Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Manevi eğitim kampı Ramazan

Yazının Giriş Tarihi: 15.04.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.04.2021 00:01

On bir ayın sultanı, başı rahmet ortası mağfiret sonu da günahlardan azat olan, bin bir türlü bereketin, feyzin kalplerimize oluk oluk aktığı bu kutlu zaman dilimi ramazan ayı için gökyüzünde bin bir türlü hazırlık yapıldığı gibi yeryüzünde de nice hazırlıklar yapılır. Melekler müminler için seferber olur; istiğfar ederler. Normal zamanda yapılan iyiliklerin mükâfatı bu ayda kat be kat verilir.

    Gelişine sevinmek bile mükâfat olan bu ayda cennet kapıları açılıp cehennem kapıları kapanırken şeytanın hareket alanı daralır. Nefis ağır imtihanlardan geçerek terbiyeye tabi tutulur. Bu ayda ihlâsla oruç tutanlara özel, cennete girmek için bir kapı olan Reyyan kapısı açılmıştır.

   Elmalı Hamdi Yazır Ramazanın anlamını ve hikmetini şöyle anlatır:

  “Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir.

  Bu aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi; bu ayın günahları yaktığıdır.

  Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilir. Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır.

  Yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “Ramadiyu” masdarından gelir. Bu yağmur yeryüzünü yıkadığı gibi şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile isimlendirilmiştir.”

   Bu nedenledir ki bütün kötü arzularını yok eden eriten bir kor olur Ramazan.  Bazı pislikler nasıl ki yanmadan temizlenemezse, nefsin arzu ve istekleri de Ramazanın kavurucu sıcağından geçmeden,  orucun sabır ocağında pişmeden, nimetin şükür ve sabır terazisinden elenmeden temizlenmez. Onun için ramazan ayı bu kadar güzellikleriyle aynı zamanda tatlı bir imtihan ve manevi eğitim kampıdır.

      İbrahim Ethem’e “Ramazan’ı nasıl ihya edeyim?”sorduklarında şu cevabı vermiştir:

  “Açığı kapa, kapalıyı aç!”

    Dilini kapa, elini aç!

    Cimriliği kapa, cömertliği aç!

   Tembelliği kapa, gayreti aç!

    Gıybeti kapa, hüsn-ü zannı aç!

    Boş işleri kapa, nafileleri aç!”

   Evet, Ramazan bütün yönleri ile bir mücadeledir. Bu ayda sabrı öğrenir, şükrü kuşanırsınız; nimetin kıymetini öğrenir, fakirin halini daha iyi anlarsınız. Her anı ibadet olan, oruçla, helal olan şeyleri bile kendinize haram kılıp dilinize gelen her sözü sarf etmemelisiniz.  Sataşana oruçlu olduğunuzu hatırlatıp nefsinizi sığaya çekmelisiniz.  Cimrilikle kirletmemelisiniz bu kutlu zaman dilimini. Kendi kusurlarınız ile uğraşıp eksik ve gediklerinizi kapatmalısınız.  Eğer böyle yapmaz, bu aya değer vermez iseniz Allah ta size ve tuttuğunuz oruca değer vermez. Sizden razı olmayan on bir ayın sultanı dargın ayrılır. Rahmetini, bereketini, feyiz ve lezzetini bırakmadan çeker gider. Kınananlardan ve kendisine yazık edenlerden olursunuz.

    İmam-ı Rabbani Hazretleri buyurur ki:

   “Ne mutlu o kimseye ki, Ramazan ayı kendisinden razı olarak ayrılır. Yazıklar olsun o kimseye ki, Ramazan ayı kendisine dargın gider. Dolayısıyla bereketlere ermesine mânî olur, hayırlardan mahrum kalır.”( Mektûbât, c. I,  4. Mektup)

   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir keresinde minbere çıkarken, her basamakta  "âmin" dedi: Bir adım çıktı, "âmin..."; bir adım daha çıktı, "âmin..."; bir adım daha çıktı, "âmin..." dedi.

  Hutbesi bittikten sonra: "Yâ Rasûlallah! Minbere çıktığınız zaman “âmin” dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?" diyerek sebebini sordular.

   Buyurdu ki: "Cebrail (a.s.) üç dua etti, ben de onlara “âmin” dedim. Birisi: Cebrail (a.s.): 'Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun/burnu yerde sürtünsün!' dedi, ben de “âmin” dedim.”

  İkincisi: "Cebrail (as): 'Sen peygamber olarak bir insanın yanında anıldığın zaman, sana salat-ü selâm getirmezse; ona yazıklar olsun!.. Onun burnu yere sürünsün!' dedi. Ben de ona “âmin” dedim."

   Üçüncüsü: "Cebrail (as): Ramazan’a eriştiği halde bir insan, buna Ramazan’ın feyzinden, bereketinden istifade edememiş, Ramazan gelmiş geçmiş de hâlâ Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa, Allah'ın affını, mağfiretini kazanamamışsa; yazıklar olsun o kula!.. Burnu yerde sürtsün!' diye dua etti. Ben de ona “âmin” dedim.” ( Buhari, Taberanî)

   Ramazanı kuşanmak, Ramazanlaşmak ümit ve duasıyla…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.