2021 yılına gireli 6 gün oldu… 2020’den pek bir farkı yok… İzlediğim kadarıyla hayatta kalabilmek için gereken aşı konusunda atılacak adımlar yavaşladı gibi… Sadece bir ülke 1 milyar doz aşı almak için anlaşmalara imza atarken ülkemizde 3 milyon doz ile ilgili tartışmalar yapılması ürkütücü…

Yine maske, mesafe, hijyen söylemleri devam ediyor… Konu tamamen sizin inisiyatifinizde… Maalesef durum bu… Acının toplumu birleştirdiğini bilen egemenler, sanırım bu yıl boyunca gelecek (!) aşı konusunu gündemde tutacaklar.  

Yeni yıl ile birlikte hemen hemen her şeye zam geldi… Beyaz peynirin satış rakamı yüzde 35 artarken işçi emeklisine yüzde 8,36 oranında zam yapılması iç yakıcı… Asgari ücret ise 500 TL kadar arttı ve 2 bin 825 Lira 90 kuruş oldu. Ev sahipleri hemen harekete geçti yarısını istedi… Olacak şey değil…

ESKİ DÜNYAYA YENİ SİSTEM

Biz yaşamın kıyısında dolaşırken; dünyanın gelişmiş ülkeleri bambaşka konuları gündemlerine aldılar. Paraya hakim olanların atacağı adımlara daha yakından bakacağız bu yıl… Onlar halkın cebine mangır girmesin diye büyük uğraş veriyorlar…

Biliyorsunuz; Küresel ekonomik krizler insanlar üzerinde ağır travmalar yaratır. Toplumlar ve sistemler değişir… 2008 yılında olan da buydu. Kapitalist dünya ağır bir darbe aldı ve para sistemine taze para pompalayarak makyajladılar sistemi…

2020 yılına geldiğimizde başımıza Covid-19’u çıkardılar (!) İnsanları kontrol etmek isteyenler, ıssız sokakları yukarıdan fotoğrafladılar, cep telefonları ve internet üzerinden insanları fişlediler, gıdanın üretildiği ve satıldığı yerlerin tespitini yaptılar. Bilgiler tek tek not edildi. Korku iklimi bir başka önemli konuyu da beraberinde getirdi; Nakit para yerine kartlara yüklenecek puanlara bağlı e-para var artık…

BÜYÜK SIFIRLAMA HAZIRLIĞI

ABD’nin başını çektiği batılı devletler parlamentolarında ‘Büyük Sıfırlama’yı; Orijinal adıyla ‘Great Reset veya Global Reset’i konuşuyorlar. Kavram, Dünya Ekonomik Forumu'nun COVID-19 salgını sonrasında ekonomiyi sürdürülebilir bir şekilde yeniden inşa etme önerisinin adı… Nakitsiz bir dünya hayalleri var. Bunu yaparken de ABD’nin başı çekmesini istiyorlar.

Ekonomist dergisinin 2020 yılı kapağındaki küçük yazılara dikkat edenler SDG harflerini görürler (‘Sustainable Development Goals-Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları) diye çevirebiliriz. Temel hedef, para sistemini değiştirmek… Sürdürülebilir olmak, sömürmenin diğer adı…

1944 yılında altına endeksli para sisteminde; 1 ons altın 35 dolar ediyordu… Sistem 1971 yılına kadar geldi ve rezerv para artık dolar olarak kabul edildi. Ancak bu sistemde de borçlar arttı, ödenemez hale geldi… Hükümetler, Merkez Bankasına tahvil veriyor, oradan aldığı parayı özel bankalar yoluyla halka kredi olarak sunuyor ve sistem işliyordu… Oysa 1 ons altın şu an 1947 dolar… Dolarda da büyük erime var.

Artık yeni bir sistem gerekiyor…

Sıra kripto paraya geldi…

Bu aşamada Çin de devreye girdi… Büyük üretim kabiliyetiyle dünyayı değiştirecek yapılanması, dikkat çekici… Küresel salgınla birlikte Çin, 2 bin yeni teknolojiden faydalanmaya başladı. Örneğin ‘Sosyal Kredi Sistemi’ kullanılıyor artık.

Kredisi düşük olan Çinli iş insanları yurtdışına dahi çıkamaz hale geldi. Çin, puanlama sistemiyle insanları kontrol altına almaya başladı. Bankaların kara listesi olduğu gibi, devletler de kara listeler hazırlayacak demek ki…

Çin, yolda yürüyen insanları kameralarla izliyor ve atılan  adımlar tek tek kaydediyor. Kırmızı ışıkta geçmek, yere tükürmek, birine omuz atmak, yere çöp dökmek, avare avare dolaşmak, elindeki bir nesneyi başkasına fırlatmak gibi ölçüler, sosyal puanları oluşturuyor.

İşe girerken, tatile çıkarken, okula kayıt olurken geçerli olacak puanlama sistemi, bundan sonraki yaşamınızı da belirleyecek demektir… Distopik bir dünya geliyor. Yapay zeka destekli 200 milyon kameradan izlenen insanların ‘birer robota dönüşmesi’ isteniyor galiba… İşin kötü tarafı, aldığınız bu puanlar sizin e-karttaki paranızın da miktarını belirleyecek demektir… Bu arada Çinliler nakit taşımıyor artık.

Değişiyor dünya, siz direnseniz de…