Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

"MİT'in görevi, silah kaçakçılığı yapmak değildir"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün Adana'da 3 TIR'da yapılan aramaya ilişkin "TIR’lar MİT’e ait deniyor. Benim bildiğim kadarıyla MİT’in silah kaçakçılığı yapma görevi yok" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 20.01.2014 21:54
Haber Güncellenme Tarihi: 20.01.2014 23:03
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
"MİT'in görevi, silah kaçakçılığı yapmak değildir"
 Türk-İş'i ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdoroğlu, bir basın mensubunun Adana'da durdurulan TIR’lara ilişkin sorusunu, "Olaya iki açıdan bakılması gerekir. Birincisi, bu nasıl bir iktidardır ki Suriye'ye gönderdiği TIR'ları gizleyemiyor. Davul zurna ile Suriye'ye TIR gönderiliyor. Demek ki bu iktidarın çivisi çıkmış. İkincisi ise bu TIR'larda insani yardım malzemesi olması halinde, gizlemeye gerek yok" şeklinde yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Açarsınız, içinden ne çıkar, ya ilaç çıkar ya yiyecek çıkar ya giyecek çıkar, çocuk ayakkabıları çıkar. Yani bildiğimiz insani yardım malzemeleri çıkar. İnsani yardım malzemelerini gizlemenin, arama yaptırmamanın hiçbir mantığı yok. Olay şudur, bu TIR’larda silah taşınıyor. Kimse, kimseyi kandırmasın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, uluslararası alanda meşruiyeti tartışılır konuma getiriliyor. Bir ülkenin 90 yıllık birikimini, siz uluslararası arenada tartışma konusu yaptıramazsınız, hakkınız yoktur buna. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Suriye'nin içişlerine doğrudan müdahale edip, silah desteği vermeye başladı "

Bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bu TIR’lar MİT'e ait TIR’lar' deniyor, 'arama yapılamaz.' Benim bildiğim kadarıyla bir Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, silah kaçakçılığı yapma gibi bir görevi yok. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yasasına baktığımızda, örgütün operasyonel eylem yapma yetkisi de yok. Sadece, istihbarat toplar, değerlendirir ve Sayın Başbakan'a sunar, bu kadar. Yasa dışı bir işlemin içine, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti sokulmuş durumda. Yarın, bunun hesabını kim verecek?

Bizim demokrasimiz, neden uluslararası alanda tartışma konusu olsun. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin meşruiyeti neden tartışma konusu olsun? Bu, bizi rahatsız ediyor."

Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin HSYK'nın yapısındaki değişiklikle ilgili CHP'nin bundan sonraki tavrının ne olacağıyla ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

"Yarın, TBMM'nin gündemine geldiğinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin tavrı çok açık. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu, yani hakimlerin tamamını Adalet Bakanlığı'na bağlamak doğru bir olay değildir. Anayasa'ya da aykırıdır. Anayasa'ya aykırı olduğunu herkes biliyor. Sayın Başbakan da Sayın Cumhurbaşkanı da Adalet Bakanı da biliyor."

"Anayasa'ya aykırı bir yasayı parlamentodan geçirmek, doğru bir olay değil" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Sayın Başbakan'ın bir teklifi oldu. 'RTÜK gibi bir model kuralım, Anayasa değişikliği yapalım' diyor. RTÜK'te her siyasal partinin temsilcisi var. Yargıcın yakasında bir siyasi partinin rozeti olabilir mi? Partililerin, siyasi görüşleri vardır, buna saygı gösteririz, ama kararlarını vicdanları ile verirler. A partisinin yakını ona uygun karar verir, B partisinin yakını ise ona uygun karar verir. Böyle bir adalet mi olur? Adaleti köreltir, yok eder. Daha önce, kendilerine söyledik. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, yasa teklifi Komisyonda görüşülürken 'çekin bu teklifi, oturalım, hakim teminatını sağlayacak, hakimin tarafsızlığını ve bağımsızlığını güvence altına alacak bir anayasal değişiklik yapalım' dedik. 'Hayır, biz teklifimizi çekmeyeceğiz' dediler. Yani, samimi olmadıklarını gösterdiler. Biz, samimiydik ama onlar samimi değiller. 'Teklifimizi geçireceğiz, siz ne kadar itiraz ederseniz edin', böyle bir düşünceleri var."

(ntvmsnbc)
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.