Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hoş geldin 2021

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2020 00:00

Bir yılı daha geride bıraktık. Oysa, geçen sene bugün, dünyayı sarıp sarmalayan ve ölümcül vakalara yol açan koronavirüsün Türkiye’de olmadığı için dualar ediyorduk.

Hep dileklerimiz, sağlık, huzur ve mutluluk içindi. Bu günde öyle.

Ama, hain virüs bize de bulaştı. 2020 senesinin, geride bıraktığımızın yılın Mart ayı itibariyle bizlerde bu illetle tanıştık. Vefatlar başladı. Hastalığa yakalanmalar, yoğun bakımda ölüm-kalım savaşı, sokağa çıkma kısıtlamaları, evde kal Türkiye sloganlarıyla geçirdik koca yılı. İşyerleri kapandı. Çalışanlar işsiz kaldı. Evine ekmek alamayacak duruma gelen insanlarımız oldu.

Bugün, gece saatler 24.00’ı gösterdiği sırada, zaman ilerleyecek ve bir bakacağız ki tarih 2021 olmuş. Vakit, saat çabuk gelip geçiyor. İnsanlarımız kaldıkları yerde kalmıyorlar. Bebekler çocuk, çocuklar genç, gençler orta yaşlı, orta yaşlılar dedi-nine oluveriyor bir anda.

Kimsenin ne zaman ne olacağı belli değil.

Etrafımıza baktığımızda, hala salgın var. Virüs kol geziyor. Hala sokağa çıkma kısıtlamasıyla yaşıyoruz. Yeni yılda eskiden olduğu gibi eğlence mekanlarında bulunmak yasak. Tatil merkezlerine gitmek serbest ama buralarda ve otellerde her türlü eğlence yasak. Nedeni, ülkenin huzuru, güveni ve halk sağlığının korunması. İnsan sağlığının korunması. “Birkaç saatlik eğlence için canımızdan olmayalım” düşüncesi hakim.

Zaten doğru olanda bu.

Her zaman olduğu gibi bu kısıtlamalara karşı çıkanlar, halkın, vatandaşların evlerinde kapalı tutulmasından dert yanıp, muhalefet edenler var. Uygulamaya baktığımızda, toplumun yüzde 99’ unun bu uygulamalara uyum sağlaması, halk ve toplum sağlığının ne kadar da önemli olduğunun göstergesi.

Tabi zor ve sıkıntılı günler, elbirliği içinde, yardımlaşma içinde, toplumun birbirine destek olması halinde çözümlenecek, geçecek.

Amaç, bu sıkıntıları en az hasarla ve zararla atlatabilmek. Başarı burada.

Yine de Türk toplumu olarak bu koronavirüs belasına, Covid-19 denilen hastalığa karşı verdiğimiz mücadelede gerçekten şanslıyız. Çünkü, yapıldığı esnada muhalefet her ne kadar eleştiri yağmuruna tutmuş olsa bile Şehir Hastaneleri, Bölge hastaneleri bu hastalıkla mücadele de yükü taşıdılar. “Ya bu hastaneler yapılmasıydı, halimiz nice olurdu? Diye düşünen ve hastaneleri eleştirdikleri için belki de pişmanlık duyan muhalefet partili arkadaşlarım var.

Şimdi, umuduyuz yeni yıl ile birlikte ülkemizde insanlara uygulanmasına başlanılacak olan aşılarda.

Çin’den alınan aşılar eğer herhangi bir aksaklık olmazsa bugün, yarın ülkemize gelecek. Uygulama başlayacak. Şimdilik sayısı sınırlı bile olsa bu aşının gelmesi bile hastalara, hastalık riski taşıyanlara, insanlara umut oldu. Belki bundan sonra daha dikkatle olarak yaşamaya başlayanlar olabilir.

Sağlık ve mutluluğun kayıp edilmesi demek, insanların hastalık ve salgın nedeniyle ölmesi demek, “evine ateş düşmeyenin yangının açısını bilmemesi” anlamına gelen ata sözümüzü bizlere hatırlatıyor.

Allah, bütün hastalara sağlık, şifa, afiyet versin ve tez zamanda bu illetten kurtulmalarını nasip etsin.

Bu sene, yeni yıla yeni umutlarla girecek olanların sayısı sanırım çok az. Çünkü, pek çok kişi pandemi salgını nedeniyle tedirgin. İşyeri kapalı olan esnaf, ücretsiz izindeki işçi kardeşimiz, okula gidemeyen öğrenciler, işlerini yapamayan çalışanlarımız var. Bunların pek çoğu, ekonomik sıkıntılar nedeniyle mutsuz.

Birde, yeni yılı fırsata dönüştürüp, Milli Piyango ikramiyesinin kendisine çarpmasını bekleyenler var. Sanırım onlar sanal zenginler. Çekiliş bitene kadar zengin, bilete isabet olmazsa fakir, birde bilete ödediği paranın ekstra zararına katlanmak zorunda kalacak insanlarımız bunlar.

Acı, tatlı anılarla 2020 yılını geçirdik. Hayatı tamamladık. Şimdi yepyeni bir yıla merhaba dedik. Arkadaşlarımla eski yılın kritiklerini yaparken akıllarda kalan tek şey koronavirüs salgını oluyor. Kimse, “bu salgın bana dokunmadı” diye konuşamıyor. Kimisinin anne, babası ölmüş bu hastalıktan. Kimisinin işyeri kapalı. Hala açamıyor. Çalışamıyor. İşyerinin kirası işliyor, vergiler işliyor. Sabit giderler işliyor. Yani, cepten gidiyor bütün masraflar. Hazine boşalıyor. Kimisi ise bu giderleri karşılamak için kredi almış, almak için kuyrukta bekleyenlerde var.

Kimisinin cep telefonu faturası ödenmediği için çalışmıyor. Hele bu günlerde, teknoloji ve iletişim çağında yaşanılacak sıkıntı mı bu? Diye sorunlar da var olabilir. Ama, ekmek parası olmayan bir kişinin cep telefonu ücretini nasıl ödeyeceğini sormak gerekmez mi böyle düşünenlere.

Hastane odalarında, yoğun bakımlarda şifa arayan, evlerinde karantinada bekleyen, gün sayanlara yeni yılda sağlık ve huzur diliyorum.

Neyse ki çok şükür bizim sağlığımız yerinde. Dikkat etmek gerekiyor. Kurallara uymak gerekiyor. Yeni yılda da bu sıkıntıdan kurtulmanın formüllerini bulmamız -lazım. Sadece aşıya güvenmek yetmiyor.

2020 yılına “güle güle” derken, yeni karşıladığımız 2021 yılına “merhaba” diyor, bütün dünya insanları için sağlık, huzur ve mutluluk deliklerimizi bir kez daha tekrar ediyorum. Yeni yıl, 2021 bizlere sağlık ve huzur getirsin. Mutluluk getirsin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.