Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hükümeti bürokratlar bitirecek

Yazının Giriş Tarihi: 16.06.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.06.2021 00:01

Meslek hayatımız boyunca pek çok siyasi yapıyı gördük geçtik. Bugünkü gibi bazı bürokratların kraldan çok kralcı olduğu veya öyle gözükmeye özen gösterdiği bir hükümet uygulamasına şahit olmadık.

Siyasette istikrar, ekonomide istikrar ve görevde kalabilme çok önemli. Bunun için halkın desteği ve seçmenlerin destekleri şart.

Ülkemizde, 2002 seçimlerinden önce bıkan, siyasete küsen, ekonomik darboğaz altında ezilen, işsiz ve geliri olmayan bir toplum, sandık başına gittiğinde eski siyasetcilere ve eski partilere çok güzel bir ders verdi. Onları sandığa gömdü. Sonra, yep yeni bir Türkiye’nin ufku açıldı.

Adalet ve Kalkınma Partisi 3 Kasım 2002’de elde ettiği hükümet etme görevini, sonraki tarihlerde yapılan seçimlerde de devam ettirdi.

Bu durum, siyasi istikrar açısından çok büyük bir başarıdır. Nitekim, dünya tarihine bakıldığında, halkın oylarıyla ve girilen her seçimde oy kaybetme yerine oylarını artırarak zaferler kazanan bir siyasi yapı yok. Hükümet eden siyasi partiler, zamanla hükümet politikalarının halk tarafından benimsenmeyişi nedeniyle yıpranıyorlar ve iktidarı bırakmak zorunda kalıyorlar.

Bakın, en son örnek İsrail’de yaşandı. Eli kanlı başbakan İshak Netanyahu iktidarı karşısındaki 8 siyasi partili bir koalisyon ve bir oy farkıyla devrildi. 15 yıllık iktidar bir tek oyla kaybedildi.

Bu durum çok önemli.

Bir tek oyun nelere kadir olduğunun görünmesi açısından çok önemli.

Gelelim ülkemize…

İktidar Partisi’nde bölünme oldu. Daha doğrusu bölünme değil de istedikleri makam ve mevkide kalamadıkları için yol ayrımı yaşandı diyebiliyoruz. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, büyük ümitlerle ve beklentilerle parti kurdu. İktidarı devirme hesapları yapan muhalefetle el ele kol kola geçip başladı muhalefete. Halkın desteğini alıp almadığını ise şöyle görebiliyoruz, parti kadroları oluşturulurken pek fazla ilgi yok.

İktidar partisindeki ikinci bölünme eski bakan Ali Babacan’ın ayrılmasıyla oldu. Oda parti kurdu. Sonra, siyasi arenada baş göstermeye başladı. Halkın bu partiye olan ilgisi de aynı Davutoğlu’nun partisi gibi. Pek fazla gelip geçen yok. Sadece bazı küskünler “acaba fırsattan istifade edebilir miyiz?” düşüncesiyle bu gemiyle beraber yelken açtılar.

Ana muhalefet partisinde de bir tane değil birkaç tane bölünme oldu.

Matematikteki artı eksi hesabı gibi siyasete yön verilmeye başlanıldı. İktidar partisinden ayrılanların kurdukları iki ayrı parti istenilen başarıyı elde edemeyince, ana muhalefet çatısı altındaki ittifakla beraber hareket ettikleri izlenimi verilmeye başlandı. İktidar partisinde ise AK Parti ile MHP arasındaki Cumhur ittifakı sağlam gözüküyor. Ama, bu ittifaka veya iktidar AK Parti’ye destek olan vatandaş, seçmen sayısında azalma başladı.

Çarşı, pazarda gezerken şöyle bir halkın gündemine kulak verdiğiniz takdirde bu durumun ne kadar ciddi olabileceğini göreceksiniz. Vatandaş, Covid- 19 salgını, korona önlemleri, eve kapanma gibi olaylara pek fazla takılmıyor. Ekonomiye takılmış. İşsizliğe çare bulunmasını istiyor.

Sonra, devlet dairelerinde bazı memurların halka, vatandaşa karşı tutum ve davranışlarına takılmışlar. Özellikle, AK Partili vekillere veya parti yöneticilerine sırtlarını dayanıp, mesai saatlerinde halka, vatandaşa hizmet etme yerine, onların peşinde koşup, siyasal iktidar gücünden güç alan bazı bürokratlar artık göze batmaya ve tepki çekmeye başladılar.

Bu durum, bir siyasi partinin veya yöneticilerinin bürokratik kadrolara teslim olması anlamına gelebilir. Nitekim, eski yıllarda parti teşkilatları, siyasi yapılar veya tecrübeli kadroların ikaz ve uyarılarını dinlemeyip, bürokratların inatçı tutumlarına boğun eğmek zorunda kalan bazı siyasetçiler ve siyasi partiler 2002 yılında sandığa gömülmüştü. Bugünde aynısının olmayacağının garantisi var mıdır?

Yok.

O halde, iktidar partisi, bürokratik kadrolarda önemli oranda ve halka hizmeti kendisine ilke edinenlerin masa başına oturtulup görevlendirileceğe düzeyde yeni bir kadro kurmak zorunda. Yoksa, senelerdir aynı hamam aynı tas misali bürokratik koltuklarda oturup, sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a halkın ve seçmenlerin gösterdikleri teveccühlerle koltuklarını sağlamlaştıran bürokratlar artık partiye zarar vermeye başladılar.

Son birkaç aydır, iktidar politikalarıyla bürokratların uygulamalarının aykırı tutum gösterdiği bazı olaylara tanık oluyoruz. Bu olaylarda vatandaşı iktidar partisinden küstürüyor.

Zaten halkımız siyasette yeni bir arayış içine girip girmeme noktasında ikilemde kalmış. Birde devlet dairelerinde karşılaştığı tutumlar yüzünden böylesine tepkiler göstermesi, iktidara ikaz lambası yakılması anlamına gelir.

Bürokrat kesim iktidarın kim olacağına bakmaz. Kendisini o koltukta kimin tutacağına bakar. Siyasette söz sahibi olanlar, bu durumu unutmasınlar….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.