Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hoş geldin ya şehri Ramazan

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.04.2021 00:00

On bir ayın sultanı Ramazan ayı yine kapımıza geldi. Bizler onu karşılamaya hazırlandık ama, ülkemizi ve dünyayı sarsan koronavirüs nedeniyle Ramazanın ne tadı kaldı ne de eğlencesinin getirdiği huzuru, mutluluğu.

Evet, günler geldi geçti. Yazdı, kıştı, bahardı derken bir Ramazan ayına daha ulaştık.

Allah bugünlerin kıymetini ve takdirini yeniden nasip eder inşallah.

Ramazan ayı bolluk ve bereket ayı olarak bilinir. Öylesine yaşanır. Sokaklarda, caddelerde iftar sofraları, sahur sofraları kurulur. Kimse kimseyi tanımasa bile aynı sofrada iftar yapma, oruç açmanın keyfi ve mutluluğu yaşanır. Komşular arasındaki yemek ikramı, akrabalar arasındaki, eş, dost ve tanıdıklar arasındaki iftar buluşmaları Ramazan ayının efsane yaşanmışlıklarıdır.

Özellikle, geniş ve Türk kültürüne uygun Ramazan ayı iftar sofraları ve halkın katılımlarıyla kurulur. Cadde ve sokaklarda Ramazan bereketi hep beraber yaşanır ve paylaşılır. İftar çadırları ile yetimler, yardıma muhtaç aileler sevindirilir.

Gelelim son iki yıldır Ramazan ayında yaşadıklarımıza.

İlk önce Koronavirüs bulaşmasına karşı önlem olarak Ramazan eğlenceleri kaldırıldı. Kukla ve Hayali tiyatro gösterileri geçen yıl olduğu gibi bu senede yok.

Sonra, toplu iftar yemekleri kalktı.

Malum, insanların toplu halde bulundukları yerlerde virüs öylesine hızla yayılıyor ki, kimse kimin virüslü kimin virüssüz olduğundan habersiz. İnsanları bırakın toplu iftar yemeklerinde toplayıp bir araya getirmek, yolda yürürken bile birbirlerine selam vermekten imtina eder bir halde yaşamak zorunda kaldık.

Bu iş gerçekten şaka değil.

Eğer imkan verilse, insanlarımız eski günlerdeki gibi vur patlasın, çal oynasın türünden yaşamaya devam edecekler. Ama, onlar oralarda eğlenirken veya eğlenmek için bin bir türlü hile yapıp dolap çevirirken pek çok insanımız hastanelerde ölüm kalım savaşı veriyor.

Yazık.

Öğrenciler okullarına gidemiyorlar.

Eğitimdeki başarı her ne kadar düşmediği söylense de internet imkanı olmayan öğrenciler, derslere yetişemiyorlar. Aile ve ev ortamları herkesin aynı değil. Evlerin yapısı bazı aileler için yeterli ve öğrencilerin derslerine girebilmesi için özel imkanları var. Bazıları ise tek göz odalı evlerde ailece yaşıyorlar. Birisi derse gireyim derken, diğer kardeşlerinin ihtiyaçlarıyla uğraşan anne babalar güç durumda kalıyorlar.

Halk arasında konuşulan bir deyim var, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Bu işin içinden çıkılması çok zor ve güç.

Bu nedenle, Ramazan ayı artık biraz sabır ve kurallara uyma adına çok fazla sabır gösterilmesi gereken bir ay. Bakın, uzmanlar hastalık ve salgının günlük bulaşma sayısının 200 bine ulaşması, ölen hasta sayısının ortalama 250 olması, yoğun bakım hastalarının oranlarının yüzde 75’e yükselmesi gibi rakamlar pek çok kişiyi olduğu gibi bizleri de korkutuyor ve ürkütüyor.

Bu hastalığa ve virüse karşı kimse efsunlu değil.

Kimse, “ben aşımı oldum, artık Covid olmam, korona virüse yakalanmam” diye düşünmesin. Aşı olanlarında virüsü kaptıklarını görebiliyoruz. Bilim insanları bu konularda uyarıyorlar, hastalığa karşı en güzel mücadele maske, mesafe ve temizlik. Bu üç kural hepimiz için geçerli. Ramazan ayı nedeniyle yeniden hatırlatmak isterim, bizim dinimizde temizlik çok önemlidir. “Temizlik imandan gelir.”

Bu Ramazan ayında da elimizden geldiği kadar yardımlaşma yapmalıyız. Toplu iftar sofralarında, öyle gösteri ve başkasına karşı “bakın falan aile ne güzel beş yıldızlı otelde iftar sofrası kurmuş…” diye konuşulması için gösteriş yapma adına paraların heba edilmesi yerine, gerçekten yardıma muhtaç olan ailelerin sofralarına Ramazan bereketi kazandırma adına yardımlaşma yapılma daha güzel olmaz mı?

Kızılay Bursa Şubesinin bu konuda bir çağrısı var. “Bir hilal da sen ol.”

Evet, Ramazan ayında fitre ve zekatların kendi bünyesinde toplanması çağrısında bulunan Kızılay ayrıca Ramazanda yapılan erzak yardımlarına katkı sağlamak isteyenleri de kendilerine yardımda bulunmaya davet etti. Bu çağrıya kulak verelim. Benim verdiğim 3-5 kuruşla bir şey olmaz diye düşünmeden, “damlaya damlaya göl olur” diye düşünüp, Kızılay’a yardımlarda bulunalım. Hiç değilse yapılan yardımların gerçekten muhtaç kişilere ulaştığının gönül rahatlığı içinde oluruz.

Bizler hastalıkla mücadele ederken, ülkemizdeki birlik ve beraberliği korumak, toplumunun dirlik ve düzen içinde, huzurlu bir yaşam sürmesi amaçlı görev yapan Türk Polisimiz 176 yaşına bastı. Ülkesi ve bayrağı uğruna görev yaparken, hainlerin saldırına uğrayıp şehit olan polislerimize Allahtan rahmet, yaralanıp gazi olan polislerimize acil şifalar dilerim.

Polis demek, huzur ve güven demektir. Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 176. Yıl dönümünde başta Bursa Emniyet Müdürü Tacettin Aslan olmak üzere bütün teşkilat mensuplarına başarı ve mutluluklar dilerim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.