İlk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan duydu kamouyu.

2018 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde meydanlarda anlattı Erdoğan, Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanelerini.

Hatırlanırsa, o dönem kimi kesimler burun kıvırdı, dalga geçti. Millet kıraathanelerinde ücretsiz olarak dağıtılacağı söylenen, simit, poğaça, çay ve çorba özellikle muhalefetin eleştirilerinden bolca nasibini aldı.

Erdoğan’ın rakibi Muharrem İnce’nin “Ben uzay diyorum o kek diyor, ben öğrencilere kep diyorum o kek diyor” sözleri medyada günlerce tartışıldı.

O gün meydanlarda vaad olarak söylenen bu projeler bugün Ak Partili Belediyeler eliyle bir bir hayata geçmeye başladı.

Bursa’da, Görükle’de açılan Millet Kıraathanesi ve Gençlik Merkezinden sonra Yıldırım Erikli Mahallesinde açılan Millet Kıraathanesi de hizmete girdi. Açılışta konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan öğrendik ki, birisi Merinos ‘da diğeri Altıparmakta yıkılan stadyumun olduğu yerde olmak üzere iki Millet Kıraathanesi daha yolda.

Ak Parti Belediyelerinin anaokulundan başlanarak, Üniversite eğitimine varıncaya kadar,  eğitimin her kademesinde öğrencilere destek olacak yatırımları sürdürdüğünü görüyoruz. Erikli mahallesinde açılan Millet Kıraathanesini gezip dolaştığımızda burasını da eğitim yatırımlarının bir devamı gibi değerlendirebiliriz.

Açıkçası, adı Millet Kıraathanesi olarak konulmuş bu mekanlar, tam olarak bizim bildiğimiz birer kütüphane.

Farkı,

 Millet kıraathanelerine gelenlerin tamamı öğrenci. Kütüphanelere ise her kesimden insan gelebiliyor.

Millet Kıraathanelerinden daha çok Lise ve Üniversite öğrencilerinin faydalanması hedefleniyor. Kütüphanelerde ise yaş sınırlaması neredeyse yok.

Öğrencilerin Yeni Buluşma Noktası

Doğrusu, gelip gidenlerle ilgili konulmuş yazılı bir yaş yada meslek-cinsiyet kriteri yok. Ama edindiğimiz izlenim odur ki, bu mekanlar halktan ziya de öğrencilerin kullanımına sunulmak üzere planlanmış.

İlave olarak Millet Kıraathanesinde grup çalışma yapılabilecek 2-3 tane bölme ayrılmış. Sayıları 5-6 yı geçmeyecek küçük gruplar bu kapalı bölümlerde kendi aralarında konuşarak, başkalarını rahatsız etmeden grup çalışması yapabilecekleri fiziksel bir mekana kavuşturulmuş.

Ayrıca, uzun soluklu ders çalışma ve/veya kitap okuma saatlerinden sonra şöyle kafanızı kaldırıp bir çay içmek, yada açlığınızı yatıştırmak, düşen enerjinizi yükseltmek isterseniz çay ve kekleriniz hemen yanı başınızda. Kalkıp self servis olmak koşuluyla çayınızı alabilir, kekinizi yiyebilirsiniz.

Yine, her masada kişisel bilgisayarlarınız yada cep telefonlarınız için konulmuş prizler, ve rahatça faydalanabileceğiniz internet ağınız mevcut. Sabah 10’dan akşam 10’a kadar açık olacak Millet Kıraathanesi, yazın serin kışın sıcak ortamlarıyla gençlerin yeni buluşma noktası olacağa benziyor.

Çin’den başlayıp tüm dünyaya yayılan, ve maalesef ülkemizde de görülmeye başlanan korona virüsünün bu denli olumsuz etkilerinin olduğu bu günlerde Erikli Millet Kıraathanesinin açılışıyla ilgili bir zamanlama hatası olduğu kanaatindeyim.

Korona Virüsü tehdidi artarak devam ediyor

Toplu bulunulan her mekanın diken üzerinde olunduğu, ve hatta teker teker faaliyetlerinin durdurulduğu dikkate alınırsa, bu tarz bir merkezin açılışının gerçekleştirilmiş olsa bile, faaliyete geçmesinin son derece riskli olduğunu düşünüyorum. Açılışta söz alan Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Bursa’da virüs vakasının olmadığını belirtmiş olsa da, bu denli hızlı yayılan bir tehlike varken, Büyükşehir bu riski almamalı.

Her ne kadar zorunluluk esasına dayanmasa da, isteyenlerin gelip faydalanacakları bir merkez olsa da, açılışını takip eden günlerde oldukça yoğun bir sirkülasyonun olduğunu gözlemlediğimiz bu kıraathane, 300 kişilik kapasitesiyle bu virüsün yayılması için tehlike arz eden bir alan.

Eskiler ne güzel demişler;

“kaş yaparken göz çıkarmayalım”