Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Havalar soğurken siyaset ısınıyor

Yazının Giriş Tarihi: 03.09.2021 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.09.2021 00:01

Yaz ayları malum dinlenme, tatil ve halk deyimi ile işleri, güçleri bir kenara bırakıp kendi kendine izin verme dönemidir.

Bu sene yaz ayları, pandemi tehdidi, her gün bu hastalık ve salgın nedeniyle artan sayıda vatandaşlarımızın ölüm haberlerinin açıklandığı tablo ve aşılama yapılsın mı, yapılmasın mı? Tartışmaları içinde geçiriyoruz.

Mevsim olarak yaz ayları Ağustos ayı sonunda bitti. Eylül geldi. Eylül demek Sonhabar ve hazan mevsimi demektir.

Eylül ayı demek yine, okulların ve eğitim kurumlarının kapılarını öğrencilere açtığı bir dönemin başlangıcı demektir. Bu sene, eğitim ve öğretim yine, online mi olacak yoksa yüz yüze mi olacak? Sorularına muhatap oluyoruz. Çünkü, koronavirüs salgını ve tehdidinin devam ettiği gören öğrenci velileri ile bu konuda karar verme yetkisine sahip olanlar arasında, hastalık tehlikesi var mıdır yok mudur? Tartışmaları devam ediyor.

Pek çok veli, öğrencisinin okula gidip, virüse yakalanması, bu virüsü evine taşıyıp, evdeki insanlara bulaştırmasından korkuyor.

Yine aynı şekilde, eğitim camiasının can damarları ve temel direkleri olan öğretmenlerimiz içinde aynı tehlike söz konusu.

Hastalık devam ediyor.

Vefat sayıları artarak devam ediyor.

Bu kadar önlem alınmasına ve aşılamanın da Bursa geneline bakıldığında yüzde 75’in üzerinde olmasına rağmen salgına bir türlü dizgin vurulamıyor.

Bursa yerel siyasetinde salgının izi gözlemleniyor. İYİ Parti il başkanı Selçuk Türkoğlu, sosyal medya hesaplarından kendisine yapılan PCR testinin (Covid-19) pozitif çıktığını duyurdu. Yani, Koronavirüse yakalanmış.

Şimdi, Selçuk Türkoğlu, bu testi yaptırmadan önce, yüzlerce partili ile Adliye binasına gidip, siyasal etkinlik düzenledi. Yine, onlarca partili ve yöneticileriyle beraber sivil toplum ziyaretlerinde, halk ziyaretlerinde bulundu. Hastalığı nasıl ve nereden kaptığından ziyade, ziyaret ve temaslarda bulunduğu kişilerle görüşme anında hasta olup olmadığı konusu önemli.

Kendisine geçmiş olsun diyorum. Allah tez zamanda acil şifalar versin.

Umarım, yaz aylarının bittiği, sonbaharın geldiği ve normal mesainin tekrar başladığı günlerde, Mayıs ayında yaşadığımız o eve kapanma, içe kapanma dönemlerine inşallah geri dönmeyiz.

Allah hepimizi bu musibetten, salgın hastalıklardan korusun. (Amin)

Gelelim siyasetle ilgili gelişmelere. Malum, Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde. Milletvekilleri seçim bölgelerine dağıldılar. Hepsi, kendince siyaset yapıyor. Eş, dost, seçmen ziyaretlerinde bulunuyorlar. Kimisi düğünlerde, kimisi derneklerde boy gösteriyorlar. Bu kalabalık halk topluluklarının bulunduğu yerlerde de tabi, iki kişi yan yana geldiğinde “ne olacak bu hükümetin hali” diye konuştukları için, siyaset kazanları kaynayıp fokurduyor.

En önemli konu, muhalefetin her türlü baskısına rağmen genel seçimlerin ne zaman yapılacağı.

İkinci önemli konu ise CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı. Bu konularla ilgili halkımızda gerçekten çok önemli bilgi kirliliği olduğu seziliyor. Kılıçtaroğlu ise bu konuda “bir varım bir yokum” sözleriyle halkın kafasını karıştırıyor.

Cumhur ittifakı yeni bir Anayasa değişikliği ile Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu çalışması yapıyor. Burada tartışılan en önemli konu, seçim barajı meselesi. Yüzde 10’dan yüzde 7’ye mi yoksa yüzde 5’ e indirilecek. İktidar AK Parti ile ittifak ortağı MHP bu konuda yüzde 7 olacağı konusunda henüz tam bir anlaşma sağlamamış olması. MHP lideri Devlet Bahçeli düşüncesini açıkladı. Seçim barajı yüzde 7 olsun dedi.

İktidar kanadı ise bazı küçük partilerin, karşı ittifakta yer almasının önüne geçilmesi ve tek başına seçim barajını aşabileceğini düşünüp, belki de kendi aralarında yeni bir ittifak daha kurabilecekleri varsayımıyla seçim barajının yüzde 5’e indirilmesini savunuyor.

Siyaset bu hesap kitap işi.

Her ne kadar anket firmaları, açıkladıkları kamuoyu yoklamalarıyla iktidarı ve muhalefeti ayrı ayrı ve aralarında yüzde 5-10 farkla bir galip bir mağlup göstermeye devam etseler de, halkın sandıklardaki oylarıyla belirlediği anketleri çok önemli.

Algı operasyonları bir yere kadar ilgi çekiyor. Sonrasında gerçekler anlaşıldığında ise “çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket edildiği ortaya zaten kendiliğinden çıkıyor. Siyasette bu tür olayları çük gördük, yaşadık.

Şimdi, sonbahar geldi. Meteoroloji havaların soğuyacağı yolunda bilgiler verdi. Yağışların geldiğini duyurdu.

Halkımızın nezdinde ise siyaset iyice ısınmaya başladı. Pazaryerindeki tencere kavgası, evlerdeki işsizlik ve mali gelir düzeyindeki azalma tartışmaları gördüğüm kadarıyla epey alevlendi.

Tencere, tava tıkırtılarının başlaması, siyasette yol ayrımının başlangıçlarını ifade eder.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.