Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gemlik neden deniz kenti olamıyor?

Yazının Giriş Tarihi: 11.05.2014 11:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.05.2014 11:35


İnsanlık tarihi boyunca, bünyesinde deniz barındıran kentler hep ayrıcalıklı olmuştur. İnsanoğlu, yaradılışı gereği suya olan fiziki ve ruhi ihtiyacından dolayı imkanlar elveriyorsa bu coğrafi özelliklere haiz yerlerde şehirler kurmuş, buralarda kök salmıştır.

Sokakları denize çıkan kentler, bünyesinde barındırdığı insanlara, iklimsel özellikleri ve dinlendiren tabiatlarını sunmanın yanı sıra, ticarette de gelişme imkanı tanıyarak refah da sağlamıştır.

Çok şükür ki, güzel Bursa’mızın kent merkezinde deniz olmasa da, ilçelerimiz üzerinden mavi sulara erişiyoruz. Şehir atmosferinden bunalıp deniz havası almak istediğimizde, yakınlığından dolayı ilk tercihimiz Mudanya ve Gemlik oluyor. Hepimizin yıllardır dile getirdiği gibi, ilçe merkezi bazında Mudanya hep daha bir sahil ilçesi olmuş, Gemlik ise hep serzenişlerimizde yer almıştır. Deniz taşımacılığında Bursa’nın rakipsiz liman kenti olan Gemlik, maalesef beşeri noktada denizden gerektiği gibi istifade edemiyor.

 

Gemlik’in küçük dokunuşlara ihtiyacı var

Özellikle hızlı büyüme ve çarpık yapılaşmanın yıkıcı gücünden deniz kenarındaki ilçelerimizin de nasibini aldığı gerçeği tüm çıplaklığıyla ortada. Bu yüzden bu sıkışık yapı içerisinde bir şeyler yapmanın zorluğunun da farkındayım ama dünyada ve ülkemizde bazen küçük dokunuşların bile nasıl etkili olduğunu gördüğümüz çok sayıda örnek şehircilik çalışmaları da var.

Gemlik’in sahip olduğu uzun sahil şeridi nasıl olur da sadece kuru bir yürüyüş yolu olarak kalır? Böyle bıraktığınız sürece, her nefeste iyot kokusunu içinize çekerek yürüdüğünüz o yolda, çekirdek kabuklarına basarak ilerlemeniz de kaçınılmaz oluyor. Bom boş ve kontrol edilemeyen bir sahil şeridi! Burada mutlaka yeni ve akılcı düzenlemelere ihtiyaç var ama geçtiğimiz günlerde şahit olduğum bir hadise, bu ihtiyacın giderilmesi noktasındaki beklentimin beyhude olduğunu düşündürdü bana.

 

Salaş mekanların cazibesi

Söz konusu deniz olunca, sahildeki yaşam alanları ayrı bir önemli kazanıyor. Bu sağlanamadığı sürece sadece boş bir kıyı şeridinin yeterince ilgi görme şansı yok. Bir ilçe, deniz kenti olmak istiyorsa mutlaka insanlara, o masmavi sulara bakarken yapabileceği aktiviteler, yeme içme alanları, hoşça vakit geçirebilecekleri bölümleri sunmak zorunda.

Deniz kıyısındaki kent, ilçe veya kasabaların vazgeçilmez unsurlarından birisi de salaş mekânlar. Hemen deniz kıyısına atılmış birkaç masa ve sandalyeden oluşan balıkçılar, kıyıya demirlemiş kayıklarda satılan balık ekmek...

İstanbul Eminönü’ndeki balık ekmek satan kayıkların turistler tarafından bile ne kadar ilgi gördüğü, her gün binlerce kişinin orada neredeyse diz dize kıvamındaki sıkış tepiş ortamda balık ekmek yemek için yarıştığı, ayakta sıra beklediği ve orada günlük ne kadar yüksek bir ticari hacmin oluştuğu da aşikâr.

 

Gemlik’te balıkçı olmak

Hal böyleyken geçtiğimiz yıllarda Orhangazi’de yapılan yanlışlık bu kez Gemlik’te tekrar ediliyor. Orhangazi’de terminalin arkasında yer alan balıkçılar çarşısı, sadece balık yemek için Bursa’dan gidilen özel bir yerdi. Yanlış bir karar ile burası kapatıldı ve bu özelliği ortadan kaldırıldı. Gemlik’te ise, Büyükşehir Belediyesi’nin örnek sosyal tesislerinden Atatepe ile ilçe merkezinde yer alan restoranların dışında birkaç balıkçının yer aldığı açık havada balık yenilen salaş mekanlar vardı. Çay bahçelerinin bitimindeki küçük bir alanda konuşlanan ve yıllardır bu özelliğini sürdüren balıkçılar buradan çıkarıldı.

Bu güzellik bitti derken, bu kez iki balıkçı aynı alanın biraz daha güneyinde eski bir otelin arazisinde resmi izin alarak barakadan bozma bir alan oluşturdu ancak ne yazık ki Gemlik Belediyesi balıkçılara sadece tezgahtan balık satma izni verdi ve balık pişirmelerini yasakladı.

 

Bursa’dan kalkıp özellikle bu tür mekanlara balık yemeğe giden bizlerin, ilçe halkının ve özellikle de balıkçıların itirazıyla karşılandı bu karar. Belediye bu kararında dirense de balıkçılar sadece 2 masa koyarak balık pişirip servis etmeye devam ediyor fakat iki de bir baskına gelen zabıta, her seferinde balıkçı esnafına 90 TL ceza yazıyor. Tam da bu noktada el insaf diyoruz! Zaten gün boyu masaya servis ettiği balıktan 50-300 TL arası ciro (kâr değil) yapması mümkün olan insanlara 90 TL ceza yazmak insafsızlık.

 

Polis ile baskına giden zabıta

İki hafta önce pazar günü, çocuklara çok cazip gelen deniz kenarında balık yeme fikri ile Gemlik’teki bu alana gittim. Arabadan iner inmez gördüğüm manzara ise, bir polis minibüsü eşliğinde balıkçılara baskın yapan Gemlik Belediye Zabıtası idi. Zabıta, masaları kaldırmasını söylediği esnafa yine 90 TL cezayı yazmış gidiyordu. Öncelikle kendi ilçesinde faaliyet gösteren, üstelik hiçbir fiziki direniş göstermeyen esnafa polis eşliğinde baskın görüntüsü hiç hoş değildi. Sonrasında yaşanılanlarsa daha da feciydi.

 

Çocukları arabadan indirdikten sonra zabıtalara dönerek, sırf burada çocuklarla balık yemek için 40 km yol geldiğimizi belirtip, bu uygulamanın yanlış olduğunu belirttiğimde uzun boylu ve bıyıklı olan zabıta görevlisi, oturup balık yiyebileceğimizi belirterek, balıkçıya bizden sonra masaları kaldırmasını söyledi. Bu uygulamanın karar merciini ve sebebini sorduğumda ise, “Benim kararım, cezayı ben kestim. Sen otur yemeğini ye, gerisine karışma” şeklinde saygısız bir üslupla karşılaşınca, gazeteci olduğumu ve kamu adına bu sorgulamayı yapabileceğimi söyledim. Aldığım cevap ise, “Gazeteciysen yaz, avukatlık yapma” oldu. Üstelik bu küstah tavırlar polisin önünde gerçekleşiyor, zaten araya giren polisler sayesinde bu zabıta memuru aracına binerek uzaklaşıyordu.

 

Bu manzarada eleştirilecek çok husus var ama sadece şunu söylemekle yetineceğim; Gemlik Belediye Başkanı Sayın Refik Yılmaz, ilçe esnafıyla kavgalı, esnafa polis baskınıyla zabıta gönderen bir başkanlık yaklaşımı benim kanaatimce Ak Parti belediyeciliği anlayışıyla örtüşmüyor. Sadece iki masaya pişmiş balık servisi yapan balıkçı esnafını bu kadar sıkmaya ne gerek var? İnsanlar böylesi salaş mekânları seviyor, ne olur onlara da bir alan ayırsanız. Olmadı müsaade edin İstanbul’daki gibi kayıklarla bu işi yapsınlar. Bizler de Gemlik’e geldiğimizde denizle ve balıkla buluşmanın keyfini çıkaralım. Çok mu şey istiyorum?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.