Bu kodlar iş akdinin neden, hangi sebeple ve hangi tarafın isteğiyle sonlandığını anlatmakla beraber, fesih sürecinden sonra çalışanın hangi haklara sahip olup olamayacağını da belirliyor.
Her birinin de taraflara yaptırımları farklı.
Kiminde işçiye tazminat hakkı doğuyor kiminde doğmuyor.
İş hayatının doğasında var;
İş görenle işverenin yolları deneme süreli iş sözleşmesinin İşverence feshinden, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesine, iş yerinin devri ile işin ve iş yerinin niteliğinin değişmesinden, İşçi tarafından zorunlu nedenle feshine kadar onlarca nedenden dolayı ayrılıyor.
Dünya hali;
Kimse kimsenin yanında ömrünün sonuna kadar çalışmak zorunda olmadığı gibi, kimse de kimseyi ömrünün sonuna kadar yanında çalıştırmak zorunda değil.
Ama bu 34 maddenin arasında bir madde var ki, işte o sadece bu dünyanın hali değil.
Eğer içeriği gerçekleşeni ile uyuşmuyorsa öbür dünya da hallenilecek bir hal.
Adına havalı olsun diye kod 29 demişler.
Açılımı;
“İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih”
Yani işveren ‘‘Ahan da bu işçi ahlak ve iyi niyet kurallarını ihlal etti’’ derse otomatik olarak devreye giriyor, o işçinin tüm haklarını yok sayarak kapının önüne konmasına cevaz veriyor.
İşverenin işçisini bu kod ile çıkarabilmesi için işçinin 4857 sayılı İş Yasasının 25/II bendi kapsamında belirtilen fiillerden birini işlemesi yeterli sayılıyor ve bu kod ile işten çıkarılan işçiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi hakları verilmek bir yana işçiye çıkarılma kodu nedeniyle işsizlik maaşı dahi ödenmiyor.
Hele kendini savunamazsa, yani dava yoluyla ki mahkeme en az 3-4 yıl sürüyor, kendine isnat edilen suçu işlemediğini kanıtlayamazsa bu kod alnının karası oluyor, nereye gitse karşısına çıkıyor.
Ha bu arada kod 29 un devreye girmesi için işverenin beyanının yeterli olduğunu söylemekte yarar var.
Bir de bu maddede isnat edenin ispatla yükümlülüğü yok;
Çamuru yiyenin kendisini kendisinin temizlemesi gerekiyor.
Aranızdan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II bendinde ne yazıyor ki acaba? Diye merak edenler çıkarsa yazsınlar tarayıcılarına kanun ve madde numarasını, okusunlar ayrıntıları.
Elbette bu yasada ki fiilleri işledikleri somut verilerle kanıtlanan işçilerin iş akitlerinin feshedilmesi iş verene anasının ak sütü gibi helal;
Nihayetinde yasal hakkı.
Hakkı olmasına hakkı da;
Mesele süte gelince işin rengi değişiyor.
Sayıları medyada binlerle ifade edilen ve işlerine kod 29 a muhalefetten son verilen işçilerin kaçı bu maddenin fiili suçluları işte o bilinmiyor.
Gerçi maddeyi haysiyet cellatlığı ile karıştırıp işçilerini iftira atarak işten çıkartan iş vere(meyen)lerin de sayıları net değil ama varlıkları gayet iyi biliniyor.
Hadi, bu maddeyi haksız yere işleterek işçilerini kul haklarının üzerine basa basa, alenen kendilerinin attıkları iftira ile baş başa bırakıp, onları bir daha iş bulamaz halde kapının önüne koyan bazı iş vere(meyen)lerin vicdanları hiç yok ta,bu kul hakkına tecavüzü durduracak bir güçte mi yok koca ülkede?
Sendikalar mı var?
Kod 29 bahane edilerek kıyımın en çok onlara üye olan işçilere yapıldığı göz önüne alınırsa bu soruyu en başından pas geçmek gerekiyor.
Durum açık renkli sendikaların ise umurlarında bile değil .
Benim anlamadığım o bazı işvere(meyen)ler işçilerine önce iftira attıktan,sonra işten çıkartıp üstüne de her türlü haklarından mahrum bıraktıktan ve alınlarına sakıncalı damgasını vurduktan sonra nasıl yatıp uyuyabiliyorlar?
Kim bilir belki de uyur gezerdirler de biz bilmiyoruzdur.
Sahi çok merak ediyorum günahların da bir kodları var mı acaba?
Varsa;
Mesela,
İftira atmanın kodu kaç olurdu?
Elbette günahların kodları yokta,
Kur’an da Ayetlerin numaraları var ama.
Mesela kul hakkına girip,insanlara iftira atan iş vere(meyen)lerin
Hz.Allah Kelamı Ahzap58 Ayet-i Kerimesinin Türkçe mealine bir bakmalarında fayda var bence...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Günahların kodları olsaydı...
SGK’nın 34 adet işten ayrılış kodu var.
Bu kodlar iş akdinin neden, hangi sebeple ve hangi tarafın isteğiyle sonlandığını anlatmakla beraber, fesih sürecinden sonra çalışanın hangi haklara sahip olup olamayacağını da belirliyor.
Her birinin de taraflara yaptırımları farklı.
Kiminde işçiye tazminat hakkı doğuyor kiminde doğmuyor.
İş hayatının doğasında var;
İş görenle işverenin yolları deneme süreli iş sözleşmesinin İşverence feshinden, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesine, iş yerinin devri ile işin ve iş yerinin niteliğinin değişmesinden, İşçi tarafından zorunlu nedenle feshine kadar onlarca nedenden dolayı ayrılıyor.
Dünya hali;
Kimse kimsenin yanında ömrünün sonuna kadar çalışmak zorunda olmadığı gibi, kimse de kimseyi ömrünün sonuna kadar yanında çalıştırmak zorunda değil.
Ama bu 34 maddenin arasında bir madde var ki, işte o sadece bu dünyanın hali değil.
Eğer içeriği gerçekleşeni ile uyuşmuyorsa öbür dünya da hallenilecek bir hal.
Adına havalı olsun diye kod 29 demişler.
Açılımı;
“İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih”
Yani işveren ‘‘Ahan da bu işçi ahlak ve iyi niyet kurallarını ihlal etti’’ derse otomatik olarak devreye giriyor, o işçinin tüm haklarını yok sayarak kapının önüne konmasına cevaz veriyor.
İşverenin işçisini bu kod ile çıkarabilmesi için işçinin 4857 sayılı İş Yasasının 25/II bendi kapsamında belirtilen fiillerden birini işlemesi yeterli sayılıyor ve bu kod ile işten çıkarılan işçiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi hakları verilmek bir yana işçiye çıkarılma kodu nedeniyle işsizlik maaşı dahi ödenmiyor.
Hele kendini savunamazsa, yani dava yoluyla ki mahkeme en az 3-4 yıl sürüyor, kendine isnat edilen suçu işlemediğini kanıtlayamazsa bu kod alnının karası oluyor, nereye gitse karşısına çıkıyor.
Ha bu arada kod 29 un devreye girmesi için işverenin beyanının yeterli olduğunu söylemekte yarar var.
Bir de bu maddede isnat edenin ispatla yükümlülüğü yok;
Çamuru yiyenin kendisini kendisinin temizlemesi gerekiyor.
Aranızdan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II bendinde ne yazıyor ki acaba? Diye merak edenler çıkarsa yazsınlar tarayıcılarına kanun ve madde numarasını, okusunlar ayrıntıları.
Elbette bu yasada ki fiilleri işledikleri somut verilerle kanıtlanan işçilerin iş akitlerinin feshedilmesi iş verene anasının ak sütü gibi helal;
Nihayetinde yasal hakkı.
Hakkı olmasına hakkı da;
Mesele süte gelince işin rengi değişiyor.
Sayıları medyada binlerle ifade edilen ve işlerine kod 29 a muhalefetten son verilen işçilerin kaçı bu maddenin fiili suçluları işte o bilinmiyor.
Gerçi maddeyi haysiyet cellatlığı ile karıştırıp işçilerini iftira atarak işten çıkartan iş vere(meyen)lerin de sayıları net değil ama varlıkları gayet iyi biliniyor.
Hadi, bu maddeyi haksız yere işleterek işçilerini kul haklarının üzerine basa basa, alenen kendilerinin attıkları iftira ile baş başa bırakıp, onları bir daha iş bulamaz halde kapının önüne koyan bazı iş vere(meyen)lerin vicdanları hiç yok ta,bu kul hakkına tecavüzü durduracak bir güçte mi yok koca ülkede?
Sendikalar mı var?
Kod 29 bahane edilerek kıyımın en çok onlara üye olan işçilere yapıldığı göz önüne alınırsa bu soruyu en başından pas geçmek gerekiyor.
Durum açık renkli sendikaların ise umurlarında bile değil .
Benim anlamadığım o bazı işvere(meyen)ler işçilerine önce iftira attıktan,sonra işten çıkartıp üstüne de her türlü haklarından mahrum bıraktıktan ve alınlarına sakıncalı damgasını vurduktan sonra nasıl yatıp uyuyabiliyorlar?
Kim bilir belki de uyur gezerdirler de biz bilmiyoruzdur.
Sahi çok merak ediyorum günahların da bir kodları var mı acaba?
Varsa;
Mesela,
İftira atmanın kodu kaç olurdu?
Elbette günahların kodları yokta,
Kur’an da Ayetlerin numaraları var ama.
Mesela kul hakkına girip,insanlara iftira atan iş vere(meyen)lerin
Hz.Allah Kelamı Ahzap 58 Ayet-i Kerimesinin Türkçe mealine bir bakmalarında fayda var bence...