"Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı.
Ağlamaya, inlemeye başladı.
Tir tir titriyordu.
Sakinleştirmek için çok uğraştılar, ama bir türlü mümkün olmadı.
Padişahın keyfi kaçtı.
Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı.
'Müsaade buyurursanız ben onu sustururum' dedi.
Padişah da 'Lütfetmiş olursunuz' dedi.
Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar.
Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler.
Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı.
Yaşlı adamın yaptığı iş padişahın hoşuna gitti.
Bu işte hikmet nedir' diye sordu. Yaşlı adam cevap verdi:
'Köle evvelce suya batmayı tatmamıştı.
Gemideki selâmetin kıymetini bilmiyordu.
İşte bunun gibi, sıhhatin kıymetini de hastalığa tutulanlar bilir.
Bir felakete uğramayan kimse de huzurun kıymetini bilemez.
Ey karnı tok kişi! Arpa ekmeği sana hoş gelmezse de bana nimettir.
A’raf cennettekilere cehennem olsa da cehennemdekilere cennettir.
Yarini sinesine saran aşıkla, hasretle gözü yollarda kalan çaresiz kişi bir midir?
Alıntı…
Kısaca yaşadığımız her şey için şükretmek lazım her daim kötünün ,
Çok daha kötüsü olduğunu unutmayalım.
Yaşadığımız her anın ve sevdiklerimizin kıymeti bilelim.
Kıymet bilenleriniz çok olsun.
Sevgiyle kalın…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hülya AYTEKİN
KIYMET BİLMEK…
"Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı.
Ağlamaya, inlemeye başladı.
Tir tir titriyordu.
Sakinleştirmek için çok uğraştılar, ama bir türlü mümkün olmadı.
Padişahın keyfi kaçtı.
Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı.
'Müsaade buyurursanız ben onu sustururum' dedi.
Padişah da 'Lütfetmiş olursunuz' dedi.
Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar.
Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler.
Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı.
Yaşlı adamın yaptığı iş padişahın hoşuna gitti.
Bu işte hikmet nedir' diye sordu. Yaşlı adam cevap verdi:
'Köle evvelce suya batmayı tatmamıştı.
Gemideki selâmetin kıymetini bilmiyordu.
İşte bunun gibi, sıhhatin kıymetini de hastalığa tutulanlar bilir.
Bir felakete uğramayan kimse de huzurun kıymetini bilemez.
Ey karnı tok kişi! Arpa ekmeği sana hoş gelmezse de bana nimettir.
A’raf cennettekilere cehennem olsa da cehennemdekilere cennettir.
Yarini sinesine saran aşıkla, hasretle gözü yollarda kalan çaresiz kişi bir midir?
Alıntı…
Kısaca yaşadığımız her şey için şükretmek lazım her daim kötünün ,
Çok daha kötüsü olduğunu unutmayalım.
Yaşadığımız her anın ve sevdiklerimizin kıymeti bilelim.
Kıymet bilenleriniz çok olsun.
Sevgiyle kalın…