‘‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan / Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan / Hiç yolcusu yokmuş gibi alır yol / Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol/Bir çok giden memnun ki yerinden /Çok seneler geçti çok seneler geçti/Dönen yok seferinden / Biçare Gönüller/ Ne giden son gemidir bu /Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu/Dünya da sevilmiş ve seven nafile bekler / Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler/Birçok giden memnun ki yerinden / Çok seneler geçti çok seneler geçti/Dönen yok seferinden…’’

Yahya Kemal Beyatlı’nın çoğumuz tarafından ölüme yazdığı sanılan aslında hayatındaki en büyük aşkı olan Celile'sinin Ada'dan gemiyle İstanbul'a uzaklaşması esnasında arkasından yaşadığı çaresizliği anlatan dizeleri Sessiz Gemi.

Zamanında bestelenmiş halini Hümeyra söylerdi de, en metanetlimiz bile göz yaşlarıyla dinlerdik şarkıyı.

Şimdiler de yine bir yerlerde son derece revaçta hem güfte hem beste.

Gerçi, aletin gemi değil uçak olması, giderken arkalarından kim bilir kaç kişinin el salladıkları, aradan senelerin değil de on iki günün geçmesi şiirle pek uyuşmuyor ama iki kişi dışında Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler-Birçok giden memnun ki yerinden-Dönen yok seferinden mısraları hadiseye cuk oturuyor.

Eminim biçare gönüllü birileri de içlerine ağlaya hala söylüyorlardır şarkıyı.

Valla bazen şaka gibi ülkeyiz diyene hak veriyorum doğrusu.

Sen belediye olarak diğer işlerin hepsini hallet, ilçenin tüm sorunlarını çöz, pandemi mandemi,ekonomik kriz miriz deme, görev aşkıyla otur Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek için proje yap, bununla da yetinme iyice yetişsinler de arada boşluk kalıpta,duyarlılıklarına zeval gelmesin  diye tut kırk beş kişiyi bindir uçağa gönder Almanya’ya.

On iki gün sonra gidenlerin sadece ikisi dönsün ki onlar da belediye başkan yardımcıları dönmeseler çok ayıp olurdu, kırk üçü tüysün.

Eğer bu hadise doğru ise kaldı ki okuduklarıma göre öyle görünüyor;

En sıradan senarist bile en az bir sezonluk  absürd komedi dizi çıkarır bu hikayeden.

Adını da Gidiş O Gidiş koysa yeridir hani.

Trajikomik nedir diye sorsalar tanıma hiç gerek yok;

Anlatıverin hadisenin kısa özetini yeter.

Hem örnekleme yapmış, hem de terimi izah etmiş olursunuz.

Almanya’da ki akıbetleri konusunda henüz bilgi sahibi olunamayan dönmeyenler bir de giderken hizmet pasaportu almışlar iyi mi ?

Artık hangi bayrağa hizmet edeceklerse...

Bazen eş dost soruyor;

‘Her gün yazacak konuyu nasıl buluyorsun’ diye;

Bilmiyorlar ki bizim memleketin en zengin yer altı ve yer  üstü zenginliği konu bolluğu.

Yaşadığımız her şey istisnasız yazı konusu…

Kimisi trajik, kimisi trajikomik…

Ama itiraf edeyim;

Yazacak konu bulamayıp, resim yapabilmeyi çok isterdim…