Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kir

Yazının Giriş Tarihi: 27.01.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.01.2021 00:01

Her ne kadar bir deterjan firması televizyon reklamlarında

 ‘‘Kirlenmek Güzeldir’’ diyerek kire güzelleme yapıyorsa da kirin hiç te öyle övülecek bir şey olmadığı tartışma götürmez bir gerçek.

Reklamın vermek istediği mesaj elbette belli de kirin gerçek niteliğide belli.

Yani önerme pekte oturmamış gibi.

Neyse onun dediği  kumaşa yapışan kir;  lekeye dönüşmemişse yıkarsınız akar gider; dönüşmüşse de leke sökücü sürüyle  kimyasal var.

Biri olmazsa diğeri söker atar lekeyi. Atamazsa siz kumaşı atarsınız olur biter.

Peki yıkamayla, ovalamayla,çitilemeyle, leke sökücüyle giderilemeyen kendisi soyut etkisi somut olan kirlere ne demeli?

İşte onlardan arınmak hiç ama hiç kolay değil.

Çünkü o kirler beyinlere,dillere, kalplere,ellere,amellere, ruhlara, zikirlere, fikirlere yapışmakta çok ustalar.

İnsanın neresine sıvanırlarsa orasında birikiyor çoğalıyorlar;kendilerini fiziken görmek mümkün olmasa da kısa zamanda yaymaya başladıkları o geniz yakan iğrenç kokuları sarıyor çevrelerini. 

Ne burun tıkamak işe yarıyor ne yanlarından kaçıp gitmek.

Kaçıp gitmekte lafın gelişi; kaçılamıyor ki…

Her adımınızda arkanızdan koşup yetişiyorlar; yol boyu neye ve kime rastladılarsa onu da kirleterek.

Arınmak için insanın önce kirlendiğini fark etmesi sonra da kabullenmesi gerekiyor ki, bu da pek mümkün olmuyor.

Ovaladıkça daha bir yapışıyorlar nerelere sinmişlerse oralara.

Etrafınıza dolanıyorlar; doğasını bozmak için temiz olan ne varsa üzerine sıçrayıp tamamen kaplayamasalar da en azından rengini karartmaya çalışıyorlar.

Ne yazık ki bunu da çoğu zaman başarıyorlar.

Belki de insanın yapıştığı yerini kaşındırmayan yegane kirdir bu kir;

Musallat olduğundan ziyade onu hissedenleri kaşıntı tutar.

Bizim jenerasyon çok iyi hatırlar;

Yeni Türkü'nün 80'li yıllarda Türk pop müziğinde devrim yaptığı kabul edilen liste başı şarkılarından biri de güftesi geçmişten bugüne insanlığın geldiği noktayı özetleyen  Murathan Mungan’ın Telli Telli si idi.

Buradan duyabiliyorum şarkıyı mırıldandığınızı.

Hadi bir kez de birlikte mırıldanalım;

Telli telli şu telli turna/Sanma ki yaralı uçmaz bir daha/Takılmış kanadı göçmen buluta/Anlatır eski beni şimdiki bana/Sakın çıkma patika yollara

O dağlara kırlara o karlı ovaya/Yenik düşüyor her şey zamana

Biz büyüdük ve kirlendi dünya

"Biz büyüdük ve kirlendi dünya"

Kirlenenlerden biri her ne kadar çevre de olsa Mungan’ın burada vurguladığı ruhlarda ki, uslarda ki kirlenme elbet.

Çıkar ilişkileri,değerlerin ve kavramların içlerinin boşaltılması,avanta peşinde ki ölümüne koşular,naifliğin dışlanması hatta eziklik olarak olarak algılanması,küfürleşmeler,nefret söylemleri,bini bir para hakaretler,şiddetin her türü,kuyruklusu muteber yalanlar,vurdu kırdılar,hameset tellallıkları,olgularla algıların birbirlerine dolanmaları…

Devam etsem en az iki paragraf daha yazabileceğim kirlerle dolu kirlenme.

Hadi diyelim gereğini yaptık yasalarını çıkarttık doğayı, hayvanları, çevreyi bir nebze olsa da kurtardık bulandıkları kirlerden.

Ya her biri aslında bir günaha denk gelen kirlenmiş ruhları nasıl kurtaracağız?

Keşke ruhlara yapışmış kirleri çitileyip ovalayarak çıkartmak  mümkün olabilseydi.

Sanırım son sözümüzü en az kirle söyleyip göçmeye çalışmak lazım bu dünyadan.

Hem ne malum bir gün birinin çıkıpta, o meşhur sözü değiştirerek

‘‘Aranızdan en az kirliniz söylesin son sözü’’ demeyeceği…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.