İnsanların herhangi bir konuda ve olayda karşılaştıkları krizi fırsata çevirmesine yönelik pek çok vakaya tanık oluyoruz. Ülkemizde de Korona Virüs tehlikesinin baş gösterdiğinin açıklanmasıyla birlikte tıbbi maske ve kolonya fiyatları füze gibi uçtu.

Bulaşıcı özelliği taşıyan ve dünyanın pek çok ülkesinde ölümcül yaralar açan bu Korona illetiyle ilgili olarak halkımız arasında doğru veya yanlış pek çok bilgi dolaşıyor. En önemlisi ise insanların evlerine gıda stoklaması yapmaya başlaması. Tabi, korunmaya yönelik de yapılan bazı uygulamalar yok değil. İlk başta tıbbi maske kullanımı var. Bu illet ortaya çıkmadan önce maske fiyatları Medikal satışı yapılan dükkanlarda 75 kuruştu. Yani, bir liranın bile altında. Eczanelerde de ortalama bir liradan satılıyordu.

Şimdi, bakıyorum, toptan satışları 3 lira 50 kuruş olmuş. Eczane satış fiyatları 6 lira ile 7 lira 50 kuruş arasında değişiyor. Hani, birkaç gün içinde fiyatlar, yüzde 700 artmış desek yalan söylemiş olmayız.

Tabi, Korona virüsü tehlikesiyle beraber, insanların günlük hayattaki pek çok gündem maddeleri de değişime uğradı. Suriye Savaşı gündemden iyice düştü. Siyaset ülkemizde her zaman ya ilk yada ikinci gündem maddesi olurdu.

Dün şöyle bir etrafıma baktım. İlk sıra şüphesiz Korona. İkinci sırada, dezenfekte konuları var. Üçüncü sırada, yurt dışından gelenlerin karantina altına alınması, dördüncü sırada, maske ve kolonya fiyatlarındaki fahiş ve beklenmedik artış.  Beşinci sırada, yine korona önlemleriyle kapatılan işletmeler ve buralarının gelir- sermaye kazanımlarıyla ilgili kaygılar var. Özellikle küçük esnaf, çay ocağını kapatmış. Kafeler kapatılmış. Bazıları esnaf kredisi aldıklarını ve ödeme zamanlarının geldiğini söyleyip, kredilerde erteleme istiyorlar. Bazıları ise “kapalıyız. Çalışanları işten çıkarmamız mümkün değil. Ne zaman açılış yapacağımız belli değil. Kira işliyor, elektrik, su doğalgaz faturaları ve saatleri devam ediyor. Çalışanların maaşları işliyor. Gelirimiz ise sıfır. Çünkü, kapalıyız, iş yapamıyoruz. Bizim de derdimize çare gerekli. Tabi ki başta kendi sağlığımız olmak üzere, insan sağlığı, halk ve toplum sağılımız çok önemli. Fakat, bizim de ekonomik krize girmemize yol açılmadan bir formül bulunmalı..” sözleriyle destek bekliyorlar.

Siyaset., gündemin ilk beş maddesinde yok. Yine de siyasete göz kırpanların bekledikleri Ali Babacan’ın DEVA Partisi konuşuluyor. Siyasetin etkin ve sert tartışmaları da artık sağlık tehlikesi baş gösterdiği için “önce sağlık” düşüncesiyle belki de karantina sonrasında ertelendi gibi görünüş var.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamalar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun alınan önlemlere yönelik ifade ve uygulamaları halkın birinci gündemi olmaya devam edecek. Çünkü, Bakan Koca, ülkemizdeki ilk korona ölüm vakasını açıklarken yaptığı açıklamasında., sabırlar dilerken, bu olayın bir buçuk iki ay gibi süre beklenmesi gerektiğine dikkat çekmesi, vatandaşların dikkatlerinden kaçmadı.

Tıp dilinde Covid-19 ismi takılan bu korona hastalığına karşı önlemler için insanlarımız bazen aşırı dozda tepki gösterebiliyor. Bazıları ise “sokağa çıkmayın, evde kalın” uyarılarına uyuyorlar. Hatta, komşular arasında market, Pazar alış verişi için de örnek yardımlaşmalar yaşanıyor.

TÜİK'in verilerine göre 83 milyon nüfuslu Türkiye'de yaşayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin sayısı 7 milyon 550 bin 727. Bu kişilerin yüzde 62.8'i 65-74 yaş grubunda, yüzde 28.2'si 75-84 yaş grubunda, yüzde 9.1'i 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer alıyor.

Dünyadaki yaşlı nüfusun yüzde 1.07'sinin yaşadığı Türkiye, yüzde 9.1'lik yaşlı nüfus oranıyla dünyada 66. sırada yer alıyor. Nüfus tahminlerine göre 2019 yılı için dünya nüfusunun 7 milyar 604 milyon 656 bin 633 kişi, yaşlı nüfusun ise 703 milyon 711 bin 487 kişi olduğu tahmin edildi. Bu tahminlere göre dünya nüfusunun yüzde 9.3'ünü yaşlı nüfus oluşturdu.

Yeni alınan bir koruma kararı, maskeler artık eczanelerde reçete ile satılacak. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun 81 ile gönderdiği genelgeyi Eczacılar Birliği duyurdu. Genelgeye göre koronavirüs tedbirleri kapsamında, N95, FFP2 ve FFP3 maskelerinin sadece eczanelerden reçeteyle temin edilmesine karar verildi.

Türk Eczacılar Birliği Başkanı Hakkı Gürsöz tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Dünyanın yeni baş belası olarak mücadele edilen COVİD-19'u Dünya Sağlık Örgütü Pandemik bir hastalık olduğu ilan edilmiştir. Bakanlığımızca Ülkemizde COVİD-19'un yayılmasını önlenmesi, ihtiyaç planlamaları ile stok ve tedarik yönetiminin etkin bir şekilde yapılması, ülkemizde ürün erişilebilirliğinin temin edilmesi, sağlık hizmeti sunumunun aksamaması ve kamu sağlığının korunması amacıyla gerekli tedbirler alınmış ve alınmaya devam etmektedir.”

Bu kapsamda, EN149 standardındaki (N95, FFP2 ve FFP3) maskelerin sadece eczanelerden ve reçete karşılığında verilmesi, reçetelerin gerektiğinde ilgili otoritelerce yapılan denetimlerde ibraz edilmek, talep edilmesi durumunda ise kurumumuza gönderilmek üzere eczanede muhafaza edilmesi istenildi.

Bu kararla, maske satışları artık tıpkı tıbbi ilaçlar gibi reçeteye bağlandı.

Bizler, ülke olarak pek zor günler gördük, geçirdik. Bizim yaştakiler, krizleri çok iyi bilir. Yoklukları çok iyi bilir. Gecenin dondurucu ayazında, yokluklarla mücadele için tüp kuyruğunda geçen zamanlarımızı hala unutmadık. Sabır ve dayanışma bütün zorlukların aşılmasına yol açtı. Bu korona virüsü de gelip geçecek. Önemli olan, koruma kurallarına uyayım. Kulaktan dolma sözlere, tedavilere değil de, resmi makamların açıkladıkları tedavi ve korunma önlemlerine harfiyen uyalım. Tedbir bizden, şifası tıbtan, takdiri Allahtan.