Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güçlü devlet olmak

Yazının Giriş Tarihi: 03.12.2017 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.12.2017 00:03

Türkiye bugün ne çekiyorsa mevcut konumundan çekiyor. Kökleri çok güçlü ve derinlerde olan bir ağaç gibiyiz ancak budana budana küçücük kalmışız. Bu yüzden ne kadar uğraşsalar da bizi bu topraklardan söküp atamıyorlar lakin serpilmemize de müsaade etmiyorlar. Bin yıllık sürecin son iki yüz yılında budamaya muvaffak oldukları bu ağaç, tekrar gürbüzleşmeye başladı fakat artık budama noktasında yavaş kalıyorlar. O yüzden de başımıza türlü türlü çorap örüp, sürekli fitne çıkarmak için uğraşıyorlar.

Yol ayrımındayız

Bugünkü süreçte ya Türkiye üzerine kurulan tüm baskılara, amansız çullanmalara karşı kuşatmayı yarıp eski ihtişamlı günlere, gölgesinde üç kıtanın serinlediği o görkemli çınar ağacına dönüşeceğiz ya da uzun bir süre daha kendimize gelemeyeceğiz. Bu yüzyıllık mücadeleden eğer galip çıkamazsak vay halimize.

O yüzden bugün yaşadığımız hadiselere de bu genel çerçeveden bakmalıyız. Eğer safları bozar, kısır siyasi çekişmelere kapılıp omuz omuza birlikte mücadele etmezsek, yarın çocuklarımız, torunlarımız ve tüm mazlumlar kaybeder.

Neden saldırıyorlar?

Bir ülke düşünün ki, Amerika'nın dünyada ilk ve son kez vergi ödediği bir devletin devamı olsun. Bir dönem düşünün ki, Kanuni Sultan Süleyman tek bir fermanı ile Avrupa'daki krallara nizam versin. İşte böyle kudretli bir pozisyondan geriletilen bir coğrafyanın çocukları olarak tekrar ayağa kalkmak zorundayız. Tekrar bu ayağa kalkma emarelerini gösterdiğimiz için amansızca saldırıyorlar.

ABD'nin başını çektiği şer ittifakı, ekonomiyle, siyasi dizayn komplolarıyla, içimizdeki satılmış hain işbirlikçilerle ve şeytanın bile akıl edemeyeceği türlü hilelerle üzerimize geliyor. Geliyor lakin bize halen diz çöktüremediler, yıkamadılar ancak biz de mevcut kudretimiz yeterli olmadığı için gereken cevapları veremiyor, sahada hak ettikleri muameleleri yapamıyoruz.       

ABD'nin CİA taktikleri

Kıyamete kadar sürecek bu hak ve batıl savaşında zorlu bir sürece giriyoruz. ABD bir yandan sınırlarımızda tam teşekküllü terörist ordular devşirip sahada, diğer yandan da komplolar hazırlayarak masada bizi tuş etmek istiyor. İçimizdeki bazı hainler de, ellerini ovuşturarak ABD eliyle iktidarın yıkılmasını bekliyor.

Başından beri pis kokuların geldiği ve soruşturma süreci 2007 yılına kadar uzanan bu Zarrab davası (ki artık kendisi itirafçı! oldu) göz göre göre geldi. Ne yazık ki, gücümüz yetmediği için karşılığını veremedik. Devletin ilgili kurumları bunun istihbaratını alıp gereken tedbirleri alamadılar. Biri de çıkıp ne Zarrab'a, ne de Halkbankası'nın genel müdür yardımcısına 'kardeşim bir dakika, Amerika'da sıkıntılı işler var, giderseniz gelemezsiniz' demedi. Eğer bu adamlar başından beri bir danışıklı dövüşle oraya gittiyseler durum daha da vahim. O zaman da zaten bu isimlerin yurt dışına çıkışlarının engellenmesi gerekiyordu.

Mücadele ediyoruz ama

Bugün çok şükür düne göre bir yol aldık lakin halen daha alınacak çok yolumuz var. Eğer biz bugün 12 Eylül, 28 şubat ve çok sayıdaki şer girişimler için Amerika'ya hesap soramıyorsak, 15 Temmuz'da suçüstü yakalanmasına rağmen ABD ve CİA yetkilileri hakkında mahkemelerimizde davalar açamıyorsak, bizim vatandaşlarımızı istediği gibi hapse atmalarına rağmen karşı hamleler yapamıyorsak, daha yapılacak çok işimiz var demektir.

O yüzden kimse de bana atılan hamasi nutukları, arkası getirilemeyen boş çıkışları, milletin gazını alıp batılıların tozunu bile alamayan hamleleri anlatmasın. Demek ki daha çok çalışacağız ve güçleneceğiz. O yüzden bir an evvel içerideki hainleri, işbirlikçileri ve korkakları ayıklayıp hak ve batıl savaşında yol almalıyız.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.