Balıkesir’deki oyun öncesi biten maçlarda başaltında play-off kovalayan Bursaspor’un 5 rakibinin haftayı kayıplarla kapatması Timsah’ı iştahlandırır düşünmüştüm.
Anlaşılacağı gibi şans ayağa gelmişti; Balıkesir’den çıkarılacak 3 puan Bursaspor için çok puan demekti...
Ne var ki tek bir endişem vardı!
Ligin ilk yarısında ya da son üç haftasında olduğu gibi Yeşil Beyazlı ekip bir maç kaybından sonra gerisini çorap söküğü gibi getiriyordu. Mustafa Er elde kalan sağlardan bana göre sahaya sürdüğü 11’le ve düşüncesiyle çok makûl bir kadro yapmış. Ama oynayanlar oyunu tutamadı. Baskı yapamadılar, gol pozisyonu üretemediler, rakibe de ilk yarı 3 tane net gol pozisyonu verdiler. Yanılmamışım...
Yeşil Beyazlılar ilk düdükle birlikte son iki maçta olduğu gibi oyuna çok baskılı girdi, adam eksiltmeler, ikiye birler, ayağa paslar... O isteği de gördüm. İstemekle kısa yoldan kazanmak çok ayrı iki şey
Nitekim; bu tempo 15 dakika sürdü, hücum organizasyonları saman alevi gibi parladı söndü!
Rakibin orta göbeğindeki Birol-Hasan-Oğuzhan üçlüsü kafa topu vermiyor.
Helikopter kiralaman lazım!
O da futbolda yok. Tek ilacı vardı, topu yere indirip kenarlardan oynamak. Bursaspor onu beceremedi.
İki kenar bek hücuma destek verdiğinden, Bursaspor defansı arkaya atılan her topta açık vermeye başladı.
Hiç yoktan yenen bir gol var, bana göre Balıkesir atmadı, Timsah kendi kalesine attı!
Benim güzel İsmail Çokçalış kardeşim...
Bek oynuyorsun kalecinin sana verdiği topu ileri göndermek varken, geri dönüp kalecine iade etmek istiyorsun. Ondan sonra topu kaptırınca golü kalende görüyorsun.
Olacak iş değil!
İkinci yarıda Bursaspor skoru dengelemeye çalışıyor, sahasında tam siper mevziiye yatan Bal-Kes konuğunun açığını kolluyordu. Maçın üçte birlik bölümü henüz geçilmişti ki; kaptan Aykut aynen İsmail’in ilk golde yaptığı gibi topu ileri göndereceğine ters bir vuruşla arkasına düşürüyor, meşin yuvarlağı önünde bulan Kosovalı Manaj’da ikinci kez tabelayı damgalıyordu.
Genci-tecrübelisi herkesin hata yaptığı Bursaspor’da, oyuna sonradan giren Ramazan ‘çorbada benim de tuzum olsun’ diyerek penaltı yaptırınca maç orada bitti: 3-0...
Bu saatten sonra artık söylenecek bir şey kalmadı...
Bursaspor, kendi ayağıyla kazanacağı bir maçı kazanamadı beklemeye kaldı.
Rakipler hep kaybedecek Timsah hep kazanacak!
Umut Bursaspor’un ekmeği; ye Mehmet ye...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa ÖZKESKİN
Hayaller karantinada
Balıkesir’deki oyun öncesi biten maçlarda başaltında play-off kovalayan Bursaspor’un 5 rakibinin haftayı kayıplarla kapatması Timsah’ı iştahlandırır düşünmüştüm.
Anlaşılacağı gibi şans ayağa gelmişti; Balıkesir’den çıkarılacak 3 puan Bursaspor için çok puan demekti...
Ne var ki tek bir endişem vardı!
Ligin ilk yarısında ya da son üç haftasında olduğu gibi Yeşil Beyazlı ekip bir maç kaybından sonra gerisini çorap söküğü gibi getiriyordu. Mustafa Er elde kalan sağlardan bana göre sahaya sürdüğü 11’le ve düşüncesiyle çok makûl bir kadro yapmış. Ama oynayanlar oyunu tutamadı. Baskı yapamadılar, gol pozisyonu üretemediler, rakibe de ilk yarı 3 tane net gol pozisyonu verdiler.
Yanılmamışım...
Yeşil Beyazlılar ilk düdükle birlikte son iki maçta olduğu gibi oyuna çok baskılı girdi, adam eksiltmeler, ikiye birler, ayağa paslar... O isteği de gördüm. İstemekle kısa yoldan kazanmak çok ayrı iki şey
Nitekim; bu tempo 15 dakika sürdü, hücum organizasyonları saman alevi gibi parladı söndü!
Rakibin orta göbeğindeki Birol-Hasan-Oğuzhan üçlüsü kafa topu vermiyor.
Helikopter kiralaman lazım!
O da futbolda yok. Tek ilacı vardı, topu yere indirip kenarlardan oynamak. Bursaspor onu beceremedi.
İki kenar bek hücuma destek verdiğinden, Bursaspor defansı arkaya atılan her topta açık vermeye başladı.
Hiç yoktan yenen bir gol var, bana göre Balıkesir atmadı, Timsah kendi kalesine attı!
Benim güzel İsmail Çokçalış kardeşim...
Bek oynuyorsun kalecinin sana verdiği topu ileri göndermek varken, geri dönüp kalecine iade etmek istiyorsun. Ondan sonra topu kaptırınca golü kalende görüyorsun.
Olacak iş değil!
İkinci yarıda Bursaspor skoru dengelemeye çalışıyor, sahasında tam siper mevziiye yatan Bal-Kes konuğunun açığını kolluyordu. Maçın üçte birlik bölümü henüz geçilmişti ki; kaptan Aykut aynen İsmail’in ilk golde yaptığı gibi topu ileri göndereceğine ters bir vuruşla arkasına düşürüyor, meşin yuvarlağı önünde bulan Kosovalı Manaj’da ikinci kez tabelayı damgalıyordu.
Genci-tecrübelisi herkesin hata yaptığı Bursaspor’da, oyuna sonradan giren Ramazan ‘çorbada benim de tuzum olsun’ diyerek penaltı yaptırınca maç orada bitti: 3-0...
Bu saatten sonra artık söylenecek bir şey kalmadı...
Bursaspor, kendi ayağıyla kazanacağı bir maçı kazanamadı beklemeye kaldı.
Rakipler hep kaybedecek Timsah hep kazanacak!
Umut Bursaspor’un ekmeği; ye Mehmet ye...