Benzer ürünleri ya da hizmetleri başkalarının ürün ya da hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli hizmetin sunulması sırasında kullanılan “ayırt edici işaret“ tüm dünyada marka olarak tanımlanmaktadır.
2000’li yıllarda “marka olmak“ sadece raflardan alınıp satılan ürünlerde değil pek çok şeyde aranılan unsur oldu. Kentlerin markalaşması için ülkeler 90’lı yıllardan sonra “kent marka konumlandırması” yapmak üzere çalışmalar ve yatırımlar yapmaya başladılar… Bursa’da da çalışmalar yapıldı…
Marka, değerler toplamıdır.
Dünya’da özellikleriyle tanınan pek çok yerleşim vardır.
Venedik deyince kanallar ve gondollar,
Amsterdam konutlar ve bisiklet,
Paris deyince Eyfel Kulesi,
Londra deyince Thames Nehri ve Kraliyet Sarayı,
Türkiye deyince Safranbolu geleneksel konutları, Ürgüp Peribacaları ve İstanbul Boğazı,
Bursa dediğimizde de Uludağ ve İznik öne çıkar…
Yemekleriyle de markalaşan yerleşimler vardır.
Çorum deyince leblebisi, İzmit deyince pişmaniyesi, Bursa deyince de İskender Kebap ve Kestane şekeri akla gelir…
El sanatlarıyla marka olan yerlere de; Isparta halılarını, Denizli’nin dokumalarını, Şile’nin Şile bezini örnek verebiliriz…
(Bursa bir zamanlar ipek kenti olarak tanınırdı…)
BETON DENİZİ KENT
Marka değerlerimizden, “kültürün yansıması olan geleneksel evlerin”, kullanıcılarının bilinçsiz onarımları ile betonun bile kullanıldığı ve orijinalliği bozulduğu görülmektedir. Bugün halk arasında “metruk ve bakımsız” eski evler olarak adlandırılan bu evler, bizim mimari geçmişimizdir.
“Ha yıkıldı, ha yıkılacak” başlıklı haberler turizme vurulan birer baltadır ve bu ifadeler üzüntü veren ifadelerdir. Bir kültürel unsurdan “başımıza yıkılacak“ diye korkmak yerine bir şeyler yapmak gerekmektedir. Bazı önekler ruhumuza iyi geliyor… Metruk ve tarihi evlerin çoğunun bakımsızlıktan dolayı yıkılmaya yüz tutması herkeste mutsuzluk yaratıyor…
SONUÇ
Çok zengin bir tarihe ve farklı dönemlere ait medeniyet geçmişine sahip olan Bursa’da “tarihe saygı“ bağlamında yerel yönetime büyük görev düşmektedir. Ancak, yerel yönetimin yanı sıra halkın büyük oranla katılımı da çok önemli.
Kentlerdeki niteliğin artırılması ve kendine özgü özelliklerin ortaya çıkarılması için, ”niteliksel yaklaşımın geliştirilmesi ve kent planlarının tasarıma dayalı yaklaşım“ çerçevesinde şekillendirilmesi gerekmektedir.
Son olarak;
Bursa’nın diğer kentlerden ayrışması ve bir marka olabilmesi için mevcut değerlerinin kullanılarak öne çıkarılmasının sağlanması, medyanın gücünün artırılması ve faydalanılması ve farklılıklarının öne çıkarılması gerekiyor…
XXX
İKİNCİ KEZ RABİA DENİZ
ÇGD Bursa Şubesi'nin 17. Olağan Genel Kurulu'nda seçime tek listeyle gidildi. Divan başkanlığını Tayfun Çavuşoğlu'nun yaptığı kurulda, Hatice Nur Derya ve Kadir Güzel de divan üyeliklerini doldurdu… Açık oylamayla yapılan seçimde Rabia Deniz başkanlığa ikinci kez seçilirken; ÇGD Bursa Şubesi’nin yeni yönetimi; Ozan Kaplanoğlu, Onur Fidansoy, Seyit Gündoğan, Derya Demir Pınar, Burak Demirci, Serhat Tezcan, Pelin Akdemir, Sedat Yoğurtçu ve Bülent Sezgin’den oluştu.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Marka kent olmak
Benzer ürünleri ya da hizmetleri başkalarının ürün ya da hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli hizmetin sunulması sırasında kullanılan “ayırt edici işaret“ tüm dünyada marka olarak tanımlanmaktadır.
2000’li yıllarda “marka olmak“ sadece raflardan alınıp satılan ürünlerde değil pek çok şeyde aranılan unsur oldu. Kentlerin markalaşması için ülkeler 90’lı yıllardan sonra “kent marka konumlandırması” yapmak üzere çalışmalar ve yatırımlar yapmaya başladılar… Bursa’da da çalışmalar yapıldı…
Marka, değerler toplamıdır.
Dünya’da özellikleriyle tanınan pek çok yerleşim vardır.
Venedik deyince kanallar ve gondollar,
Amsterdam konutlar ve bisiklet,
Paris deyince Eyfel Kulesi,
Londra deyince Thames Nehri ve Kraliyet Sarayı,
Türkiye deyince Safranbolu geleneksel konutları, Ürgüp Peribacaları ve İstanbul Boğazı,
Bursa dediğimizde de Uludağ ve İznik öne çıkar…
Yemekleriyle de markalaşan yerleşimler vardır.
Çorum deyince leblebisi, İzmit deyince pişmaniyesi, Bursa deyince de İskender Kebap ve Kestane şekeri akla gelir…
El sanatlarıyla marka olan yerlere de; Isparta halılarını, Denizli’nin dokumalarını, Şile’nin Şile bezini örnek verebiliriz…
(Bursa bir zamanlar ipek kenti olarak tanınırdı…)
BETON DENİZİ KENT
Marka değerlerimizden, “kültürün yansıması olan geleneksel evlerin”, kullanıcılarının bilinçsiz onarımları ile betonun bile kullanıldığı ve orijinalliği bozulduğu görülmektedir. Bugün halk arasında “metruk ve bakımsız” eski evler olarak adlandırılan bu evler, bizim mimari geçmişimizdir.
“Ha yıkıldı, ha yıkılacak” başlıklı haberler turizme vurulan birer baltadır ve bu ifadeler üzüntü veren ifadelerdir. Bir kültürel unsurdan “başımıza yıkılacak“ diye korkmak yerine bir şeyler yapmak gerekmektedir. Bazı önekler ruhumuza iyi geliyor… Metruk ve tarihi evlerin çoğunun bakımsızlıktan dolayı yıkılmaya yüz tutması herkeste mutsuzluk yaratıyor…
SONUÇ
Çok zengin bir tarihe ve farklı dönemlere ait medeniyet geçmişine sahip olan Bursa’da “tarihe saygı“ bağlamında yerel yönetime büyük görev düşmektedir. Ancak, yerel yönetimin yanı sıra halkın büyük oranla katılımı da çok önemli.
Kentlerdeki niteliğin artırılması ve kendine özgü özelliklerin ortaya çıkarılması için, ”niteliksel yaklaşımın geliştirilmesi ve kent planlarının tasarıma dayalı yaklaşım“ çerçevesinde şekillendirilmesi gerekmektedir.
Son olarak;
Bursa’nın diğer kentlerden ayrışması ve bir marka olabilmesi için mevcut değerlerinin kullanılarak öne çıkarılmasının sağlanması, medyanın gücünün artırılması ve faydalanılması ve farklılıklarının öne çıkarılması gerekiyor…
XXX
İKİNCİ KEZ RABİA DENİZ
ÇGD Bursa Şubesi'nin 17. Olağan Genel Kurulu'nda seçime tek listeyle gidildi. Divan başkanlığını Tayfun Çavuşoğlu'nun yaptığı kurulda, Hatice Nur Derya ve Kadir Güzel de divan üyeliklerini doldurdu… Açık oylamayla yapılan seçimde Rabia Deniz başkanlığa ikinci kez seçilirken; ÇGD Bursa Şubesi’nin yeni yönetimi; Ozan Kaplanoğlu, Onur Fidansoy, Seyit Gündoğan, Derya Demir Pınar, Burak Demirci, Serhat Tezcan, Pelin Akdemir, Sedat Yoğurtçu ve Bülent Sezgin’den oluştu.