinde olması.

2. Kan basıncının 130 / 85 mm Hg veya daha üstünde olması.

3. Trigliserid düzeyinin 150 mg veya üzerinde olması.

4. HDL değerinin kadınlarda 50 mg'ın, erkeklerde 40 mg'ın altında olması.

5. Bel çevresi genişliğinin kadınlarda 80 cm. veya üzerinde ve erkeklerde 94 cm. veya üzerinde olması

Şeker hastalığı, iyi tedavi ve takip edilmezse başta kalp damar hastalıkları olmak üzere pek çok hastalığın ve erken ölümlerin nedenidir.  Hipertansiyon kalp damar hastalık riskini ciddi oranda yükseltir.

Kanda trigliserid yüksekliği ve iyi huylu kolesterol olarak tanımlanan HDL düşüklüğü de kalp damar hastalıkları bakımından risklidir.

Kilolu olmak zaten başlı başına bir hastalık üreticisi durumundadır.

Bu durumların her biri kalp damar hastalıkları riskini arttıran etkenler arasında oldukları için bir araya geldiklerinde risk çok daha yüksektir. Uluslararası Diyabet Federasyonu'na göre metabolik sendromu olan kişilerde kalp krizi ve felç ihtimali, böyle bir sorunu olmayanların üç katıdır.

Metabolik sendromu olan kişiler yaşam tarzlarını düzelttiklerinde zayıflamayı başarabilirler. Böylece kalp damar hastalıklarına yakalanma riskleri azalır.

Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.