Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gergin ip…

Yazının Giriş Tarihi: 22.06.2021 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.06.2021 00:03

Milenyumun başında birileri size

‘‘Herkesin herkese posta koyduğu, kimsenin kimseyi sallamadığı, tehdidin,şantajın,iftiranın,yalanın,dolandırıcılığın,hakaretin,küfürün,  hedef göstermenin vaka-i adiyeden sayılacağı günler göreceksin’’

Deselerdi siz onlara ne derdiniz?

Muhtemelen ‘hadi oradan’ diyeceklerinizin en hafifi olurdu.

Benim de öyle olmuştu da hadi oradan bile diyememiştim.

Çünkü sözlerin sahibi cennet mekan babamdı.

Yok; öyle istihareye yatan, gaipten haberler sallayan ya da müneccim filan değildi rahmetli.

Öğretmendi.

Onu di’li geçmişle anarken bile burnumun direği sızlıyor.

Rahmetlinin bir trol demediği kalmıştı o da o zamanlar bilinen bir deyiş değildi de ondan herhalde.

Ama dediklerinin bu kadar kısa süre içerisinde gerçekleştiğini gördükçe keşke haklı çıkmasaymış diyorum.

Aslında bugünkü hali pür melalimizin fragmanları benim gençliğimde de vardı.

Henüz toplumun özüne sirayet etmemişti o kadar.

Siyasette de dilin en ağırı  ‘Hökümetin başı’ deyişi idi.

Şimdi film koptu.

Politika erbabının  bazıları  metin yazarlarının özenle arayıp seçerek en kırıcı ve suçlayıcı cümlelerle yazdıkları sadece mesnetsiz suçlamalarla donattıkları içi boş konuşma metinlerini okurlarken doğaçlama yapmaya bile gerek görmüyorlar.

Hatta yazıları kürsüye ya da mikrofona çıkmadan önce okudukları konusunda da çok emin değilim.

Ayrıca kürsüde gaza gelip kavgada söylenmeyecek sözleri onlarında çok keyif alarak söylemlerine kattıkları unsurlar olduğunu sanmıyorum.

Zaten bu ülke her zaman kraldan çok kralcılardan çekmiştir ki şu anda yaşanılan gerginliğinde ana unsurlarından biri bu çıkarcı taifesidir.

Bu zevat için kesinlikle dur durak yoktur.Her konu her olay üzerinde titizlikle çalışılıp cılkının çıkartılmasını gerektirir.Tüm amaç birilerin gözüne girmek onu kendisine bile olduğundan farklı göstererek ayni ya da nakdi nemalanmaktır.

Siyasetçinin zekisi bu tür dalkavukları yanından derhal uzaklaştırır. Bilir ki rakipleri bile kendisine bunlar kadar zarar veremezler.

Özellikle çıkarları uğruna kendilerini yanıltmaktan da hiç çekinmeyecek bu tiplerle aralarına mesafe koyabilenleri siyaset sahnesinde beklentilerine daha çabuk ulaşırlar.

Tarih bunun pek çok örneği ile doludur.

Gerilim romanı okumak ya da gerilim filmi izlemek hoşta, gerim gerim gerilmiş bir ülkede yaşamak hiç hoş değil.

Bir de Korona meselesi çıktı; tam oldu.

Herkes herkese gıcık.

En ufak bir anlaşmazlığın sopalı satırlı kavgaya dönüşmesi an meselesi.

Galiba artık toplumsal uzlaşının yerine  imam cemaat ilişkisi egemen. Hani derler ya imam bir şey ederse cemaat iki şey eder diye bu bağlamda yazıyorum.

İyi de hayatın sınırlarının daraldığı,işsizliğin.üretimsizliğin böylesine tavan yaptığı,enflasyonun dizginlerinin elden kaçtığı bir dönemde insanlara bir de gerginlik politikasını dayatmanın kime ne yararı var?

Birilerine var ki atar gider bağrışıp duruyorlar.

Sadece ve sadece biraz hoş görü, biraz empati üzerine bir kaşıkta iyi niyet serpiştirildiğinde böylesi manzaralara hiç gerek kalmayacak bir sürü hadise sündürüldükçe sündürülüyor.

Televizyonlar da, sosyal medya paylaşımlarında izlediğimiz atarlı giderli vurdulu kırdılı görüntüler bu ülkeye çok yakışıyor diyen varsa bu memleketi  hiç sevmiyor demektir.

Hadi ortak akıldan geçtim; onun bu coğrafya da pek mümkün olamayacağı artık belli de, asgari müşterekler denilen bir kavram var yahu.

Tarafların fikir ayrılığına düştükleri konuların ortak kesişme noktaları yani herkesin hem fikir olduğu müşterekler.

Bunlardan biri de şu anda yeni gerilimlere hiç ihtiyacımız olmadığı.

Eğer çivi çiviyi söker gerilim de gerile gerile geriler diye düşünülüyorsa bence çok yanılınıyor demektir.

Gerile gerile o gerilen her neyse mutlaka bir yerlerinden kopar.

Bilmem kaç kişi hatırlıyor ?

Hani adına ‘sağ duyu’denilen çok önemli bir hasletimiz vardı bizim.

Bel altı vuruşları reddeden,hiç anlaşamasa da karşısındakinin hukukunu koruyan, bir adım atmadan bin düşünen hallerimiz.

Ne oldu onlara?

Bu kadar yanlıştan doğru çıkarmanın beyhude çabası içerinde birbirimizin gözünü oyarken görünmez mi oldular?

Lafı çok ta uzatmaya gerek yok aslında.

Franz Kafka,

 ‘‘ Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde yürünmek değil de insanı çelmelemek içindir sanki.’’ Demiş.

Galiba boşuna da dememiş.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.