Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Haydi aşıya!

Yazının Giriş Tarihi: 28.07.2021 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.07.2021 00:04

Dünya tedirgin. İnsanlar her gün ölüyorlar. Bazıları yoğun bakım servislerinde can çekişme noktasında. Bazıları, salgına karşı direniş gösterip hastalığı yeniyor. Ama, hastalığa karşı koruma gücü olan aşılama konusunda sadece Türkiye nüfusunun nerede ise üçte biri karşı. Aşı olmuyor.

Bu aşı meselesi zaten hep gündemde. Sadece Covid-19 hastalığı ve koronavirüse karşı yapılan aşılarda değil, her türlü aşılama çalışmasında karşı olanlar var. Örnek, geçtiğimiz yıllarda grip aşısı ile ilgili tartışmalar başlatıldı. Bitkisel ilaç ismi altında gribe karşı koruma hapları satanlar, grip aşısının kısırlık yaptığı iddialarını ortaya attılar. Sonra da bol bol kendi ürünlerinden sattılar. Para kazanıp köşeyi döndüler.

Bugüne bakıyoruz. İşin içinde yine rant hesapları var. Amerika’daki basın bu işin rantiyecilerini birer ikişer açıkladı. Aşı karşıtlarının nasıl çalıştıklarını, hangi ülkelerde nasıl sosyal medyayı ve kendilerine iş ilişkilerinde, ticaret köprüsü olan doktorları ve sağlık görevlilerini nasıl etkilediklerini yazdılar.

Ortaya atılan ve ülkemizde de aşı karşıtı olan 22 milyon 300 bin kişinin söylemlerine göre, etki ve tepkileri özeti şöyle:

COVID-19'a inanmıyorlar.

Aşının etkisiz olduğunu düşünüyorlar.

Yan etkilerden korkuyorlar.

Aşıyla çip takıldığını düşünüyorlar.

Aşının kısırlık yaptığına inanıyorlar.

Yabancı ajanların devrede olduğunu söyleyen var.

Türk aşısını bekliyorlar.

Alerji yapabilir diye korkuyorlar.

İhmalkar olanlar var.

"Bana bir şey olmaz" diyorlar.

Bu tür düşünce içinde olanlara tıp doktorlarından verilen cevaplar ise olayların ve anlatılanların doğru olmadığı, gerçeği yansıtmadığı, aşılamanın hastalığa karşı mücadelede büyük fayda sağladığı yönünde.

Ülkemizin yetiştirdiği ender bilim insanları arasında yer alan ve Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal Covid-19 Pandemi hastalığı ve yaşanılanları çok güzel özetlemiş.

"Bu konuyu iki ayrı başlıkta incelemek lazım. Aşı karşıtlığının propagandasını yapanlar ve aşı karşıtı olmayan ama bunlardan etkilenip kafası karışıp kararsız olanlar. Aşı karşıtı olanlar 'COVID-19 diye bir hastalık yok' diyorlar. 'RNA virüsüne karşı aşı olamaz' tezini savunuyorlar. Aşının etkisiz olduğunu söylüyorlar. 'Aşının çok fazla komplikasyonu var' diyorlar. Bu insanların sayısı az ama bu az sayıdaki kişiler içinde maalesef doktorlar da var. İlk önce, burayı çözümlememiz gerekiyor. Bu 100-150 kadar kişi niye aşı karşıtı kampanyalar yapıyorlar. 23 milyon bunlardan niye etkileniyor? Bu işi çözmek istiyorsak, öncelikle gayrı bilimsel, gayrı kanuni, gayrı ahlaki halk sağlığına zarar verenlerin, bundan ne çıkarları olduğunu net olarak ortaya koymak lazım. Çoğu rant, popülaritesini arttırmak, müşteri profilini genişletmek ya da ilaç dışı maddelerin pazarlanmasını yapmak için aşı karşıtlığı yapıyor. Bunlar kendi rantları için halkın kafasını karıştırıyorlar."

Evet, konuya bilimsel açıdan getirilen açıklamalar böyle.

Gelelim, Türkiye genelindeki aşılama durumuna. En son verileri 26 Temmuz tarihi itibariyle Sağlık Bakanı açıkladı.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda ilk doz aşısını henüz yaptırmayanların sayısının 22 milyon 344 bin kişiye indiğini belirtti. Koca, "aşıda 26 Temmuz: Toplam 1 milyon 367 bin 872 doz aşı uygulandı. İlk doz aşısını yaptıranların sayısı 244.868. İkinci doz aşısını yaptıranların sayısı 910 bin 136. Üçüncü doz aşısını yaptıranların sayısı 212bin 868 kişi. İlk doz aşısını henüz yaptırmayanların sayısı 22 milyon 344 bin 407' kişiye indi" sözlerine yer verdi.

Sayı azalmış ama mevcut sayı az buz bir rakam değil.

Ülkemizdeki koronavirüs vaka sayılarındaki artış durdurulamıyor. 25 Temmuz'da kaydedilen 24 saatlik verilere göre, koronavirüs vaka sayıları tam kapanmanın uygulandığı 9 Mayıs rakamlarını geçerek 16 bin 809 oldu. Vefat sayısının 63'e ulaştığı gün 5 bin 585 hasta iyileşti. Toplam 224 bin 198 test yapıldı.

Şimdi, elimizdeki bu tabloya ve rakamlara baktığımızda, tehlikenin henüz geçmediğini ve artarak devam ettiğine dair yorumlar yapılıyor.

Bu doğru bir tespit.

Gelelim aşılama karşıtlığı veya korkusunun nasıl aşılacağı yolundaki telkinlere.

Eski yıllardan belki hatırlayanlar olur. Zeki Alasya ile Metin Akpınar, Sağlık Bakanlığı’nın yaptırdığı bir film ile çocuk aşıları konusunda önemli mesajları vermişlerdi. Bugün var olan aşı karşıtlığı o dönemlerde de konuşuluyordu. Çocukların daha sağlıklı bir ortamda büyümeleri için yapılması gerekli zorunlu aşıları bile yaptırmayan ailelerin etkilenmesi ve toplumsal dayanışmanın sağlanması için yapılan bu film, “haydi çocuklar aşıya!” sözleri ile tamamlanıyordu.

Bu film TV ekranlarında gösterime başladığı andan itibaren aşılama oranlarında yüzde 80 seviyesine ulaşılmıştı.

Galiba, bugünde böyle bir film gerekli. “Hadi bakalım aşıya…!” diye bitecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.