Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Akın İpek: Bir kuruş kara para bulsunlar, şirketleri kendilerine hediye edeceğim

Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, şirketlerine yönelik baskına ilişkin açıklamalarda bulundu. İpek, “Bir kuruş kara para bulsunlar, bir kuruş yasal olmayan para bulsunlar, kaynak bulsunlar şirketleri kendilerine hediye...

Haber Giriş Tarihi: 01.09.2015 16:26
Haber Güncellenme Tarihi: 01.09.2015 16:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, şirketlerine yönelik baskına ilişkin açıklamalarda bulundu. İpek, “Bir kuruş kara para bulsunlar, bir kuruş yasal olmayan para bulsunlar, kaynak bulsunlar şirketleri kendilerine hediye edeceğim. 7 Milyar dolardan bahsediyorlar, 7 Milyar doların tamamını da onlara vereceğim.” dedi.

Koza İpek Holding’e ait şirketlere yönelik baskınları canlı yayında değerlendiren Akın İpek, iddiaları yalanladı. Kendisinden istenilen belgeleri eksiksiz olarak verdiğini anlatan İpek, baskının 3 nedene dayandırıldığını anlattı. İpek, milyar dolarlık şirketlere baskın yapmanın yatırımcıların da aklını karıştırdığını söyledi.

Ereğli Demir Çelik Fabrikaları’ndan milyon dolarlık yardım aldığı şeklindeki iddianın doğru olmadığını belirten İpek, “Ben Ereğli Demir Çelik’in ne kendisini, ne sahiplerini, ne uzaktan akrabalarını hiç birini tanımam etmem, hayatımda görmedim. Benim Ereğli Demir Çelik’ten bu güne kadar vakfımıza bir kuruş para girmemiştir. Biz grup şirketi olarak vakfımızı ayakta tutuyoruz. Bu kadar basit bir iddiayı öğrenmek için bankaya bir murakıp gönderirsiniz, zaten altına yazmışlar, bunun bir hata olduğu ortada. Benim böyle bir paraya da ihtiyacım yok. Uzaktan yakından alakam olmayan bu kadar alçakça bir iftirayla böyle büyük bir şirkete baskın yapılır mı?” ifadelerini kullandı.

İpek, sözlerini şöyle sürdürdü: “İkinci konu ise 7 milyar dolardan bahsediyorlar. Bu nedir biliyor musunuz, bizim gibi şirketler paralarını belli vadelerde açma kapatma yaparlar. Siz sadece açmaları alt alta toplar kapatmaları toplamazsanız ortaya 7 milyar dolar çıkar. Yok böyle bir para, benim şirketimin böyle bir parası hiçbir şekilde yok. Niye bana baskına gelmişler? Bu 7 milyar doları MASAK’a bildirip bildirmediğimi sormak için bana gelmişler. Bunu sormak için baskın yapacaksınız bankaya baskına gidin. Bankalar zaten otomatik olarak bu tür paralara MASAK’a bildirmek zorundadır. Bildirmemelerine imkan yok, mevzuatları böyle. Bunun dışında benim tesislerimi gelip basmaları için hiçbir gerekçeleri yok. Benim hayatımda trafik cezam bile yok, ben dikkatli yaşadım. Ben medyamda yalan söyleyip iftara atın diyecek kimseyi de tutmam. İnsan hayatı bir tablo, orada iyi insanlar var, kötü insanlar var, alçaklar var, kahramanlar var, sessizler var, sen kendi iradenle o tablo içinde yerini belirliyorsun. Oradaki resmini çekiyorlar hayat hikayenin bir sayfasına yapıştırıyorlar. Bundan sonra da unutulmuyor, hayat hikayen içinde sayfa olarak kalıyor. Ben şimdi kendi medyamda ‘arkadaşlar şu adama iftira atın, şu adamlara saldırın’ diyebilecek birisi miyim? Bugüne kadar demedim, bundan sonra da demem. Şu iftiralara, yalanlara bak. Benim yurt dışında Türkiye’deki madencilik sektöründeki sıkıntılardan dolayı önemli bir faaliyetimiz başlamış. Türkiye’deki sahalarda araştırmam yaptığımız miktarın 3’te biri kadar şu anda burada arama yapıyoruz. Benim gibi bir iş adamının yurt dışına kaçmam için ne gibi bir gerekçesi olabilir. Bizim yer altındaki üretim verilerinin önceden ne kadar olduğu belliyken, üretilirken de her 6 dakikada bir analiz alınıyor.”

'BİZİM ŞİRKETLERİMİZ HER YIL ULUSLARARASI OLARAK DENETLENİR'

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda konuşan İpek, şunları söyledi: “Devletimizin imzaladığı işçi sağlığı ve çevre ile ilgili bir uluslararası anlaşma var. Biz o anlaşmayı 5 yıl önce imzaladık. Bizim şirketlerimiz her yıl uluslararası olarak denetlenir. Şirketimdeki her kuruşun hesabı teker teker ortaya çıkar ve uluslararası bütün yatırım bankalarına dağılır. Benim hesaplarımda resmi ve yasal olmayan tek kuruş bulamazlar, bulamayacaklar. Bunu Türkiye’de kaç tane iş adamı söyler bilemiyorum. Kimseyi de zan altında bırakmak istemem ama ben kendi müessesem için söylüyorum. Bir tek leke bulamayacaklar. İftira atılırsa onu da belgesini iki gün sonra çıkartır önlerine koyarım. Medyadaki seviyeye bir baktım. Bu seviyede herhangi bir grup savunulduğu taktirde acaba o gruba fayda sağlar mı? Ne bel altı küfürler… Bunların organize bir şekilde yapıldığı ortada. Bunların kimseye bir fayda sağlamayacağı da ortada. Gücü eline geçiren insan insanları imha etmeye, işten attırmaya, rızıklarını ellerinden almaya başlarsa hangi grup olursa olsun bu sürdürülebilir olmaz. Ben kendi grubumda da yaptığı iş dışında ahlaki değerlere olan saygı dışında hiçbir şeye değer vermedim. Ben sadece insanların yaptığı işlere bakıyorum. Başka insanlara saygı göstermeyen birisi kendi saygı görmeyi hak etmez. Ben buradan çıkmam, yarın utanacak bir şey yapmam. Bunun için de şu an bir bedel ödüyorum. Mecburen de bu bedeli ödeyeceğim. Hayat menfaati için servetini cebinde, sırtında taşıdı dedirtmem."

'RESMİ OLMAYAN BİR KURUŞ PARAM YOK'

Kendisine yapılan haksızlığa üzüldüğünü kaydeden İpek, "Ben işlerimde çok başarılı oldum. Kademe kademe, sene sene, ay ay ve 3 ayda bir yayınlıyoruz mali bilançolarımızı. Nerden nereye geldiğimizin bir izahı var. Açıktan gelen bir para yok. Halka arz dışında ki bu uluslararası yarımı bankalarının katılımı ile gerçekleşti, oradaki noktaya kadar bakmışlardır, bir para girişim olmadı. Başka para girişi yoksa nasıl bir gayri meşru para girişinden bahsedilebilir. Bütün harcamaların hepsi de resmi. Resmi olmayan bir kuruş param da yok. Şimdi siz 3 ayda bir yayınlanan ve bu kadar resmi iş yapan bir şirkete leke atabilir misiniz? Tutmaz. Ben bunun aksini ortaya koyarım. Bu arada, tutup da benim için, şirket için, grubum için akla hayale gelmeyen iftiralar… İnsaf be kardeşim. Ben bunu süren insanlara yazıklar olsun diyorum. Ağır bir şey söylemek de istemiyorum. Bir insan yalan olduğunu bile bile, iftira olduğunu bile bile, açık açık, hakikaten insan bu kadar masum, faydalı bir insana, bu kadar hakaret ve iftirada nasıl bulunabilir? İnsanlığın bir asgari seviyesi vardır, bu onun da altına düşmektir. Kendimle alakalı, grubumla alakalı basılma sebebimi az önce söyledim. Eğer bir baskın yapacaklarsa bankaya baskın yapsınlar. Çünkü resmi olarak bankaya giren bir paradır. Ereğli Demir Çelik’e sorsunlar, beni tanır mıymış, bana para göndermiş mi bugüne kadar? Yok bunların hiçbirisi. Baskın sebebi işte bu. Bugün şirketler yüzde 10-20 üzerinde değer kaybetmiş. Benim için tabi sırtımda taşımıyorum ama değer mi?"

‘7 MİLYAR DOLARI ONLARA VERECEĞİM’

Yaşananları içinde oturulan eve kapıyı kırıp girmeye benzeten İpek, şöyle devam etti: "MASAK Başkanı Beyefendi’ye ben yazılı da soracağım, ‘Benimle ilgili yürüttüğünüz soruşturmada, benden isteyip de alamadığınız herhangi bir belge oldu mu? Çocuklarımın odalarına kadar aramış olduğunuz bu şüpheye düşmenin gerekçesi nedir?’ Ben onları da dosyaladım. Bugüne kadar bana sorulmuş olunan bütün sorulara – ki bazen ben şaşırıyorum- hepsini belgeleri ile resimleri ile bir ilkokul çocuğunun dahi anlatacağı şekilde dosyaladım. Eğer benim şirketlerimle ilgili bir ithamda bulunup da ispatlarlarsa bu şirketleri kendilerine vereceğim. Bir kuruş kara para bulsunlar, bir kuruş yasal olmayan para bulsunlar, kaynak bulsunlar şirketi kendilerine hediye edeceğim. 7 Milyar dolardan bahsediyorlar, 7 Milyar doların tamamını da onlara vereceğim. Yok böyle bir şey. Tamamen hayal mahsulü, tamamen bomboş bir iftira. İnsan haklı olduğu için rahat konuşuyor, haksız olduğu zaman çok ezik konuşur. Cevaplarını bekleyeceğim, yazmış olduğunuz bu gerekçelerin sebebini anlatın diye.

Benim İngiltere’de, bakın Türkiye’nin üçte 1’i kadar saha almışım madencilik faaliyetleri ile ilgili gece gündüz çalıştırıyorum. Sondaj yaptırıyorum. Bu İngiltere’de incelenen, denetlenen bir şirket. Ben yüzdelik iştirakım olan bir şirketle ilgili gayri resmi bir şey yapabilir miyim? Birazcık akıl, birazcık vicdan, birazcık insaf…

'HİÇBİR ŞİRKETTEN BU KADAR YOĞUN BELGE İSTEMEMİŞLERDİR'

"Ben bugüne kadar ne istedilerse verdim." diyen İpek, "Hele en son istedikleri bir belgeyle ilgili olarak inan Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir şirketten bu kadar yoğun bir belge istememişlerdir. Belki 3-4 ayda bitecek bir şeydi, biz 15 gün içerisinde çalışıp verdik. Bir tane kara para bulsunlar Allah beni kahretsin, bütün şirketi kendilerine vereceğim ama bulamıyorlarsa ki bulamayacaklar, benim şirketlerimde bir leke dahi gösteremeyecekler, o da onların hayatlarına kara bir sayfa olarak yapışsın." ifadelerini kullandı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.