Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Masum’’ bir pencere: Ben kendimi her zaman en kötüsüne hazırlarım

Yazının Giriş Tarihi: 29.03.2023 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.03.2023 00:01

Sevgili okurlar hepinize merhaba. Ben Klinik Psikolog Eslem Aydın.

Hepimiz etrafımızda ‘ben en kötüsüne hazırlıklı olayım da iyisi olursa daha çok sevinirim kötüsü olursa da hazırlıklı bulunurum’ diyen kişiler görmüşüzdür. Hatta belki de çevremizdekilere gerek kalmadan bu sözleri kendinize de söylediğiniz oluyordur. Şimdi biraz durup düşünelim.. Bir olayın sonucunu yaşamadan veya o sonucu deneyimlemeden kendinizi en kötü senaryoyu düşünmek gibi bir hazırlık sürecinde buluyor musunuz ? Eğer cevabınız evet ise yazının bundan sonraki kısmı sizin için daha anlamlı olacaktır. Ancak cevabınız hayırsa bile yazının devamında kendinizden parçalar bulabileceğinizi söylemek isterim.

İlk bakışta oldukça masum gelen bu düşünce arka planında insanın bir durumla baş edebilmesini sağlayan kaynakların önüne bariyer olmaktadır. Sürekli olarak en kötüsünü düşünmek; en kötü senaryo gerçekleşmeden kişinin kendini koruyabildiğine yönelik sahte bir gerçeklik yaratır. Bu sahte gerçeklik aslında bir kaçış noktası oluşturmaktadır. Peki neyden kaçınıyoruz ?  İstenmeyen en kötü sonuçtan mı yoksa duygularımızdan mı ? Derinlemesine düşünmeden baktığımızda sanki istemediğimiz ve gerçekleşirse bizi oldukça fazla yıpratacak olan olaydan kaçınmak cevabını verebiliriz. Ancak temas edilmeyen her duygu zamanla, insanın içinde ‘hep düşündüğü hazırlıklı olmaya çalıştığı en kötü senaryodan’ daha fazla yara açar. Bir ihtimale fazlaca odaklanıp o ihtimalin felaket senaryosunu yaratmak bir illüzyondur. Bu illüzyonun getirisi olarak kişi; endişelenerek, daha fazla düşünerek ve olası tedbirler alarak aslında olayın kendisini engellemeye çalıştığını sanmaktadır. Ancak engellediği şey ‘şu an ve burada hissettiği duyguya yer açmadan duygunun kendisinden kaçmaktır’.

Felaketin kendisi ve yarattığı duygular o kadar ağırdır ki bunu deneyimlememek için çeşitli davranışlar içerisine girer insan. Hayatındaki kişilere sürekli olarak ‘ İyi miyiz ? Bir sorun var mı ? ‘Benim yüzümden mi suratın ?’ asık gibi bir sürü soru sorarken buluverir kendini. Çünkü bunları sormazsa yaşayacağı kaygı veyahut korku çok büyüktür. Bu büyüklük karşısında ise ‘tedbir’ alarak, ve sürekli bilgi toplamaya çalışarak duygusunu minimize etmeye çalışır. O an için ‘azaltabildiği’ duygu ham haliyle yaşanmadığı için kişinin yaşam bavuluna koyduğu ekstra bir yükten fazlası değildir. ‘‘Olası tüm senaryoları bul, felaketleştir ve ne yaparsın diye planla !’’ şeklinde konuşan bir zihin ile ağır yaşam bavulunu taşımaya devam eder. Bu şekliyle gerçekleşen durumlarda sorulan her ‘iyi miyiz’ sorusu , insanların en ufak yüz hareketinden nasıl olduklarını anlamaya yönelik çaba, en kötüsüne yönelik hazırlık yapmak gibi sergilenen her bir  davranış kişiye kısa vadeli bir rahatlık hali sağladığı için sürekli kullanılarak sürmeye devam eder. Ancak bahsi geçen her  davranış kişiyi kendi potansiyelinden ve baş etme gücünden uzaklaştırmaktadır.

Ya başarısız olursam diye bir işe girmemekten ya uçak düşerse diye uçağa binememeye kadar pek çok örnekte deneyimlemekten kaçındığımız kaygı ve korku duygusu ile aramıza mesafe koyarız. Fakat kaygı ve korku uzak durulması gereken değil hayatımızda yer açabilmemiz gereken duygulardır. Peki hiç mi temkinli davranmamak gerekir ? Elbette ki hayır. Gerçekçi bir tedbir almak ile insanın kendini adeta cezalandırır gibi en kötü senaryoya yönelik hazırlaması arasında farklar vardır. Felaketleştirilen durumlara yönelik hazırlıklar yapmak çoğu durumda işe yaramamaktadır. Çünkü bir şeyin zihnimizdeki korkusu ile gerçek hayatta deneyimlenerek yaratacağı korku aynı olamaz. Bu yüzdendir ki düzenli olarak en kötü senaryoya yönelik hazırlık içerisinde giren kişilerin ‘yaşamayı bile bir görev haline getirmesi’ olası bir sonuçtur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.