İki renktaş takımın buluşmasına, on dokuz yıl sonra ev sahipliği yaptı Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı. Hafta içi mesailerini Salı günü tamamlayan (Altay- Rize’de, Beşiktaş-İstanbul’da) iki takımın Cuma maçında, temponun saman alevi gibi parlayıp sönmesinin bir nedeni yorgunluk olsa da diğer nedeni, Beşiktaş’ın aklının hafta içinde oynayacağı Şampiyonlar Ligi maçında olmasıydı.

Beşiktaş’ın sağlık ekibi son haftalarda ekstra çalışıyor. Altay maçı öncesi, sakatlıklarla boğuşan Kara Kartal’ın revir ekibine,  Pjanıç de eklendi maçın ilk yarısında… Yoğun maç trafiğini kabullenmekle beraber, darbeye bağlı olmayan adale sakatlıklarının bu kadar çok yaşanması bir hayli düşündürücü.  Futbolcu mu profesyonelce yaşamıyor yoksa antrenman programında mı sıkıntılar var, meçhul…

Maça damgasını vuran, yaptıkları ve yapamadıklarıyla iki oyuncu vardı: Beşiktaşlı Kenan Karaman ve Altaylı Karamoko Bamba… Kenan Karaman’ı, mecburiyetten, forvet oynatmak zorunda kaldı Sergen Hoca. Kenan, yakaladığı her pozisyonu ezip, her pozisyonda saç baş yoldurarak, ‘Ben, Beşiktaş’ın forveti değilim.’ imajını perçinledi. Sol açıkta bir nebze katlanabilir olsa da Kenan’ın ileri uçta tek başına oynaması futbola ihanet…

Karamoko Bamba’nın Beşiktaşlı taraftarları da mest ettiğine eminim. Maç boyunca sorumluk aldı. İlk golde, Truva atı gibi, Beşiktaş savunmasının içinde kendini unuturdu. İkinci golü ise mutlaka izlemenizi tavsiye ederim… “Gol nasıl atılır.” dersinin, saha içi uygulamasını çok net gösterdi. Ofsayt’a düşmeden topu alışını, kontrol edişini, vuruşunu mutlaka izleyin.

Beşiktaş, Antalya maçında iki avans verip maçı çevirdi. Adana Demirspor maçında üç avans aldı, tartışmalı son saniye golü ile beraberliğe razı oldu. Bir hafta içindeki üçüncü maçında mağlubiyetle tanıştı. Kartal, hızla irtifa kaybediyor… Sergen Hoca’nın, Ajax maçı öncesi, irtifa kaybını önlemesi gerekir. Yedek kulübesinde i-pad ile maç seyretmek değil, hocalık. Başarı, tüm spor dalları için idmanda gelir ya da gider…