Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İmar barışı kavgaya mı dönüşüyor ?

Yazının Giriş Tarihi: 09.09.2021 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.09.2021 00:02

Türkiye, siyasi iktidarın ülke yönetiminden uzaklaştırılmasına yol açan darbeleri kadar, çıkarılan aflarıyla da ünlü bir ülke.

Özellikle, 1974 senesinde çıkarılan ve kısaca “Ecevit Affı” olarak bilinen yasa ile cezaevleri boşaltılmış, bu duruma halkın nerede ise yüzde doksanına yakını tepki göstermişti.  Ondan sonra, 1976 affı, 1979 affı, derken af kanunları bir biri ardına çıkarılıp durdu.

1999 yılında çıkarılan ve yine ismine “Rahşan Affı” denilen af, yine toplumda büyük infial uyandırdı. Halkımız, yaşanılan bu af olaylarına karşı büyük tepki gösterdi.

Sonra, Vergi Affı ve imar afları da üst üste gelmeye başladı. Yani, hapis affı bir kenara bırakılıp, kanunların içinden bazı konular, olaylar cımbızlanıp aflar çıkarıldı. Bunların adına da genelde Barış sıfatları takıldı.

En son imarla ilgili çıkarılan ve devlet arazileri, orman alanları, hisseli parseller ile bilumum kaçak yapılaşmaların belli tarihe kadar yapılanlarının af edildiği kanun epey tartışılmıştı.

Kanun şu, 3 bin 194 sayılı İmar Kanunu 16. Maddesine geçici 161. Madde eklendi. 3 Mayıs 2018 tarihinde de Türkiye Büyük Millet Meclisi’den geçirilerek yasallaştı. 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış olan kaçak yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilmesi kanuna bağlandı. 6 Haziran 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan kanuna göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2018/8 sayılı genelge çıkarıp uygulama başlatıldı.

Bu uygulama ile yüzbinlerce başvuru yapıldı. İmar Planları, binalar, arsalar, araziler, ormanlar, köy yerleri, hazine anrazileri birer ikişer incelendi. Uygun görülenlere Yapı Kayıt Belgesi verildi.

Tabi, bu belge verilir verilmez, bu yapılar kayıt altına alındığı için deprem sigortasından tutun da elektrik ve su bağlanması, parsel numarası verilmesi, resmi adres oluşturulmasına kadar her türlü işlemler yapıldı.

İnsanlar, yapılan inşaatın metrekaresi, arazinin durumuna göre belli bir miktar para ödeyip, seneler önce kaçak olarak yaptıkları evlerine, barklarına, kulubelerine Yapı Kayıt belgesi aldılar. Pek çok konteyner ile bu kapsamda bina sayıldı. Belge verildi.

Sonra, yapılan şikayetler, 31 Aralık 2017 tarihinden önce mi sonra mı yapıldı? Sorularına cevap aranmaya başlanıldı. Bu sayede, pek çok yapı kayıt belgesi iptal edildi. Bazı insanlar, resmen kayıt altına alıp, yapı kayıt belgesi verilen inşaatlarıyla ilgili olarak, “İmar Kirliliğine yol açmak” iddiasıyla haklarında suç duyurusunda bulunulduğu bilgileri kamuoyunda konuşuluyor.

Evet, İmar Barışı şimdi oldu adam yakalama taktiği gibi bir şey.

Neden, kamu görevlileri, etkili ve yetkililer, bu binalar yapılırken herhangi bir işlem yapmayıp, “görmeme” yetkilerini kullanmışlar. Buna kimsenin itirazı yok. Senelerce gelen giden bütün bürokratlarda bu kaçak yapılaşmaya dokunmamışlar yada siyasi iradenin “yapmayın” sözleriyle dokunamamışlar.

Hal ve durum böyle olunca da tıpkı 1974 senesinde başlayan Ecevit Affı gibi aflar sürekli beklenir hale gelmiş.

Tamam. Af iyi bir şey. İnsanların belli bölgelerde kaçak yapılan yapıların affedilmesi iyi. Ama, devlet arazisi, hazine arazisi, orman araziyi, tüyü bitmemiş yetim hakkı bulunan arsa, araziler üzerine her kim ve her ne zaman yapılırsa yapılsın, el koyma ve sahiplenme sonucunu doğuran bu kaçak yapıların affedilmesine kimsenin gönlü razı değil.

Şimdi, zamanında önlem alınmadığı için sıkıntılar yaşanıyor.

Bürokratlar, yapılan şikayetler üzerine Google hazretlerinin fotoğraf kayıt sistemi sayesinde geriye dönük incelemeler yapıyorlar. 31 Aralık’tan sonra yapılan binalarla ilgili Yapı Kayıt Belgeleri böylece iptal edilmeye başlanmış.

Vatandaş, İmar Barışı diye sevinirken şimdi de Barış kavgaya dönüştü söylemlerini duymaya başladık.

Af, yine bir toplumsal yaraya dönüşmek üzere.

Kestel ilçesinden bir okurum aradı. Derdi çok mu çok büyük. Bu imar Affı, Yapı Kayıt Belgesiyle ilgili olarak başına bazı olaylar gelmiş.

Diyor ki;

“Ben bir köyden arazi alıp üzerine hafta sonları gitmek, kafa dinlemek amacıyla baraka yaptım. Af çıkınca da faydalanabilir miyim düşüncesiyle gerekli başvurumu yaptım. Başvuru sırasında görevliler, baktılar, tamam dediler. İstenilen parayı yatırdım. Baraka için deprem sigortası yaptırdım. Emlak vergisi ödedim.

Elektrik ve su bağlandı.

Medeniyetle tanıştım. Mutlu oldum. Sonra, Belediye bana, “senin binan kaçak” diye zabıt tutup kaçak inşaat cezası gönderdi. Tabi, bu duruma şok oldum. Yapı Kayıt belgesi aldığımı söylememe rağmen, inşaatın 31 Aralık 2017 tarihinden sonra yapıldığı belirlenmiş, belgen geçersiz diye cevap verdiler. Birde, Adliyeye hakkımda suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ettiler. Neymiş, kaçak inşaatı biz, kendi kendimize ihbar etmişik.

Sonra da emlak vergisi ödemesi istediler.

Aradaki tezatlığa bakın. Adaletli olarak bakalım. İnşaat kaçak olabilir. Yapıldığı anda neden belirleyip işlem yapılmadı? Af çıktıktan sonra yapılan başvurum sırasında, “sizin binanız, yapınız af tarihinden sonra yapılmış” diye neden bilgi verilmedi. Evrak düzenleyip, bizden paralar alındı. Tahsilatlar yapıldı. Emlak Vergisi bağlandı. Sonrasında ise böyle bir ortamla karşı karşıya kaldık. Hem İmar Barışı parasını ödedik hem de üzerine inşaat kaçak diye ceza ödedik. Şimdi de Hapisle ilgili ceza alırsak onu çekeceğiz…”

Vatandaşın sorusu şu;  “Ne olacak bizim halimiz?”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.