Ah be Fatih Hocam, ne olurdu “çift forvete” biraz daha erken dönseydin? L.Moskova’nın elinde zaten bir atımlık barut kalmış, o da çakar almaz tüfek gibi, panik halde gol arıyor. Cümbür cemaat hücumdalar. Takım boyu uzamış… Yorulan Halil’in yerine Diagne, gecenin yıldızı Feghouli yerine de Muhammed’i oyuna alıp, hem rakip stoperleri hapsedip hem de ikinci golü arasaydın olmaz mıydı? Dün geceki oyunun hakkı, Galatasaray adına, kesinlikle beraberlik değildi. Üç puanı cebine koymalıydı Sarı-Kırmızı’lı takım. Kazanılan bir puan değil, kaybedilen iki puan var, ne yazık ki Galatasaray için.
Maç boyunca oyuna hükmeden, dikine oynayan, ayağa pas yapan ve inanılmaz bir efor sarf eden Galatasaray, ikinci golü tek forvetli düzenle de bulup maçı koparmaya çok yakındı aslında. Fehgouli, Kerem ve Halil, son vuruşlarda daha dikkatli ve şanslı olsalar, UEFA Avrupa Ligi ikinci turu için rakip temennisinde bulunabilecekti, Sarı Kırmızı’lı takım. Mutlaka bir hayır vardır, bunda da…
Galatasaraylı tüm oyuncuların, “maçın adamı” oldukları karşılaşmada, Feghouli’nin attığı gole, ayrı bir parantez açmak gerekir: Berkan Kutlu atağı başlattı, Halil Dervişoğlu ayakta kaldı, Cezayirli mükemmel bitiricilik yaptı. Maçın hakemi de, Halil’in ayakta kaldığı pozisyonda avantajı mükemmel uyguladı. Son zamanlarda Galatasaray’da, hazırlanış ve bitiricilik anlamında seyrettiğim en güzel goldü. Bu gole; “keşke, kardeş bir gol daha gelseydi” diye hayıflanıyor insan.
Namağlup lider olarak, beşinci maça gitmek, Galatasaray için büyük avantaj. Cim Bom; Marsilya maçı sonrası, UEFA Avrupa Ligi’nde bir üst turu garantileyip, İtalya’ya “turistik geziye” gider umarım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uğur TEMEL
KAÇTI MI İKİ PUAN…
Ah be Fatih Hocam, ne olurdu “çift forvete” biraz daha erken dönseydin? L.Moskova’nın elinde zaten bir atımlık barut kalmış, o da çakar almaz tüfek gibi, panik halde gol arıyor. Cümbür cemaat hücumdalar. Takım boyu uzamış… Yorulan Halil’in yerine Diagne, gecenin yıldızı Feghouli yerine de Muhammed’i oyuna alıp, hem rakip stoperleri hapsedip hem de ikinci golü arasaydın olmaz mıydı? Dün geceki oyunun hakkı, Galatasaray adına, kesinlikle beraberlik değildi. Üç puanı cebine koymalıydı Sarı-Kırmızı’lı takım. Kazanılan bir puan değil, kaybedilen iki puan var, ne yazık ki Galatasaray için.
Maç boyunca oyuna hükmeden, dikine oynayan, ayağa pas yapan ve inanılmaz bir efor sarf eden Galatasaray, ikinci golü tek forvetli düzenle de bulup maçı koparmaya çok yakındı aslında. Fehgouli, Kerem ve Halil, son vuruşlarda daha dikkatli ve şanslı olsalar, UEFA Avrupa Ligi ikinci turu için rakip temennisinde bulunabilecekti, Sarı Kırmızı’lı takım. Mutlaka bir hayır vardır, bunda da…
Galatasaraylı tüm oyuncuların, “maçın adamı” oldukları karşılaşmada, Feghouli’nin attığı gole, ayrı bir parantez açmak gerekir: Berkan Kutlu atağı başlattı, Halil Dervişoğlu ayakta kaldı, Cezayirli mükemmel bitiricilik yaptı. Maçın hakemi de, Halil’in ayakta kaldığı pozisyonda avantajı mükemmel uyguladı. Son zamanlarda Galatasaray’da, hazırlanış ve bitiricilik anlamında seyrettiğim en güzel goldü. Bu gole; “keşke, kardeş bir gol daha gelseydi” diye hayıflanıyor insan.
Namağlup lider olarak, beşinci maça gitmek, Galatasaray için büyük avantaj. Cim Bom; Marsilya maçı sonrası, UEFA Avrupa Ligi’nde bir üst turu garantileyip, İtalya’ya “turistik geziye” gider umarım.