İş dünyası asgari ücret artışının etkilerini hala konuşuyor…

Bir de kıdem tazminatı konusu var ki, çalışma hayatını en az asgari ücret kadar ilgilendiriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) her yıl hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği ve bu yıl 105.'si düzenlenen ILO Konferansı için gittiği İsviçre'nin Cenevre kentinde kıdem tazminatı konusuna ilişkin açıklamalarda bulundu…

Bakan Soylu, "Herkes şunu bilsin ki kıdem tazminatı konusunda tüm sosyal tarafların değerlendirmeleri, görüşleri masada olacak ve Türkiye bu kıdem tazminatı sorununu çözebilecek adımları hep birlikte atacaktır" dedi.

Kıdem tazminatı konusunun Türkiye için çok önemli bir sosyal yara olduğunu, bir tarafta kıdem tazminatını alamayanlar ve kıdem tazminatı veremeyenler, diğer tarafta ise emeğinin karşılığını kısmen alabilenler ve alamayanların bulunduğunu ifade eden Bakan Soylu, bu durumun çalışma hayatı içinde yaşanan bir sorun olmaya devam ettiğini dile getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu konuya ilişkin açıklamasının devamında "Çalışanlarımız, işverenler ve hükümet hep birlikte bir araya geleceğiz ve bunu kamuoyuna sunacağız. Olgunlaştırmadan bu adımı atabilmemiz mümkün değildir, nasıl esnek çalışma konusunda ortak uzlaşmayı son dakikaya kadar tüketme gayreti ortaya koymuşsak ve burada samimiyetimizi ortaya koymuşsak, herkes şunu bilsin ki, kıdem tazminatı konusunda tüm sosyal tarafların değerlendirmeleri, görüşleri masada olacak” diye konuştu.

Peki, konuyla ilgili işveren kesiminin görüşü nasıl derseniz, onu da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) açıklamalarından öğreniyoruz.

TİSK’in son yayınlanan bültenindeki açıklamasında “Kıdem tazminatında işletmelerin maliyetini artıracak ve işçi-işveren ilişkilerini bozacak düzenlemelerden kaçınılmalı” denirken, ekonomi yönetiminin çalışma hayatına yönelik regülasyonlardan ziyade kaynak sorununun çözümü olarak çalışma hayatına ilişkin düzenlemelere yöneldiğini vurguladı. TİSK, özellikle kıdem tazminatında işletmelerin maliyetini artıracak ve işçi-işveren ilişkilerini bozacak düzenlemelerden kaçınılmasını önerildi.

TİSK’in bülteninde genel ekonomik durumla ilgili değerlendirmelere de yer verilirken, ülkemizin büyüme oranının gelişmiş ülkelere kıyasla iyi olmakla birlikte, potansiyel büyüme oranı olarak görülen yüzde 5’in 2012’den beri yakalanamadığı, kritik fiyat değişkenleri olan faiz oranı ve döviz kurundaki kırılganlıkların devam ettiği, cari açığın gerilemesine rağmen, ihracattaki azalışın bu düşüşü gölgelediği, ekonomi yönetiminin kaynak arayışında olduğu kaydedildi.