İklim dengesizlikleri sadece çevre bilimcileri değil, çevreye karşı duyarlı olan herkesi ilgilendiriyor.

Bir takım maddi çıkarları koruma pahasına yaşadığı gezegeni inanılmaz bir hızla yaşanmaz hale getiren insanoğlunun zekâ seviyesi acaba hangi seviyededir?

2019 itibariyle, Dünya'nın ortalama yüzey sıcaklığı, sanayi öncesi 1880-1900 zaman diliminin ortalamasından 1,17 santigrat derece daha yüksekti.

Artan sıcaklıklar her yerde aynı değildir. Bazı bölgelerde, Dünya'nın sıcaklığı, sanayi öncesi zamanlardan bu yana 1,5 santigrat dereceden fazla arttı. Nüfusun yaklaşık yüzde 20'si bu düzeyde sıcaklık artışı yaşayan bölgelerde yaşıyor.

2010 yılında, 200 ülke, iklim değişikliğinin tehlikelerinden kaçınmak için küresel ortalama sıcaklık artışını 2 santigrat dereceden fazla olmayacak şekilde sınırlandırmayı kabul etti. Bununla birlikte, bilim adamları daha fazla fosil yakıtın yakıldığı ve daha fazla sera gazı salındığı konusunda uyardıkları için bu hedefe ulaşmak zor olabilir.

Dünya genelinde deniz seviyelerinin yükselme hızı artıyor. Bunun nedeni hem buzulların erimesi hem de emisyonların neden olduğu atmosferik ısı artışlarını emerken okyanusların termal genişlemesidir.

Buzullar, son on yılda katlanarak artan erime hızıyla, kutup ayılarının ve kutup bölgelerinde yaşayan diğer hayvanların yaşam alanlarını yok ederek, onlarca yıldır küçülüyor.

Bazı iklim modelleri, Eylül 2037'ye kadar Kuzey Kutbu'nda neredeyse tamamen donma ve buzlanma olacağını tahmin ediyor.

Bilim adamları tarafından kullanılan çeşitli bilgisayar modelleri, 21. yüzyılda Dünya'nın ortalama sıcaklığının 4 santigrat dereceye kadar yükselebileceğini tahmin ediyor.

Küresel üretimde devam eden bir düşüş meydana gelebilir. İnsanlar daha az yiyecek yetiştirebilir ve bir şeyler üretebilir, genel servet azalır. Bu, insanların tarımsal arayışlara çok bağımlı olduğu en fakir ülkeler üzerinde en dramatik etkiye sahip olma eğilimindedir.

Balıkçıların ve geçimlerini okyanus hayvanlarına bağlayanların da sıkıntı yaşaması bekleniyor. Bazıları, tropikal bölgelerin 2050 yılına kadar deniz ürünleri avında yüzde 40'a varan bir azalma yaşayacağını tahmin ediyor.

Dünya çapında çok sayıda bağımsız araştırma grubu, yüzey sıcaklığı verilerinin kendi analizlerini yapıyor ve hepsi benzer bir yükseliş eğilimi gösteriyor.

Balık satın alan ve tüketen insan sayısı nedeniyle, artık deniz yaşamı azalmıştır. Aşırı avlanma da okyanusta çeşitlilik eksikliğine neden oldu.

Bilim insanları küresel ısınmayla ilgili her geçen gün daha korkutucu raporlar yayınlarken, kriz pek çok olayla da insanlığın karşısına çıkmaya başladı. Alp Dağları’nın İtalya tarafındaki Marmola’da tepesinden bir buz kütlesinin çökmesi sonucu en az 7 yürüyüşçü hayatını kaybetmişti. Felaketin yüksek sıcaklıklardan kaynaklandığı belirtildi.

İrlandalı şarkıcı ve çevre aktivisti Feargal Sharkey de son yıllarda rekor hava sıcaklığıyla karşı karşıya kalan İngiltere’nin başkenti Londra’nın suyunun bitmek üzere olduğuna dikkati çekti. İngiliz “The Daily Telegraph” gazetesine konuşan 70’lerin punk grubu The Overtones’un solisti Sharkey, Londra ve güneydoğusundaki su kaynaklarının artan nüfus ve tebeşir akiferlerinden (suyu depolayabilen ve yeterince hızlı taşıyabilen jeolojik birimler) aşırı soyutlanmanın baskısı altında olduğunu söyledi.

Devam eden küresel ısınmanın, dünya genelinde enerji kullanımından su mevcudiyetine ve mahsul verimliliğine kadar her şeyi etkilemesi bekleniyor. Bu değişikliklere uyum sağlama konusunda sınırlı yeteneklere sahip yoksul ülkeler ve toplulukların orantısız bir şekilde acı çekmesi kaçınılmaz.