Gaziantep'te kaldığımız Kule otelde kahvaltımızı yapıp Birçok türküye konu olmuş, Peygamberler şehri Şanlıurfa'ya doğru hareket ediyoruz.

Sıcak bir hava da manzarayı izlemeyi ihmal etmiyoruz elbette. Aklımdan tarihten bugüne belki de binlerce savaş görmüş geniş arazilere dökülmüş insan ve hayvanların kanları geliyor. Merhum Cumhur başkanı Süleyman Demirel'in kurak toprak ile boşa akan suyu buluşturma realitesi yerine, bu arazilere hep hırs ve nefretle kanlar dökülmüş ne yazık ki.

Büyük vizyonlu Demirel'in GAP projesi bu topraklarda verim, barış, huzur ve bereket getirmiş, ilerleten yıllarda bu çalışmanın manası çok daha iyi anlaşılacaktır elbette.

Suruç ilçesine geliyoruz, anayolun iç tarafında kalmasına rağmen gitmeye karar veriyoruz, klasik bir Anadolu kasabası, Büyük firmaların bayilikleri haricinde özünü ve kültürünü korumuş Suruç ilçesi, yol kenarında duvarlara sanatkar bir ressam tarafından çizilmiş resimlere hayran kalıyorum. Rıfat Haliç ile ayrı ayrı resim çaktırıyoruz bu eserlerin önünde, Belediye binasının önüne gelip fotoğraf çektireceğiz, görevli Polis panik halinde yanımıza gelip itiraz etse de, bir dakikalık konuşmanın ardından bizim fotoğrafları bizzat kendi çekerek jest yapıyor. Polis arkadaşa teşekkür ederek Suruç'tan Ayrılıyoruz.

Şanlıurfa merkezdeyiz ilk önce DYP il binasına uğruyoruz Ahmet Yıldırım'ın aşırı isteği sebebiyle. İl başkanı Halil Güneş ve İl başkan Yardımcısı Halil İbrahim Polat bizleri karşılıyor, çay ve sohbet derken, yemeğe gidiyoruz, gece yeniden buluşmak şartı ile ayrılıyoruz.

Bu kez istikamet Demokrat parti Şanlıurfa il başkanlığı binası. İl başkan Yardımcısı Necmettin Kara bizi bekliyordu,

Beraberinde Demokrat parti Şanlıurfa Disiplin Kurulu başkan yardımcısı Hüseyin Kara Dp gençlik kolları il Başkanı İbrahim Bozkurt ve Dp Ş.Urfa İl idare müdürü Süleyman Türk, birlikte karşıladılar, uzun ve samimi sohbetimiz de bu zor günlerde partimize kalben emek veren samimi dostlarla fikir alışverişimiz oldu. Urfa'nın efsane ismi Necmettin Cevheri'yi yad ederken, il başkan yardımcımız Necmettin Kara ise ismini ondan aldığını söyledi ve Necmettin beyin oğlu Adana eski milletvekilimiz, her zaman arayıp fikir aldığımız değerli şahsiyet Cevher Cevheri'yi telefonla arayıp Biraz sohbet ettik. Urfa il teşkilatı ziyaretimize çok memnun oldu. Ziyaretimizi bitirip dostlar ile vedalaşıp ayrılıyoruz.

Balıklı göle geçiyoruz, müthiş bir insan sirkülasyonu var, ziyaretçi akını bitmiyor, Esnaftan kiralanan kaftan ve kavunlardan alıyoruz, giyip fotoğraf çektiriyoruz, üçümüz de birbirimize bakıp gülüyoruz. Esnaf çocuk Ahmet Yıldırım ve Rıfat Haliç'e elbise kutlamasının 5 lira olduğunu söylüyor, bana dönüp gülerek

-Ağabey senden 10 lira alacağım

-Neden benden iki misli

-Çünkü sen onlardan farklısın

-Ne farkım varmış?

-Ben anlarım senin gönlün onlardan zengin.!

-Peki tamam.

Aslında cevaba şaşırmıyorum çokça duyduğum bir cümle bu, sanırım tipimiz, samimiyetimiz ve her şeye güzel bakma arzusu bunu yansıtıyor.

Bakırcılar çarşısındayız müthiş bir kalabalık, umarım pandemi buralara uğramaz, yoksa insanı kırar geçer. Allah insanoğluna ne muhteşem nimetler yaratmış diyerek hayranlıkla ürünlere bakıyorsunuz, günümüz şartlarında göre her şey pahalı geliyor artık, buna rağmen yöresel lezzetlerden bir şeyler alıyoruz, çarşıda yemek faslı ile ayrılıyoruz.

Akşam yine Halil Güneş ve Halil İbrahim Polat ile çiğ köfte partisinde buluşacağız saatin gelmesini beklerken Ahmet Yıldırım'ın arkadaşı Mustafa Polat ve kardeşi Hakim Polat ile Balıklı gölün üstünde buluşuyoruz. Mustafa Polat Güç birliği partisi Bozova ilçe başkanı gündemi ve siyaseti iyi takip ediyor, Aslın da iktidar veya ana muhalefet partilerinde siyaset yapması gereken ve imkan sağlanması gereken biri, yolu açılırsa millete mutlaka faydası olur. Kardeşi Hakim Polat ise tam tamına bir Anadolu delikanlısı efendi, saygılı ve bir o kadar da insanlara hürmetkar umarım onunda istekleri bir an önce yerine gelir, kızının sağlık sorunları vardı kanseri birlikte sevgi ile yenmişler, bir sorunları daha var inşallah yakında hastaneden bekledikleri çağrı ile çözülür.

Telefon geliyor hep birlikte çiğ köfte partisinde eğleniyoruz, perşembe günü olduğu için turistik mekanlarda müzikli yapılmadığı için özel bir yerde, Halil İbrahim Polat çiğ köfteyi bizzat yapıyor ve benim isteğim üzerine tavana yapıştırdıktan sonra ikrama başlıyor lezzeti harika, doyama kadar yiyiyoruz.

MARDİN VE KIZILTEPE

Ertesi gün Kızıltepe'yi geçip Mardin'e geçtik Ahmet Yıldırım otele geçip erkenden uyudu. Rıfat Haliç ile yemek sonrası caddeyi boydan boya geziyoruz. Yeniden mekan olarak belirlediğimiz Esnaf çay ocağına geliyoruz hem çayı çok güzel hem Mardin'in en güzel esen yeri, kahvenin önü.

Kahveci ile samimi sohbet ediyoruz, Ankara, Haymanalı olduğumu öğrenince "burada Haymanalı biri var taksici" diyor, çağırıyor, tanışıyoruz. İlker Özdem aslında Nallıhan'lıymış, uzman çavuşluktan ayrılmış, eşi Mardin 'de hemşire, burayı çok sevmişler, beş, ön sene kalmayı düşünüyorlar. İlker kardeşimiz her konu da bize yardımcı oldu ve Mardin'ide gezdirdi, kendisine çok teşekkür ederiz.

Gece yeniden caddede yürüyoruz, inanın kendimizi deniz kenarında sandık,

Meydan da görünen Mor Evran kilisesinin önüne yapılan yeni binalara (AVM) aklımız şaşırdı böyle bir güzellik nasıl engellenir hayret.

KIZILTEPE VE HAMDULLAH ÖZMEN

Her ne kadar adında tepe olsa da dümdüz bir ovaya inşa edilmiş Kızıltepe, Mardin ile arası 20 kilometre çok yakınlar. Gece Mardin'den ovaya baktığımızda Mezopotamya dedikleri yer gibi dümdüz. Kızıltepe'de bizi bekleyen dostumuz Hamdullah Özmen kendisi Yurt partisi Mardin İl başkanı. Bizi yolda bekliyor buluşuyoruz, Hayalinde gerçekleştirmeye çalıştırdığı spor kompleksine gidiyoruz, normalin üstünde daha büyük bir halı sahası var, böyle müteşebbis insanları seviyorum, fakat bu tarz insanların karşısına dolandırıcılar çıktımı olmuyor işte.

Bir müteahhitle anlaşıyor büyük bir yüzme havuzu ve spor kompleksi yaptıracak. Müteahhit birkaç defa gelip para alıyor ve bir daha da ortaya çıkmıyor. Hamdullah Özmen ise dolandırıldığına mı üzülsün yöre halkı yararına hayallerinin yarım kalmasına mı üzülsün.?

Hamdullah bey genel başkanı Sadettin Tantan'ıda Mersin'e davet etmiş ve Tantan bu programdan çok memnun kalmış binlerce kişiye de yemek ikramında bulunan Hamdullah bey deyim yerindeyse kimsenin yapamadığını başarmış.

Hamdullah beyin ısrarlı "kalın birkaç gün misafirim olun, isterseniz Mersin'deki evimin anahtarını vereyim orda kalın" isteklerine evet duyamadık maalesef. Kendisine çok teşekkür ederiz.

Gidiş ve dönüş yollarında bir kez dahi Polis ve Jandarma sorgulamasına denk gelmedik, terör ve Pkk izleri her yerden silinmiş, bu konuda bu bölgelerde görüştüğümüz insanların tamamı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya teşekkür ediyor. Bu gerçeğin bilinmesini de isterim.

Kısaca Batıdan, doğu önyargı ile baktığınız gibi değil, rahatlıkla seyahat edebilirsiniz.