Şeker hastalığı başta olmak üzere pek çok kronik hastalık ile yaşam tarzı arasında güçlü bir bağlatı olduğuna hiç şüphe yok. Özellikle doğru beslenme tarzı diyabet, kalp damar hastalıkları, kanser hatta erken yaşlanma ile yakından ilgilidir. Normal vücut ağırlığını koruyamamış kişiler beslenme tarzlarını doğru yönde değiştirdiklerinde hem kronik hastalıklara yakalanma riskleri azalmakta, hem de bu hastalıkların çok daha iyi seyretnesi mümkün olmakta.
Fazla kilolu kişiler için zayıflamaya yönelik olarak kalori kısıtlanması ve bundan yarar görülmesi anlaşılabilir bir şeydir. Oysa 11 Temmuz 2019'da The Lancet Diabetes And Endocrinology dergisinde yayınlanan bir çalışma hiçbir sağlık sorunu olmayan, ince yapılı kişilerin de günlük gıda alımında azaltmaya gitmeleri halinde, metabolik durumlarının olumlu yönde değiştiğini ortaya koymuş. Çalışmaya alınan kişilerde sadece % 25 lik bir kalori kısıtlaması hedeflenmiş, katılımcılar ortalama % 12 kalori kısıtlaması yapmayı başarabilmişler. Sadece bu kadarcık bir kısıtlama bile olumlu sonuç alınabilmiş.
50 yaşın altındaki ince yapılı 218 kişide yapılan çalışmada günlük ortalama 300 kalori kadar bir kısıtlama yapılması halinde bakın hangi olumlu sonuçlar ortaya çıkmış :
1. Hem küçük hem büyük tansiyonları daha düşük bulunmuş.
2. Açlık kan şekerleri daha düşük bulunmuş.
3. Açlık insülin düzeyleri daha düşük bulunmuş.
4. Kan yağları tablosunda olumlu değişiklikler bulunmuş.
5. Vücut ağırlıklarında ortalama % 10 azalma olmuş.
6. Vücut yağ miktarlarında % 71 azalma olmuş.
İki yıl sonra da devam eden bu olumlu değişiklikler sayesinde kandaki kronik mikropsuz iltihap belirteçlerinde azalma görülmüş. Kronik hastalıkların temelinde kronik mikropsuz iltihap olduğu bilindiğine göre kalori kısıtlaması sayesinde birçok hastalıktan korunma şansının arttığını kabul etmemiz gerekiyor.
Kısacası sağlıklı yaşamın anahtarlarından biri de beslenmede ölçülü olabilmektir.
Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum .
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr. Cemal Nuri GÜRBÜZ
Kalori kısıtlaması ve kalp sağlığı
Şeker hastalığı başta olmak üzere pek çok kronik hastalık ile yaşam tarzı arasında güçlü bir bağlatı olduğuna hiç şüphe yok. Özellikle doğru beslenme tarzı diyabet, kalp damar hastalıkları, kanser hatta erken yaşlanma ile yakından ilgilidir. Normal vücut ağırlığını koruyamamış kişiler beslenme tarzlarını doğru yönde değiştirdiklerinde hem kronik hastalıklara yakalanma riskleri azalmakta, hem de bu hastalıkların çok daha iyi seyretnesi mümkün olmakta.
Fazla kilolu kişiler için zayıflamaya yönelik olarak kalori kısıtlanması ve bundan yarar görülmesi anlaşılabilir bir şeydir. Oysa 11 Temmuz 2019'da The Lancet Diabetes And Endocrinology dergisinde yayınlanan bir çalışma hiçbir sağlık sorunu olmayan, ince yapılı kişilerin de günlük gıda alımında azaltmaya gitmeleri halinde, metabolik durumlarının olumlu yönde değiştiğini ortaya koymuş. Çalışmaya alınan kişilerde sadece % 25 lik bir kalori kısıtlaması hedeflenmiş, katılımcılar ortalama % 12 kalori kısıtlaması yapmayı başarabilmişler. Sadece bu kadarcık bir kısıtlama bile olumlu sonuç alınabilmiş.
50 yaşın altındaki ince yapılı 218 kişide yapılan çalışmada günlük ortalama 300 kalori kadar bir kısıtlama yapılması halinde bakın hangi olumlu sonuçlar ortaya çıkmış :
1. Hem küçük hem büyük tansiyonları daha düşük bulunmuş.
2. Açlık kan şekerleri daha düşük bulunmuş.
3. Açlık insülin düzeyleri daha düşük bulunmuş.
4. Kan yağları tablosunda olumlu değişiklikler bulunmuş.
5. Vücut ağırlıklarında ortalama % 10 azalma olmuş.
6. Vücut yağ miktarlarında % 71 azalma olmuş.
İki yıl sonra da devam eden bu olumlu değişiklikler sayesinde kandaki kronik mikropsuz iltihap belirteçlerinde azalma görülmüş. Kronik hastalıkların temelinde kronik mikropsuz iltihap olduğu bilindiğine göre kalori kısıtlaması sayesinde birçok hastalıktan korunma şansının arttığını kabul etmemiz gerekiyor.
Kısacası sağlıklı yaşamın anahtarlarından biri de beslenmede ölçülü olabilmektir.
Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum .