Bu sezon farklı bir sezon, bundan öncekilerin hiçbirine benzemiyor. Kovid-19 gölgesindeki hızlandırılmış bu ligde kaliteli kadrolar değil, gençlerle takviye edilen ekipler ön plana çıkmaya başladı.

Ligin en düşük yaş ortalamalarına sahip Menemen (22.8), Bursaspor (23.8), Altınordu  (24.3), İstanbulspor (25.3) ikinci yarıda büyük bir olasılıkla kilit takımlar olacak. Hedefli ekiplerin bu rakiplerle oynayacakları karşılaşmaların sonuçları ligin seyir defterinde çok önemli bir faktör olarak rol oynayacak kanısındayım..

Özetle; sezon sonunda gençliğin dinamizmi ile mücadele eden, kadro derinliğini artıran takımlar öne çıkacak.

Ne var ki; Bursaspor kadrosunda gençlik ve dinamizm var ama derinlik yok! Sakatlık, cezalı, hafta arasına sıkışan maç trafiğinin getirisiyle yorgunluk düşünülürse sıkıntı yaşanır mı, göreceğiz...

Giderek kısalmaya başlanın maratonun bundan sonraki etaplarında artık kolay maç yok. Her takım gücünü biliyor, rakibi analiz ediyor ve olabildiğince önlemler alarak, planlayarak sahaya çıkıyor...

Bursaspor’un ikinci yarıda ki Adanademir start karşılaşması işte tam da böyle planlı bir maçın tipik örneği olarak oynandı. Yeşil Beyazlı konuk ekip son 4 maçta aldığı 10 puanın özgüveniyle cesurca oynadı.

Teknik direktör Mustafa Er, tüm oyuncularına pres görevi vermiş, topu kazanıp kontralar yakalayarak golü bulma planları yapmıştı. Doğrusu oyunun büyük bir bölümünde başarıyla uyguladılar bunu. Kontraya çabuk çıkıp, üç kez net gol pozisyonuna girdiler, ikisini gole tahvil ettiler...

Futbolda topa sahip olmanın eskisi kadar öneminin kalmadığını da görüyoruz… Adana’daki oyunda başta topla oynama yüzdesi (60-40) olmak üzeri bütün veriler ev sahibinden yanaydı ama maç sonunda tabela Bursaspor’u gösteriyordu.

Bursaspor, yüksek temponun takımı... Hızlı ve çabuk oynayamadıkları maçlarda hele rakip savunma ağırlıklı olarak mücadele ediyorsa top kayıpları çoğalıyor. Hücumda pas iletişimini de pozisyonları da kaybediyorlar. Burak Altıparmak ile Emirhan’ın hücuma katılmasına rağmen Tuğbey Akgün, Ozan İsmail Koç ya da Kerem Şen kalabalık içinde topu tutamayınca, Ali Akman’a verimli paslar atamadıklarından oyunda etkisiz görünüm sergiliyorlar.

Aykut Özer, korona sonrası formda, etkin ve verimli bir eleman olarak takıma döndü, ikili mücadelelerde başarılı. Kademe anlayışı kusursuza yakın. Frikiklerdeki başarısı da malum... Oyun kuruluşlarında sorumluluk alması bir diğer artısı.

Lakin geriden bu kadar uzun topa ne gerek var? Pas yaparak rakip sahaya geçmek Bursaspor için daha makbul. Zira kenarlarda Burak Kapacak ve İsmail Çokçalış gibi topla süratli iki sprinter var. İkisi de adam eksiltmede çoğu kanat oyuncusuna açık ara yapar. Bu ikilinin bu kadar az topla buluşması futbola günah.

Ver topu ayaklarına sonra da seyret, bak neler olacak!