Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayatınızı uyuşturmayın

Yazının Giriş Tarihi: 08.10.2022 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.10.2022 00:06

Üzülmek, mutlu olmak, öfkelenmek, sevinmek, heyecanlanmak, bu örnekleri çoğaltabiliriz. Hepsi bizi var eden duygular.

Var eden duyguların kimyasallarıyla oynayıp yok etmekse artık çok basitleşti. Uyuşma hali dediğimiz durum o kadar yaygınlaştı ki, her gün dehşet verici olayları duyar olduk. Çözüm yolu sanılarak başvurulan tercihlerle, fark etmeden yolunu sonlandıran pek çok insan var. Bazıları için basit bir çözüm, kendinden kaçış, ailevi problemler, merak etme güdüsü ve kandırılan birçok genç... Günümüz dünyasında madde bağımlılığı ve madde kötüye kullanımı hem toplumların hem de kişiliklerin zarar gördüğü bir insanlık sorunu. Peki, bu sorunun ana kaynakları ve insanları bağımlılığa iten şeyler neler olabilir?

Madde bağımlılığı bir öz denetim ve özerklik problemi olmasının yanı sıra, kişinin kullandığı maddeye karşı kontrolünü kaybedip kendi duygularına özgürlük getirmeye çalışırken, kendini hapsettiği bir sorun aslında. Ve bu sorunun birçok sebebi olabilir. Madde bağımlılığını biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenler olarak kategorize edebiliriz.

Toplumsal kimliğin etkisi, aidiyet duygusu ve kimlik karmaşası yaşanan dönemde, hayatın gidişatıyla veya kişiliğinizle ilgili bazı gerçeklerle yüzleşmekten, kendinden kaçma arayışı ve gerçeklikten uzak olmak istemek en büyük etkenlerden. Bu durum duygularla açıklanabilir. Korku, agresyon, üzüntü, yalnızlık vb. gibi duyguların üstesinden gelememe hissi, yanlış savunma mekanizmaları aranmasına itiyor. Kişinin kendini kontrol edebileceğini düşünüp, bağımlı olacağını öngörememesi de bu illetlere bulaşmada önemli bir etkidir.

Bunun yanı sıra,

Aile ortamındaki bozuklular veya tamamen yıkılmış bir aile, kötü bir arkadaş çevresi, eğer bir genç mutlu değilse, güvenip bağlanacağı, sığınacak bir liman bulamama hissiyatı de maddeye bağlanmaya sebebiyet veriyor. Maddeye bağlanıyor, maddeyle o an yalnızlığını ve merakını gideriyor. Gençlerin çoğu madde kullanım yaşının ortalama 12 yaşa kadar düşmüşken, merak duygusuyla ve akran baskısıyla maddeye yanaşıyorlar. Bu nedenle ergenlik döneminde yapılan çalışmalar altın değerindedir.‘Bir kerelik’ diyerek ya da arkadaş hatırı ile başlayıp sonradan aile-eğitim hayatı bozulanlar da var. Bunun acı bir örneğini verecek olursak, tek bir defalık madde kullanımıyla hayatını karartan birisinin sözlerini paylaşmak isterim.

"TEK BİR KULLANIM BENİM BÜTÜN HAYATIMI ETKİLEDİ"

"Okul hayatında tanıştığım bir arkadaşım vardı, sıkıldığımız için okulda devamsızlık yapmaya başladık. Bu devamsızlık süresini gezerek, eğlenerek geçirdik. Arkadaşımın erkek arkadaşı madde kullanıyormuş. Biz bunu daha sonradan öğrendik ve beni bir arkadaşıyla tanıştırdı. 4'ümüz takıldığımız süre içerisinde bir gün harabe bir eve gittik. Maddeyi burada kullanıyorlarmış ve bende o gün merakıma yenik düştüm. Kullandıktan sonra birden gözümü açınca beynimin içinde dikenli teller dolaşıyordu sanki. Elim ayağım titremeye başlamıştı ve ağzımın kuruluğundan konuşamamaya başladım. İnsanlar füze gibi önümden geçip duruyorlardı sanki. O gün nasıl eve gittiğimi hatırlayamıyorum pek, eve giderken babam sokağın başında beni bekliyordu. Göz bebeklerim o kadar büyümüş ki babam beni tanıyamamıştı. Hemen bana duş aldırdılar ve tüm gün sürekli kontrol ettiler beni. Vücudum uyuşuk bir vaziyetteydi. Annemin ağladığını duyuyordum. 3 gün boyunca ne yemek yiyebildim ne de su içtim. Tek bir deneme beni ne hale getirdi. Kardeşlerim bana korkarak bakıyordu. 4. gün kendime geldim olayı anlattım aileme ve bir süre evde kaldım. Okuldan da aldılar beni. Tek bir kullanım benim bütün hayatımı etkiledi".

Merak duygusu ve bir kere denemekten bir şey olmaz diyerek, kök salması gerekirken hayatlarını kurutan gençlerin mahvoluşlarını görüyoruz.

Burada ailelere de önemli bir pay düşüyor, bağımlılıkla ilgili farkındalık ve eğitim çalışmalarının aile tarafından erken ergenlik döneminde yapılmasının değeri çok önemli.

Peki, ülkeye girişi?

Sahip olduğu devasa küresel hacmiyle uyuşturucu piyasasında Türkiye bir köprü konumunda. En büyük üretici ülke olan Afganistan ile en önemli tüketici Avrupa ülkeleri arasındaki bağlantı yolu Türkiye'den geçiyor. Uyuşturucu kullanımı Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu’na göre; 2021 yılında Türkiye’de gerçekleşen 14.924 olayda 22.202 kg eroin ele geçirilmiş ve bir önceki yıla göre yüzde 61,1 artış meydana gelmiş. Yine 2021 yılında 2.961 kokain olayı gerçekleşmiş. Bu olaylarda 4.714 şüpheli yakalanmış ve 2.841 kg kokain ele geçirilmiştir. Bu rakam şimdiye kadarki en yüksek miktar olarak bir önceki yıla göre yüzde 44.9 artış göstermiş bulunuyor.  Şu ana kadar Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonun yapılması, bu konudaki hassasiyetin arttırılması ve emniyetimizin titizlikle çalışmasına rağmen ülkeye giren uyuşturucu miktarında artış olması dikkat çekici. Demek ki hala güzergah olarak tercih edilen bir konumdaysak bu da kontrol mekanizmalarının gevşek olmasını akla getiriyor. Es geçilmemeli ki uyuşturucu piyasası sadece suç gruplarının değil aynı zamanda terör örgütlerinin de ilgi odağı.

Toplumsal olsun bireysel olsun en büyük mücadele kendi içimizde başlıyor. Birey için devletin kendi içinde yolsuzlukla mücadelesi ön safhada tutulabilir. Bireyin de kendi içinde onu var eden duyguları hissedip hayatın kontrolünü eline alması, bir girdabın içinde olmasından çok daha iyidir.

Lütfen hayatınızı uyuşturmayın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.