Veriler Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığından;

Sadece 2020 yılında  Türkiye genelinde 365 bin 5 trafik kazası meydana gelmiş;

Bu kazalarda 2 bin 197 kişi olay yerinde hayatını kaybederken, yine ülke genelinde bir yılda 163 bin 812’si alkollü araç kullanmak suçu olmak üzere 17 milyon 580 bin 551 trafik cezası uygulanırken, 1 milyon 262 bin 886 araç ise trafikten men edilmiş.

Yani geçtiğimiz yıl her gün altı kişi hayatını kaybetmiş trafik kazalarında.

Yaralılar ise bu rakamın muhtemelen üç katıdır…

Kaza;

‘‘İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması’’

TDK böyle tanımlıyor sözcüğü…

İstem dışını anladım da,umulmayan kısmı biraz şüpheli geldi bana.

Nedeni şu;

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı, yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarında en sık görülen sürücü hatalarını ise şöyle sıralamış;

"Araç hızını yol, hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak,(1) kavşak geçit ve kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymamak(2), şerit izleme ve değiştirme kuralına uymamak(3), arkadan çarpma(4), dönüş kurallarına uymamak(5), kırmızı ışık veya görevlinin dur işaretinde durmamak(6), taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere girmek(7), yaya ve okul geçitlerinde yavaşlamamak(8), yayalara geçiş hakkı vermemek(9), alkollü olarak araç kullanmak(10), aşırı hızla araç kullanmak(11), geçme yasağı olan yerlerden geçmek(12) ve hatalı şekilde veya yasak olan yerlere  park etmek(13)".

Ayraç içerisinde ki rakamları ben koydum.

Şimdi size bir soru;

Elbet daha da vardır da yukarıda ki paragrafta ki 13 nedenin içerisinde umulmadık sonuçlara neden olmayacak kaç madde var?

Doğru;

‘‘Hiç’’ madde var.

Elbette genelleme yapmıyorum ama bizde ki trafik kazalarının tamamına yakının nedeni tipik bir ‘‘Gel Ayı Ye Beni’’ hadisesi.

Tek fark o ayı doymuyor başka masumları da yiyor.

Nitelikli Cehaleti yazarken bu konuyu da cehaletin niteliklerinden biri saymış ve ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarına karışan araçların tek tek

Cinslerinin açıklandığı istatistiklere bakmış ve bu araçların,

Otomobil,Kamyonet,Motosiklet,Minibüs,Bisiklet,Kamyon,Çekici,Otobüs Traktör, Motorlu Bisiklet, Özel Amaçlı Araç, İş Makinesi, Arazi Taşıtı, Ambulans, Tanker, Tren,At Arabası, Tramvay ve Diğer…  

Olarak sıralandıklarını görmüştüm.                

Yani tekerli ne varsa bizim için tehlike arz ediyor.

Binip binip kaza yapıyoruz.

Dikkat etiniz mi ‘‘Diğer’’ diyor istatistik.

Yani  kendi keşfimiz olan araçlar yapıp bunlarla bile bir sürü kaza yapabilecek kadar abartmışız hadiseyi.

‘Özel amaçlı’ kriterine korkumdan hiç girmiyorum.

Boşuna değil kamyonun arkasındaki yazı;

‘‘Ölüme gidelim dedin de, Mazot mu yok dedik’’

İnsan dehşete düşüyor; Yollarda can vermek,sakat kalmak akıl alır gibi değil.

Hele kader filan hiç değil.

Peki o ayıya, gel gel yapanlar sadece sürücüler mi?

Değiller tabi yayalar da var,yol hataları da…

Ama onlara da girersem Genel Yayın Yönetmenimi uzun yazdım diye kızdırabilirim yine.(Şaka şaka kızmaz da hani belki dedim)

İyisi mi yıllar önce bir arkadaşımın konuya ait bir yaşanmışlığını yine onun diliyle anlatarak ile bitireyim yazıyı;

 “Barbaros Bulvarı’nda yürüyorduk. Bir anda yanımızdan son sürat bir minibüs geçti.

Biz ‘Freni patladı’ filan demeye kalmadan, minibüs kafadan elektrik direğine bindirdi. Hemen koştuk, yardım edelim diye. Minibüse ulaştığımızda manzara şuydu:

Yolcuların kiminin kaşı açılmış, kiminin dudağı patlamış…Dağılmış vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflık var. Çünkü o hallerine rağmen, gözlerinden yaşlar gelecek şekilde gülüyorlar. Biz ne yapacağımızı şaşırdık. ‘Ne oldu?’ diye sorduk. Bir iki tanesi, güçlükle ‘Şoför, şo-för…’ diyebiliyor ama yine gülmeye başlıyorlar.

Bu sarsıcı manzaranın aslını öğrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti. Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş. Hani, bizim şoförlere özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi vardır ya.

Baba, dengeyi tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşağı düşmüş. Minibüs de kontrolden çıkıp direğe bindirmiş”

Severiz biz ağlanacak halimize gülmeyi…