Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Haberleş (me)

Yazının Giriş Tarihi: 04.10.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.10.2019 00:01

İnsanlar arasındaki etkileşimin en büyük olgusu iletişim, yani haberleşmedir. Bizim mesleğimiz insanlar arasında, toplumda ve dünyada haberleşmenin ana merkezi konumunda olduğu için, haberleri önceden öğrenme ve bilinçlenme, bilme, görme, öğrenme adına çok şanslıyız.

Haberleşmenin en büyük kaynağı ise iletişim. Yani, günümüzde, hemen pek çok kişinin cebinde bulunan cep telefonları, iletişim çağının, bilgi çağının en büyük göstergesi. Dünyanın neresinde olursanız olun, cep telefonları sayesinde haberleşip, birbirimizle konuşabiliyoruz. Sadece, konuşmakla kalmıyoruz. Her türlü ihtiyaçların karşılanması adına, fotoğraf, resim, yazı, görüntü vs paylaşımlarını da sosyal medya veya iletişim programları sayesinde gerçekleştiriyoruz.

Bütün bunlar, teknolojinin nimetlerinden faydalanma adına öylesine iyi ki, eskiler bile “bizim zamanımızda neden böyle cihazlar bulunmadı?” diye kendi kendilerine sitem edebiliyorlar.

İletişim iyi güzel de ihtiyaç anında iletişim alt yapısının kilitlenmesi insanları tedirgin ediyor. Çünkü insanlar, herhangi bir olay anında birbirlerinden haber alamadıkları için endişe ediyorlar. Yani, haberleşme ve iletişim bir nevi hayat-memat meselesine dönüşüyor.

Geçtiğimiz hafta ülkemizde en fazla konuşulan konulardan bir tanesi de İstanbul Silivri’de olan 5.8’lik deprem oldu. Bu deprem bize unuttuğumuz bazı konuları yeniden hatırlattı. Depremden hemen sonra ise Türkiye’de cep telefonlarıyla konuşma yapılamadı. Alt yapının kilitlendiği açıklansa da ben bu açıklamaya inanmıyorum. Çünkü, TV ekranlarında,. Gazete sayfalarında, internet ortamında her türlü reklamı yapıp, “kesintisiz haberleşme” diye müşteri toplayan bu GSM operatörlerinin bu reklamı fos mu çıktı?  Soru bu. Cevabını merak ediyoruz.

Konu, devletin en üst zirvesi tarafından da takibe alındı. Bu sevindirici. Demek ki eksiklikler belirlenip, insanların bir daha böylesine olayları yaşamaması için gerekli önlemler alınacak.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay İstanbul'da meydana gelen 5,8 şiddetindeki depremin ardında yaşanan iletişim problemiyle ilgili konuşarak, "5G'ye geçildiğinde o zaman hiçbir sorunumuz kalmıyor. GSM şirketleri bu alana yatırım yapmak istiyorlar. Üç ay ve altı aylık süreler içerisinde tamamlıyor olacağız" dedi.

Fuat Oktay, deprem sonrası GSM hatlarında yaşanan iletişim sıkıntısı hakkında konuşarak,  şu bilgileri verdi;

"Herhangi bir zamanda 20 milyon GSM şirketlerimizden aldığımız verilerdir bunlar. Şu anda 20 milyon kişinin birbirini aradığı hatta deprem olduğu andan sonra yaklaşık 160 milyona çıkıyor. Tabi teknik sebeplerle de kendileri bize izah ettiler. Hattın çöktüğünü ifade ettiler. Bir, mevcutta ülkemizde olan üç operatörümüzün toplam kapasitesi 118 milyon kişinin aynı anda haberleşiyor. Bunun 175 milyona çıkarılması, bunun ilgili operatörler arasında paylaşımını yaptık. 6 ay süre içinde bu kapasiteye ulaşacaklar.

Asıl ses iletişimi; internet üzerinden yapılan iletişim. Buraya kaymamız gerekiyor bizim. Dolayısıyla bununla ilgili de üç operatörün bir araya gelerek ortak bir hat kurmaları; belki de AFAD koordinesinde olacak, ücretsiz olacak. Afet anında sadece bu hattı kullanıyor olmaları... Kısmet olursa bu da bir üç aylık süre içerisinde bu hat ortak olarak bir şekilde hayata geçiriliyor olacak. Üçüncüsü telsiz sistemi. Karar vericilerin ve depremi yönetecek ekiplerin kendi iletişimlerini kesintisiz sağlayabilecek hususların ayağa kaldırılması ve tamamlanması çalışmamız.

Yine dördüncü karar; Türkiye'de İstanbul öncelikli, yıkılabilecek binalarda olan baz istasyonları; yine verilerimiz var. AFAD'ın ilgili birimleri katkı veriyor olacaklar. Bu binalar tespit edilip o binalarda baz istasyonu varsa diğer binalara, sağlıklı binalara taşınmış olacak. 5G'ye geçildiğinde o zaman hiçbir sorunumuz kalmıyor. GSM şirketleri bu alana yatırım yapmak istiyorlar. Üç ay ve altı aylık süreler içerisinde tamamlıyor olacağız. Tekrar geçmiş olsun. En büyüğü 4.1 olmak üzere 368 artçı deprem oldu.

Vergilere baktığımızda bizim 2002'den itibaren, göreve geldiğimiz andan itibaren geçici olarak konulan özel iletişim vergisinin, oradan toplanan sadece 675 milyon TL'dir. Toplam 7,4 milyar diyorsunuz ya onun 675'i bizim dönemimizde. Ondan sonra da bu kalıcı vergiye dönüştürülüyor. Tek bir özel iletişim vergisi adı altında kalıcı vergiye dönüştürülüyor. 65 milyar TL de cari rakamlarla orada var. Bunun karşılığında ne oldu derseniz, sadece Marmara Körfez depreminde harcanan İzmit, Bolu Düzce, Yalova, Bursa, Adapazarı için 103 milyarlık harcama var. Sadece İstanbul'da 80 milyarlık bir harcama var. 43 bini aşkın konut, sosyal donatılar, okullar, yollar, viyadükler nasıl afete dayanıklı hale getirilir diye yaptığımız yatırımlar.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın verdiği bilgiler böyle. Hani, cep telefonu ile görüşürken eski ismiyle deprem vergisi, şimdiki ismiyle iletişim vergisi ödüyoruz ya, toplanan paralarla bu işler yapılmış. Hayırlı olsun. Vatana millete hizmet etsin. Fakat bizim asıl merak ettiğimiz, bu cep telefonları operatörleri, hala kesintisiz iletişim diye reklam yapmaya devam edecekler mi? Ya da vatandaşın deprem anında yaşadığı haberleş (me) sıkıntısı aşılacak mı?

Telefon operatörleri, bu işle ilgili herhangi bir cezai şarta tabi tutulacaklar mı?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.