Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Korona ölümleri ve ilaçlar (3)

Yazının Giriş Tarihi: 05.01.2021 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.01.2021 00:02

Aşı taraftarı olanlar, aşı karşıtlarını; “Aşıya- ilaca tamamen karşı olmak ile...” suçluyor ve insanlığın uzun yaşamasını bulunan aşılara bağlı olduğu gibi klasik açıklamalar yapıyorlar, Çin aşısına duyulan bu tepkide Çin in; Uygur Türkleri ve Doğu Türkistanlılara yaptığı zulmün de etkisi var, Çin den Türklere hayırlı bir şey geleceğine inanılmıyor, ama genel anlamda Çin mallarına karşı bir güvensizlik eskiden beri vardı, Çin aşı kitlerinin hatalı sonuçlar vermesi de bu güvensizliği perçinledi. Sanırım Alman aşısı ithal edilseydi bu kadar aşıya karşı direnç olmaz, aşı vurulmak isteyenlerin sayısı artardı. Diğer şüphe konusu ise aşının yeterince denenmemiş olması, aşı bir sürecini gerektiriyor, birçok uzman bu sürecin Türkiye ye gelen Çin aşısında tamamlanmış olmadığını söylüyor, her ne kadar hükümet; “Türkiye nin aşı konusunda öncülük ettiği ..” gibi sözler ifade edilse de, bu işin cilası, aşı karşıtları Çin ilacı testinin Türk halkı üzerinde yapılacağından endişeli, doğal olarak kimse kobay olmak istemiyor. Diğer bir endişe ise aşının virüsten koruma süresinin geçici olduğunun bilinmesi, fakat aşının ne kadar süre koruduğunun kesin olarak bilinmemesi, yani kendinizi virüsten aşı ile koruyacağınızı düşünüyorsunuz, ama aşının etkisi geçmiş, virüs saldırısına açık durumdasınız, farkında değilsiniz, bu yüzden yetkililerin “maske ve mesafeye devam etmesi gerektiğini” belirtmesi anlamlı… Kimi uzmanlar da Corona olanların tekrar yakalandığı sürelerin dikkate alındığında bunun en fazla 6 ay olabileceğini belirtiyor. Aşının amacı da patojene maruz kalmadan önce bağışıklık sistemini uyararak antikor üretimini sağlamaktır, ancak corona virüs geçiren herkesin vücudunda antikor üretilmiyor, ya da bazen antikorların vücutta bulunma süresi kısa olabiliyor. Bu antikor üretme işi, zayıf bünyeli ve özellikle yaşlı insanlarda çok daha az oluyor, çünkü onların bağışıklık sistemleri de yaşlanmış durumda, ne yazık ki en büyük risk gurubu olan yaşlılara yönelik özel bir aşı henüz geliştirilebilmiş değil.! Bu da bize asıl virüsten korunma yolunun güçlü bir bünyeden geçtiği, yani iyi beslenme, düzenli uyku, düzenli sporun vs. gibi vücudun savunma sisteminin ayakta tutacak şeylerin en önemli koruma olduğu noktasına getiriyor, ancak şu dönemde insanların ekonomileri ve psikolojileri kötü, herkes sokağa çıkma yasakları sebebi ile evlerine kapandı, çoğumuz hareketsiz bir şekilde televizyon karşısında oturup abur cubur yiyor, bu süreçte kilo almayan yok gibi, bununda savunma sistemimizi güçlendirmediği, başka hastalıklara da kapı açacağı da aşikar. İnsan kendine soruyor, Çin aşısı kötü, o kötü, bu kötü diyorsun da, iyi olan nedir, yani çözüm ne? Çözüm iyi aşı… Gerekli alt yapı çalışması tamamlanmış, test çalışmaları bitmiş aşılar , yani batı aşıları. Sıkıntılı, şüpheli, güven uyandırmayan bir aşı vurulup, kendini kandırmaktansa, hatta sağlığı riske atmaktansa, aşı vurulmamak daha doğru bir seçenek gibi görünüyor bize. Keşke isteyen istediği aşıyı seçebilse, (diğer ilaçlarda olduğu gibi) bu seçenek insanlara sunulsa… Hükümet insanları bir oldu bitti ye getirip bir Çin aşısına mahkum etmemiş olsa, keşke birileri de; “Bu aşıyı vurdurmayan vatan haini diye…” bağırmasa…! Birde komlo teorisyeneleri var elbette bunlar; Tehlikeli bir virüsün ortalıkta dolaştığı gerçeğini kabul ediyor, ancak göründüğü kadar büyük bir pandeminin de olmadığını, bu virüsün sars, kuş gribi, domuz gribi vs. virüslerden daha az tehlikeli olduğu, ölümlerin daha önceki ölüm oranlarından çok da büyük bir fark olmadığını, ancak insanların artık zatürre den, kalp ten, diğer hastalıktan değil, hep corona dan öldüğünü?

Bir korku pandemisi oluşturulduğunu, bu sürecin asıl amacının da insanları yeni dünya düzenine hazırlamak ( Dijital para, HES kodu, ardından aşı pasaportu, ardından da CHİP) ile insanları köleleştirmek olduğunu söylüyorlar, tabi amaç biraz da ilaç ve aşı satmak, bu virüslerin ve felaketlerin istenen elde edilinceye kadar, ardı arkasının kesilmeyeceğini söylüyorlar.. Bence bunlara inanmayın… Çünkü bir parça huzur bulabilmek için, bizi düşünün bir düzen içinde olduğumuza, her şeyin daha iyiye gideceğine inanmaya ihtiyacımız var.

Allah hepimize güzel günler, aydınlık yarınlar görmeyi nasip etsin.

Üç bölüm halinde yazdığımız

(Korona ölümleri ve ilaçlar) yazımıza katkı koyan.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın' a

Avukat Cüneyt Bülent Şeker'e

Avukat Murat Arat'a

Muhammet Taha Gergerlioğlu'na

Görüşlerini aldığımız Doktor ve profesörlere çok teşekkür ediyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.