Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gel ayı ye beni

Yazının Giriş Tarihi: 15.06.2021 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.06.2021 00:05

İlginç ülkeyiz vesselam;

Başımıza gelebilecek her türlü musibeti önceden saptayabiliyoruz da,iş o musibetler gerçekleşmesin diye önlem almaya gelince havaya bakıp ıslık çalıyoruz.

Elbette hepimiz böyleyiz diye bir genelleme yapamam ama siyasetinden, bilimine, sporundan, sağlığına hayatımıza dair ne varsa hepsinde ortaya çıkması kuvvetle muhtemel sorunları ciddiye almayanlarımızın alanlarımızdan kat be kat çok oldukları da bir gerçek.

Durumun en vahim tarafı da bu musibetleri çok önceden fark edip toplumu uyarmaya çalışanları çeşitli sıfatlarla ya yargılıyoruz ya da hiç birini kaale almıyoruz.

Ta ki bir gün tüm uyarıların gerçekleşmesine, yaşamlarımızda yeni yeni cepheler açılmasına, toplumca maddi manevi tazmin edilemez bedeller ödemeye başlayana kadar.

Uyarı sahiplerine ancak o zaman ‘Haklılarmış’ diyoruz da dediğimiz an iş işten çoktan geçmiş oluyor genellikle.

Oysa olumsuzluk olarak nitelendirdiğimiz ne varsa mutlak suretle oluşmadan önce oluşacağına dair sinyaller veriyor.

Hepsinin kendine göre bir erken uyarı sistemi var; yani hiç biri anlık çıkmıyor ortaya.

Çıkanlarının da çok önceden saptanabilecek tetikleyenleri var; inanmayan kıyılarımıza bulaşan salyaların tetikleyici nedenlerine bir baksın ki bu başımıza geleceğini yıllar öncesinden gayet iyi bildiğimiz ama önlenmesi konusunda elle tutulur hiçbir önlem almadığımız o musibetlerin sadece bir tanesi.

Ez cümle bilime ve bilim insanlarına mesafeli duruşumuz, önlenebilir tehditler ile aramızda ki mesafeyi kısaltmaya devam ediyor, devam da edecek gibi görünüyor.

Doğal ya da yapay felaketlere karşı olan umursamaz tavrımızdan vazgeçmemiz gerekliği ise hepimizin bildiği bir sır olarak kalıyor aramızda.

Başımıza gelenleri geleceklerini bile bile ciddiye almamak hatta etkilerinin daha da yıkıcı sonuçlara ulaşmasına çanak tutacak uygulamalara girişmenin ödediğimizin bedellerin en büyük sorumlusu olduğunu anlamamız da…

Hayatın şakası yok.

Dolayısı ile de pardonu da yok.

Son günlerde aile büyüklerimin sözlerini sıkça kullanır oldum ama  yazıyı bu defa da rahmetli annemin bir sözü ile noktalamazsam içimde uhde kalır.

Meleğim ön görülebilir riskler karşısında umursamaz tavır takınıldığı ve önlem alınmadığı durumlar da

‘Gel ayı ye beni’ derdi.

Ben de her defasında ‘Gelmesin o ayı yemesin bizi’ bizi diye içimden geçirirdim.

Tıpkı şimdi içimden geçirdiğim gibi…

Annem uzun yıllardır yok ama tehlikeyi betimlediği o soyut ayı hala orada tam karşımızda.

Kıpkırmızı gözleri,iri gövdesi ve kocaman pençeleri ile bize bakıyor.

Kulaklarını dikmiş

‘Gel ayı ye bizi’ dememizi bekliyor.

Ve ne yazık ki biz, kendimizi onun menüsünden bir türlü çıkartamıyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.