Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gölge Boksu

Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2021 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2021 00:08

Dışarıdan pek belli olmuyor ama iki gözün yanına bir de gönül eklenirse tablo gayet rahat seçiliyor.

İstinasız hepimiz gölgelerimizle biteviye boks yapar haldeyiz.

Malum karşılıklı iki sporcunun ringde mücadele etmesi yerine kendi evlerinin salonlarında ya da rahat hareket edebilecekleri herhangi bir yerde boks tekniklerini kullanarak yapabildikleri antrenmanlara gölge boksu deniliyor.

Herhangi bir düzeni veya formülü olmayan bu sporda yaratıcılığın, hareket çeşitliliğinin hakkındaki bilginin ve yeterliliğin önemi çok fazla.

Kişinin öncelikle karışık bir yapıda hem savunma hem hücum hamlelerinin sıralaması bilmesi ve karşısında herhangi birisi olmadığı için de tempoyu ve sıralamayı kendisine göre ayarlaması gerekiyor.

Gölge boksun tek avantajı normal boksun kurallarının dışına çıkılabilerek yalnızca elin ve kolun değil, ayak ve bacakların da aktiviteye dahil edilebilmeleri ki, bu sayede tüm vücudun çalışmasını sağlanabiliyor ve insan kendi temposunu yine kendisi belirleyerek hareketlerinin sıralamasına bizzat karar verebiliyor.

Hiç sevmediğim bir spor dalı olsa da, yazının kurgusu gereği gölge boks hakkında yukarıda ki paragraflarda açık kaynaklardan alıntılar yaptığım bilgiler ışığında soruyorum;

Hali pür melamiz gölge boks yapan birine benziyor derken haksız mıyım?

Ama önce göremediğiniz, yedikçe varlığını çok iyi bildiğiniz yumruklardan korunmak için harcadığınız çabayı ve girdiğiniz pozisyonları bir canlandırınız gözünüzde soruma sonra yanıt veriniz lütfen.

Valla bence haklıyım.

Bakar mısınız lütfen?

Hepimiz sorumluların ölümüne masum olduklarını iddia ettikleri bir süreçte kimden ve nereden geldiğini/geleceğini asla kestiremediğimiz beyinlerimizde patlayan  aparkatlarla, kroşelerle, swinglerle, hooklarla, japlarla fena halde abondole haldeyiz.

Hayata dair ne ve neyimiz varsa hepsinden ha bir dayak yiyoruz.

Peki madem işin içinde ölümüne bir masumiyet var o zaman bizi kim dövüyor?

İşte tam da bu soru yüzünden gölge boksu diyorum ya.

Biz gelen ataklar karşında sadece havayı yumruklar ve vücut eskizlerimizle yumrukları savuşturmaya çalışırken o gölge her açığımızı değerlendirip akar yakıt oluyor, doğalgaz, elektrik, su oluyor, soğan patates kılığına giriyor, ‘kirayım ben kira, aynı zamanda işsizliğim de işte var mı bir diyeceğin’ diyor, ‘bana bu alemde enflasyon derler diye naralanıp racon üstüne racon kesiyor, çeşit olsun diye bir diğer görünmezi yani virüsü de alıyor yanına birlikte kafa göz dalıyorlar artık neremize denk gelirse.

Kısacası yaşamak için neye ihtiyacımız varsa onları öncelleyip gözümüzün üzerine, burnumuzun ortasına mide boşluğumuza çakıyor yumruklarını.

İçin için  ‘break’ komutunu bekliyoruz ama nafile.

Gölgenin dayağı gün sekiz hafta dokuz sürüyor, her raund senelere ve geleceğe denk geliyor.

Bir çan sesi gelse de raund arası olsa; biz de biraz nefes alsak demenin de faydası yok çünkü çanın ipi çoktan kopmuş;

Zaten kopmasaydı da başında oturup onu çekip çanı çalacak kimse de yok.

Şu anda saat 04:36

Ekranımın sağ üst köşesinden gözümün üzerine atılan yumruğun yıldızlarının ışığında yazıyorum bu yazıyı.

Gerçi herhangi boks terimi ile örtüşmeyen bu yumruğu bekliyordum da, bu saatte yiyeceğim pek aklıma gelmiyordu.

‘İnsan bilgisayar ekranından yumruk yer mi birader sen iyice sersemlemişsin’ demeyin lütfen.

Orada dolar kuru 9.73 yazıyorsa öyle bir yer ki…

Şu anda boksçada sersemletmek denilen Groggy halindeyiz; bir sonra ki aşama yere düşüp Groggy durumuna gelmek anlamına gelen Knockdown,sonuncusu da herkesin çok iyi bildiği nakavt olarak okunan Knockout.

Dilerim bu gölge boksunun son terimine gelmeden birileri ringe havlu atarda adımız iyice şamar oğlanına çıkmaz.

Hani bir fıkralaşmış bir karikatür vardır;

Boksör kafası gözü dağılmış bir halde köşesine giderken antrenörü ‘Helal olsun sana koçum çok iyi gidiyorsun, perişan ettin rakibini’der de, boksörde ‘iyi de o zaman beni kim dövüyor yahu?’ diye sorar.

Ha işte durumumuz aynen de bu.

Şimdi birleri çıkar da hakemi yok mu bu maçın derlerse diye söylüyorum;

Hayatla yapılan bu gölge boksu öyle tuhaf  bir şey ki…

Dayağı yiyen aynı zamanda da hakem iyi mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.