Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gönül Seferberliği

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2019 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2019 00:01

Sene 1979, MHP Genel Başkanı, Başbuğ Alpaslan Türkeş Bursa’da yaptığı bir konuşmasında Ülke genelinde Gönül Seferberliği başlattı. O zamanı hatırlayan okurlarım olabilir. Türkiye’deki anarşi ortamı var. Kardeş kavgası dönemi, başlatılan bu gönül seferberliği kampanyası ülke genelinde geniş yankı uyandırdı.

Geldik bugüne. Sene 2019. Aradan geçen süre tam 40 yıl. Hani, içilen bir kahvenin hatırının miadının dolduğu döneme rast geliyor.

Bugünlerde AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gönül Seferberliği kampanyasından söz etmeye başladı. Partisinin kurulduğu günden bu yana il başkanlığı yapanlarla beraber toplantıda bu açıklamayı yaptı Erdoğan.

Peki, bu açıklamanın gayesi nedir? Diye düşünecek olursak, hangi yollardan yürümemiz gerekiyor? Sorusuna da ortak cevap arayalım.

Birinci yol; bu açıklama ülkemizdeki milli birlik ve beraberlik adına çok önemli. Özellikle Barış Pınarı Harekatı,sonrasında Amerika’nın tutunduğu tavırlar. Fransa’nın tutunduğu tavırlar. Bu iki önemli dost ve müttefik ülkenin teröre ve teröristlere karşı verdikleri desteklerin ayan beyan ortaya çıkmasına yol açıyor. Özellikle, ülkemizdeki barış, huzur ve güven ortamının tesisi için, Suriye kaynaklı terör saldırıları için Barış Pınarı harekatı Türkiye açısından çok önemli. Bugünlerde, bütün halk ve millet olarak el ele verip, siyasi kavgaları unutup, milli birlik ve beraberlik olma günümüzdür.

İkinci yol; siyasette sonbaharla beraber hareketlenme olması. Birilerinin düğmeye basması ve AK Parti içinden iki ayrı yeni siyasi partinin çıkarılmak istenmesine yönelik siyasi yaşantılar.

Tabi, AK Parti’nin bölünmesine yönelik iddiaların durulması ve bütün bu yolların tıkanabilme gerekiyor. Çünkü, ülkemizdeki seçim sistemine göre, yüzde 50 artı bir ile iktidar kazanılıyor.  Bunun haricinde ise siyasi güç yetersiz kalıyor. AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, bu siyasi güce sahip. Yine, muhalefet partilerinin oluşturduğu Millet İttifakı, bu gücü yakından takip ediyor. Bölgesel, yerel seçimlerde de kaybedilen kaleler, Cumhur ittifakının oylarını korumasına rağmen, kayıp nedeniyle moral bozukluğuna yol açıyor.

Ayrıca, aynı parti çatı altında, mutlu günlerde beraber olanların, sıkıntılı günlerde gemiyi terk edip, kendilerine yeni rota aramaya çabalamaları da parti teşkilatları arasındaki huzursuzlukların yeni kaynağı olarak göze çarpıyor.

Bu durumda, Erdoğan’ın ülke genelinde ve siyasette birlik ve beraberlik için Gönül Seferberliğini açıklaması gerçekten önem arz ediyor.

Gönül Seferberliğinin yanı sıra, partide sorunları olanların, dertleri olanların, şikayetleri olanların, fikirleri olanların da değerlendirilmesi ve insanların kendilerini kenara atılmış birey gibi hissetmemesi için de gönül seferberliği önem arz ediyor.

Erdoğan, siyasette yaptığı bu hamle ile yine muhalefet liderlerinin birkaç adım önüne geçti. Gönül Seferberliği konusu, parti teşkilatlarındaki sen-ben kavgasını bitirmese bile belki de ilçe ve il kongreleri, büyük kongreye kadar ertelenmesine yol açacak. Kongrelerde istediklerini elde edemeyenlerin de galiba yeni adresleri AK Parti’nin eski başbakanı Ahmet Davutoğlu ve eski bakanı Ali Babacan’ın liderliğinde kurulacak olan siyasi partilere dağılacaklar. Yine, Merkez sağın eski önemli siyasi oluşumlarından Doğru Yol Partisi ile Anavatan Partili kurmaylarında henüz siyasi kulislere ismi pek açıklanmamış olsa da sosyal medya paylaşımlarına göre kendilerine yeni lider olarak seçtikleri Ufuk Söylemez’in liderliğinde kuracağı, şu anda da ismi Çoban Ateşi olarak Rıfat Serdaroğlu tarafından sürdürülen siyasi çalışmalar dikkat çekiyor.

Siyaset bu, ne zaman nerede ve ne olacağı pek belli olmaz.

Bir bakarsınız, eskiden el ele gezenler rakip olmuşlar, dostken düşman oluvermişler.

Bir bakarsınız, eskiden düşman olanlar, rakip olanlar, el ele vermişler, siyasi ikbal ve kendi şahsiyetleri için beraber yol yürümeye başlamışlar.

Türkiye siyaseti bu duruma çok uygun ve müsait.

Bu yüzden, partisinde memnun olamayanlar, basında, gazete köşelerinde, medyada biraz olsun isimleri parlayanlar hemen yeni bir parti kurup siyasi lider olabilmenin hesaplarını yapıyorlar. Ne demişler, “her gönülde bir aslan yatar.” Bu aslanın uyanması, gerçekleri görmesi, görebilmesi için bugünlerde milli birlik ve beraberlik ruhunun canlanması ve tetiklenmesi çok önemli. İnsanlar. siyasi ikbal peşinde koşup, onun bunun dediklerine göre politikalar üretmeye başlarlarsa, yapılan Barış Pınarı Operasyonunun karşısında duran terör guruplarıyla aynı safta toplanmış olmalarından şüphe edilebilir.

İşte bu yüzden gönül seferberliği çağrısı ve daveti çok önemli. Yine Erdoğan’ın il başkanları toplantısının ardından belediye başkanlarıyla yaptığı toplantılarda, “az olsun, benim olsun düşüncesi yerine, çok olalım bizim olsun düşüncesinin hakim kılınması” şeklindeki açıklamaları da bana göre AK Parti’den kopup maceraya atılmak isteyenlere belki de biraz daha sağ duyu ile düşünme fırsatı verdi.

Şimdi bakıyorum, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bakanlara, bakan yardımcılarına, genel müdürlere, daire başkanlarına, bazıları eski milletvekili ve belediye başkanlarından oluşuyor. Yani, AK Parti’de teşkilat insanları için mutlaka bir hizmet koltuğu bulunuyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.