Başbakan Yardımcısı Türkeş, Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjen’i kabul etti
Başbakan Yardımcısı Türkeş, Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjen’i kabul etti
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjen’i kabul etti. Semjen, "1. Dünya Savaşının sonunda topraklarımızın 3’te 2’sini ve nüfusumuzun da yarısını kaybettik. Bizim de bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz...
Haber Giriş Tarihi: 06.10.2016 12:17
Haber Güncellenme Tarihi: 06.10.2016 12:17
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjen’i kabul etti. Semjen, "1. Dünya Savaşının sonunda topraklarımızın 3’te 2’sini ve nüfusumuzun da yarısını kaybettik. Bizim de bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz olsaydı sonuç böyle olmazdı" dedi. Macaristan ile iyi ilişkiler içinde olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını kaydeden Türkeş, "Türkiye’de 15 Temmuz’da talihsiz bir darbe girişimi ile muhatap olduk. Bunun kapsamı ve bağı olan insanların adedi çok fazla olduğu için zaman zaman Batı’daki dostlarımıza anlatmakta zorluk çektik. Ama Macaristan Dışişleri Bakanını göndererek destek ve kardeşlik mesajlarını çok kısa bir zamanda verdi. Bunu da memnuniyetle karşıladık. Bu anlamda Macar devletinin gösterdiği hassasiyet ve dayanışmaya teşekkür ederim" diye konuştu. Irak Meclisi’nin kararı ile ilgili sorulan bir soruya ise Türkeş, "Onunla ilgili cevap verildi. Numan Bey’in açıklaması yeterlidir. Hükümette birden fazla farklı ses çıkmaz" yanıtını verdi. Macaristan Başbakan Yardımcısı Semjen ise, "Macaristan’da iki büyük halk topluluğu var, Macar olmakla birlikte Macaristan sınırları dışında yaşayan. 1. Dünya Savaşının sonunda topraklarımızın 3’te 2’sini ve nüfusumuzun da yarısını kaybettik. Bizim de bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz olsaydı sonuç böyle olmazdı" ifadelerini kullandı. Macaristan’ın dostlarının yanında olduğuna dikkat çeken Semjen, şöyle devam etti: "Halk tarafından demokratik yollarla seçilmiş meşru hükümetin yanındayız. Bazı batılı ülkeler, ahlaki bazı gerekçelerle bizlere ders verme eğilimdeler. Kendi ülkelerinin sorunlarını ve Brüksel’deki sorunları çözecekleri yerde başkalarına ders vermeye çalışıyorlar. Türkiye bize her zaman için güvenebilir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjen’i kabul etti
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Macaristan Başbakan Yardımcısı Zsolt Semjen’i kabul etti. Semjen, "1. Dünya Savaşının sonunda topraklarımızın 3’te 2’sini ve nüfusumuzun da yarısını kaybettik. Bizim de bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz...
Macaristan ile iyi ilişkiler içinde olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını kaydeden Türkeş, "Türkiye’de 15 Temmuz’da talihsiz bir darbe girişimi ile muhatap olduk. Bunun kapsamı ve bağı olan insanların adedi çok fazla olduğu için zaman zaman Batı’daki dostlarımıza anlatmakta zorluk çektik. Ama Macaristan Dışişleri Bakanını göndererek destek ve kardeşlik mesajlarını çok kısa bir zamanda verdi. Bunu da memnuniyetle karşıladık. Bu anlamda Macar devletinin gösterdiği hassasiyet ve dayanışmaya teşekkür ederim" diye konuştu.
Irak Meclisi’nin kararı ile ilgili sorulan bir soruya ise Türkeş, "Onunla ilgili cevap verildi. Numan Bey’in açıklaması yeterlidir. Hükümette birden fazla farklı ses çıkmaz" yanıtını verdi.
Macaristan Başbakan Yardımcısı Semjen ise, "Macaristan’da iki büyük halk topluluğu var, Macar olmakla birlikte Macaristan sınırları dışında yaşayan. 1. Dünya Savaşının sonunda topraklarımızın 3’te 2’sini ve nüfusumuzun da yarısını kaybettik. Bizim de bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz olsaydı sonuç böyle olmazdı" ifadelerini kullandı.
Macaristan’ın dostlarının yanında olduğuna dikkat çeken Semjen, şöyle devam etti:
"Halk tarafından demokratik yollarla seçilmiş meşru hükümetin yanındayız. Bazı batılı ülkeler, ahlaki bazı gerekçelerle bizlere ders verme eğilimdeler. Kendi ülkelerinin sorunlarını ve Brüksel’deki sorunları çözecekleri yerde başkalarına ders vermeye çalışıyorlar. Türkiye bize her zaman için güvenebilir."
En Çok Okunan Haberler