Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

HÜKÜM…

Yazının Giriş Tarihi: 28.01.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.01.2021 00:01

Son zamanlarda pek yapamasam da gençlerle sohbet  etmeyi çok seviyorum.

Özellikle üniversite öğrencileri ile yaptıklarımı.

Hani diyorlar ya,ruhsuz nesil filan diye,bunu diyenler onların dünyalarına girmeyi becerebilseler çoğu kendi ruhunu sorgular.

Çocuklar bizim yaşadıklarımızın evrilmiş hallerinin yanı sıra bir de güncellenmiş sıkıntılarla boğuşarak hayata tutunmaya çalışıyorlar.

Gençler dayandıkları ve kendilerine dayatılan her şeyin farkındalar.

Evet bunu dile getirme usulleri bizim kuşağın ezberlerini biraz bozuyor onu kabul etmek lazım da, onları dünyaya bu vazgeçemediğimiz  ezberlerimiz ile hazırladığımızı da unutmamamız gerekiyor.

Şimdi ki gençler şöyle,yeni nesil ne yazık ki böyle,yok efendim yok bu gençlerde iş yok,duyarsızlar azizim duyarsızlar,al ellerinden telefonu sudan çıkmış balığa dönerler,ahh kardeş zamane gençlerinde hiç saygı kalmamış…

Mealinden kurduğumuz onlarca cümle ile yargıladığımız hatta yargılamalarımız sonucunda hükümler vererek hayatlarını hayırsız parantezinde yaşamaya mahkum ettiğimiz o gençlerin bu mahkemeye verdikleri itiraz dilekçesini okuyabilenimiz kaçımız acaba?

Oturduğumuz yerden ahkam keserek,geçmiş yıllarda yaptığımız yanlışların sonuçlarını bu gün gençlere dayatmak çok kolay.

Zor olanı bunca yanlışı doğruları ile ikame etmek için gençlerin o engin dünyalarına girebilmek.

Ancak bu da pek kolay değil;

Değil çünkü gençler gerek gördükleri derslerle,gerek girdikleri onlarca ağır sınavlarla gerekse de teknolojiyi kullanabilmenin kendilerine verdiği ayrıcalıkla onlara boş diyenlerin çoğundan çok daha donanımlılar.

Bir neslin başına bela olan havuz problemlerinin, kat be katı zorlukta ki soruları çöze çöze büyüyorlar.

Algıları da bize nazaran farklı.

Yanlışa yanlış demekten asla çekinmiyorlar.

Yanlışları doğrulamayı bir özellik sayan nesilden geldiğimiz için onların bu tavırlarını başkaldırı olarak görüyoruz.

Galiba en çokta bunu hazmedemiyoruz.

Belki de artık kuşak farkı dediğimiz nakaratımız alındı elimizden de onu yediremiyoruz kendimize.

Mutlaka gözünüze çarpmıştır; geçen yıl  bir Milli Eğitim Müfettişi’nin ‘Duygusuz nesil geliyor’ adı verilen raporu dolaşıyordu internette. Sıkça da paylaşılmıştı o dönemde.

Bana sorarsanız o nesil gelmiyor; Çoktan geldi de müsebbibi olduğumuz için utanıp biz görmezden geliyoruz sanki.

Elbette konu genelleme kaldırmaz.Her çocuk böyle yetişiyor demek son derece yanlış.Ama böyle yetişen çoğunluğu görmezden gelip önlemini almamakta bir o kadar yanlış.

Gençlerimiz umursamaz filan değiller; ne yazık ki Nitelikli Cehaletin hegomonyası altındalar.

Rol modelleri onların algılarının çok gerisinde. Dünyanın en ağır müfredatını görüp ilkokul dahil en zorlu sınavlarına giren bir ülkenin çocuk ve gençlerinin bilgiye karşı olan inatları başka türlü nasıl açıklanabilir? Şu bir yıldır içinde savrulduğumuz pandemi dönemini hiç katmıyorum bile.

Takım tutuyorlar kulübün armasından haberleri yok,internet kullanıyorlar sosyal medyadan ötesi yok,sohbet ediyorlar  cümle kuramıyorlar kelime dağarcıkları sınırlı,örf adet töre bildiklerini sanıyorlar görgüleri yok.

Ama gidin bakın öz güvenleri çok.

Bazen oturup bir yere izliyorum erkekli kızlı çocukları(onlar genç kategorisine girmekte ısrarlılar ama ben çocuklar deyimini tercih ediyorum)yine genelleme yapmadan yazayım küfür ederek konuşulan bir dil geliştirmişler.Eskiden, birisi yüzünden kan çıkardı o küfürlerin şimdi birbirlerinin annelerine sövüyorlar sonra da kanki kanka vs ile kolkola girip  yürüyüp gidiyorlar.

Okul çıkışları ile maç çıkışları arasında hiçbir fark yok.Hepsi birilerine özenerek büyüyorlar o birileri olamasalar da istatistik veri olup biri kalıyorlar.

Hiç kimse bu çocuklara kızıpta zombiler geliyor mealinden araştırmalar filan yapıp yazılar yazmasın.

Çocuklar parklarda bahçelerde oynamayız,sokakta top koşturmayız ille de sanal takılacağız diye eylem mi yapıyorlar ?

Her bir şeyi biz yapıyoruz.

‘’Valla benim torun bir buçuk yaşında ama pek akıllı maşallah;bak nasıl parmağı ile ittiriyor ekranı’’

Maymuna ver oda bir iki deneyişte bulur ittireceği yeri.Sen refleksi zekayla karıştırırsan o bebek senden daha akıllı olan aletlere bağımlı olur tabii.

Koruyucu aile diye bir şey var ya,bizim aileler hem doğurucu hem koruyucu.Bura da da genellemeden kaçmak lazım çünkü çevremizde duygusuz nesil diye tanımladığımıza giren çocukların otuz katı ülke genelinde cehaletin güdüleri ile büyüyor.

Göz önündekilere bakıp yorum yapmak kolay.Örneğin bu yazı,hedef okuru tarafından asla okunmayacak.Sadece konuya duyarlı insanlar göz atacaklar bir kısmı da başlamışken bitireyim diye sonuna kadar sabredecek.

Hal böyle olunca da yazanlar suya,cama,havaya yazacak,anlatanlar dağlara anlatacak.

Anne okumayacak bilmeyecek baba okumayacak bilmeyecek bir önce ki kuşak zaten olan bitenden bihaber;

Eeee ne yapacak çocuk bir bilene soracak. O da en kolayından elinde ki telefonu olduğuna göre o ne derse inanacak.

Aklı evvellerde X,Y,Z kuşağı filan deyip yaşayan kuklaların hep birlikte Android kuşağı olduğunu göremeyecek.

Ez cümle şimdi yargıladıklarımız, aslında bizi yargılıyorlar

Hükmü de onlardan sonraki nesiller verecek

Biz de neyse cezamız çaresiz razı olacağız…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.