Koronavirüs ve tıbbi ismi Covid-19 olan bu mikrop, hayatımıza çok önemli katkılar sağladı. En önemlisi ise maske ile yaşamak zorunda kalmamız.

Maske deyip geçmeyin. Dünyanın pek çok ülkesinde maske savaşları yaşanıyor. Hani, bizim ülkemizde her köşe başı ve her merdiven altında maskeler üretilmeye başlandığı ve el altından piyasada satıldığı için pek maske sıkıntısını hissetmesek bile, bazı ülkeler, maske için nerede ise savaşın eşiğine geldiler. Örnek, Almanya ile Amerika. Almanya için sipariş verilen maskelerin, Amerikan askerlerinin el koymasını dünya kamuoyu tartıştı bir süre.

Ülkemizde de maske sıkıntısı yaşandı. Önce, maske satışları engellendi. Üreticilere baskın düzenlendi. Maskeleri Devlet Malzeme Ofisi, Kızılay satın aldı. Sonra, halka dağıtılmaya başlandı. Bu konuda da sıkıntılar yaşanması üzerine, tavan fiyat belirlendi. Bir nevi maske fiyatlarına narh (eskilerin deyimiyle fiyat kısıtlaması) konuldu. Şimdi, tanesi en fazla bir TL olarak eczanelerden ve bazı marketlerden temin edilebiliyor.

Tabi, ülkemizdeki virüsün etkileri, istatistiki rakamlara göre azalma yönünde gözükse bile, uzmanlara göre maskemiz yaşam için henüz çok erken. İnsanlar en azından daha iki yıl süreli maske ile gezerlerse, bu virüsün etkileri azalabilecek. Durum böyle olunca da tekstil merkezi Türkiye’de maske üretim merkezine doğru adımlar atıldı.

Pek çok tekstil firması, hatta konfeksiyon firması, hatta tekstille işleri olmayan ve “ne iş olsa yaparız” diyen bir takım üretici ve yatırımcılarda elektronik maske makinelerine yatırım yaparak, maske üretimine başladılar. Bu durum, korona nedeniyle kapanan işyerlerine maske yeni bir umut ve yeni bir iş kapısı oldu.

İşlerini doğru, ciddi ve dürüst yapanlar, standartlara uyanlar ise yurt dışı satış imkanlarını ve kapılarını aralayıp ihracat imkanları yaratmaya başladılar.

Bu olaylar şunu gösteriyor. Üreticiler insanların ihtiyaçları göz önünde tutarak üretim yaptıkları takdirde sürekli olarak mal satışını gerçekleştirebiliyorlar.

Oysa ki klasik ekonomilerde, üreticiler malı üretir, piyasaya arz eder, sunar, tüketiciler ise beğendikleri malı satın alıp, ekonominin çarklarının dönmesine katkı sağlarlar.

Şimdi ise ihtiyaçlara göre ekonomik düzen oluştu ve dünyanın dört bir köşesinden gelen talepleri, istekleri yetiştirme için geceli gündüzlü vardiyalar halinde maske üretimi ve maske ekonomisini girdi günlük yaşantımıza.

Tabi, bu iş sadece maske üretimi ile yeterli kalmıyor. Bu işin bütünüyle, yani maske üreticilerinin söylemlerine göre paket halinde gerçekleşmesi gerekli. Bunun içinde, maske üretenlerin, sağlık çalışanları için önlük, temizlik işçileri için tulum, normal insanlar için koruyucu giysiler üretmesi de işin sadece maske ile sınırlı kalmadığının göstergesi.

Tekstil üretimi yapan pek çok tanıdığım firmalar, şimdi işlerini güçlerini yaz sezonu için üretim yapmak yerine maske ve tıbbi önlük, tulum, koruma önlükleri ve maske üretimleri yaparak çalışmalarını sürdürüyorlar.

Oysa, geçtiğimiz yıllarda bu dönemlerde yazlık plaj ve baharlık giysilerle ilgili modelleri tamamlamışlar, sonbahar ve kış ayları için model üretmeye başlamışlardı. Defile sezonları bile sona ermişti.

Tekstil ve moda dünyası da maskeli yaşama göre yeniden şekillenmeye başlandı. Korona yüzünden bazıları kapanan, bazıları ise iş ve üretim değişikliğine giden tekstil sektöründeki bu gelişmeler, zorunlu karantina nedeniyle askıya alınan iş gücü ve işsizlik konusunda da pek çok kişinin ekmek kapısı olmaya başladı.

Gözüken durum şu;

Maskeli yaşam devam ettiği sürece ve virüsün dünyadaki bütün ülkelerden tamamen kovulup yok edildiğinin açıklanmadığı sürece, tekstil sektöründeki maske ve tulum mesaisi devam edecek. Ne demiş büyüklerimiz, insanlar için sürekli açık bur kapı vardır. İş nedeniyle bir kapı kapanırken bir başka kapı kendiliğinden açılabilir.

Ülkemizdeki maske üretim ekonomisi de belki yeni bir fırsat ve yeni bir üretim alanı geliştirdi. Beklentimiz ise, üretimin kendi olağan seyrine ve sektörel mallara dönüşmesi, insanların yaşantılarına eski yıllarda olduğu gibi normal devam etmeleri.

Beklediğimiz sağlıklı günler çok yakında gelir inşallah….