Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığındaki ilk toplantısını dün yaptı… Gazeteye yazı yetiştirmek zorunda olduğum için tarafların neler söylediğini, hangi rakamlar üzerinde çalışma yaptıklarını, gelir vergisinin alınıp alınmayacağını ve yüzde kaç üzerinden pazarlığa başladıklarını bugün sizinle paylaşamıyorum… Gelişmeleri daha sonra değerlendireceğim…

Bu arada Türkiye genelinde kamuoyu ile paylaşılan ‘basın açıklaması’ için önceki gün Türk Metal Sendikası Bursa Şubesi’nde bir araya gelen Türk-İş, Hak-İş ve DİSK Bursa başkanları ile şube yetkilileri ve çeşitli işletmelerde çalışan mavi yakalılar, kararlı bir duruş sergilediler…

Türk-İş Bursa 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer’in kürsüde ve ayakta okuduğu açıklama, Hak-İş Bursa Şube Başkanı Mustafa Yavuz, DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi İsmail Kocaman ile şube başkanlarından bol bol alkış aldı. İşçi ise pür dikkat dinlediği sözlerin ardından sloganlar attı… Biçer açıklamanın bazı satırlarını ikinci kez okuyarak herkesi uyandırdı…

İŞÇİNİN BEKLENTİSİ

Açıklamada; İnsanca bir yaşamın örülebilmesi ve sürdürülebilmesine olanak sağlayacak ücret isteği ağır bastı; “Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücrettir” sözü dikkatimi çekti, haklı bir yaklaşımdı… İnsanca yaşamak herkesin hakkı olmalı…   

Açıklamada yer alan istekler özetle şöyle; “Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir.

Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır.

Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022'de geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir."

NET ÜCRETE DOKUNMA

Ücretli çalışanların net aylıklarının, vergi dilimlerinden kaynaklanan nedenlerle düşmesini kabul etmeyen bir anlayış öne çıktı… Bu konuda mutlaka adım atılmalı ve çözüm bulunmalı…

Ücretli çalışanlar için vergi matrahının değiştirilmesi gerekiyor… Bu konuda açıklamada; “2002'de gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katı iken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır” sözleri yer aldı. Bence de yüzdelik artışlardan elde edilen asgari ücretten vergi alınmaması gerekir…

İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı, Hazine tarafından karşılandığına göre, işçinin sosyal güvenlik priminde belli bir oranda indirim yapılması daha doğru olacaktır…

Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik ve benzeri kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir.

Ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalı ve sürekli hale getirilmelidir…

Onurlu bir yaşam, Türk işçisinin hakkıdır…