Sonda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim: Fenerbahçe, hücum hızını arttırmak zorunda. Adeta, kordon boyunda gezintiye çıkmış gibi yavaş oynadı Fenerbahçe, maç boyunca. Rakip savunmayı (hoş Antwerp’in defans hattı da nerdeyse hiç ileri çıkmadı) dengesiz yakalamak için çabası olmadı Sarı-Lacivert’li oyuncuların. Bu kadar yavaş oynamanın mantığını anlayamadım açıkçası.
Sezon başından beri, geriye düştüğü hiçbir maçı çeviremeyen Fenerbahçe, maça gol yiyerek başladı. Samatta’nın, hafif ofsayt ve intikam kokan, şok golü sonrası bireysel çabalarla pozisyon bulmaya çalıştı temsilcimiz. Sarı- Lacivert’li takım, adeta bir çağlayan gibi akacağı yerde, usul usul akan bir dere gibi sakin oynadı… Valencia, beraberlik golünü atsa da, yavaş hücum etmeyi sürdürdü Fenerbahçe. Skor dengelenince, Fenerbahçe de biraz hareketlenir gibi oldu. Bu hareketlilik pozisyon olarak meyve verdi. Ceza sahası çizgisi üzerinde Valencia’nın biçilmesine, maçın VAR hakemi müdahale etti. ‘Panenka Penaltısı’ fantezisi yapmak isteyen Valencia, topu üst direğe nişanlayınca, Antwerp ‘ün direnci arttı. Devre biterken, Valencia istekli oyunun karşılığını yine penaltı olarak aldı. ‘Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer’ sözü misali, garanti bir vuruşla doublesini yaptı Valencia. İkinci yarının ilk on beş dakikası, Fenerbahçe önde oynarmış gibi gözükse de, pozisyon anlamında varlık gösteremedi. Antwerp, çokta sıkı olmayan baskıyı kırıp, kornerden golü de bulunca, iyice kapandı. Bu dakika sonrası Fenerbahçe, maçı koparabilmek adına, futbolun doğrularını yapamadı. Sanki beraberlik kendisine yetiyormuş gibi yavaş oynadı Kanarya. Halbuki; bu maçı kazansa, gruptan çıkma şansı daha da fazla olacaktı. Grup maçlarının bitimine üç hafta kala, hâlâ iki puan da olan Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’ne devam edebilme adına, ayağına kadar gelen fırsatı tepti.
Vitor Pereira, oyuncu değişikliklerinde acaba, niçin takımın tüm iskeleti ile oynadı? Ne umdu da ne bulamadı? Fenerbahçe’li taraftarlar yine beni linç edecekler ama, araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uğur TEMEL
FIRSAT NASIL TEPİLİR?
Sonda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim: Fenerbahçe, hücum hızını arttırmak zorunda. Adeta, kordon boyunda gezintiye çıkmış gibi yavaş oynadı Fenerbahçe, maç boyunca. Rakip savunmayı (hoş Antwerp’in defans hattı da nerdeyse hiç ileri çıkmadı) dengesiz yakalamak için çabası olmadı Sarı-Lacivert’li oyuncuların. Bu kadar yavaş oynamanın mantığını anlayamadım açıkçası.
Sezon başından beri, geriye düştüğü hiçbir maçı çeviremeyen Fenerbahçe, maça gol yiyerek başladı. Samatta’nın, hafif ofsayt ve intikam kokan, şok golü sonrası bireysel çabalarla pozisyon bulmaya çalıştı temsilcimiz. Sarı- Lacivert’li takım, adeta bir çağlayan gibi akacağı yerde, usul usul akan bir dere gibi sakin oynadı… Valencia, beraberlik golünü atsa da, yavaş hücum etmeyi sürdürdü Fenerbahçe. Skor dengelenince, Fenerbahçe de biraz hareketlenir gibi oldu. Bu hareketlilik pozisyon olarak meyve verdi. Ceza sahası çizgisi üzerinde Valencia’nın biçilmesine, maçın VAR hakemi müdahale etti. ‘Panenka Penaltısı’ fantezisi yapmak isteyen Valencia, topu üst direğe nişanlayınca, Antwerp ‘ün direnci arttı. Devre biterken, Valencia istekli oyunun karşılığını yine penaltı olarak aldı. ‘Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer’ sözü misali, garanti bir vuruşla doublesini yaptı Valencia. İkinci yarının ilk on beş dakikası, Fenerbahçe önde oynarmış gibi gözükse de, pozisyon anlamında varlık gösteremedi. Antwerp, çokta sıkı olmayan baskıyı kırıp, kornerden golü de bulunca, iyice kapandı. Bu dakika sonrası Fenerbahçe, maçı koparabilmek adına, futbolun doğrularını yapamadı. Sanki beraberlik kendisine yetiyormuş gibi yavaş oynadı Kanarya. Halbuki; bu maçı kazansa, gruptan çıkma şansı daha da fazla olacaktı. Grup maçlarının bitimine üç hafta kala, hâlâ iki puan da olan Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’ne devam edebilme adına, ayağına kadar gelen fırsatı tepti.
Vitor Pereira, oyuncu değişikliklerinde acaba, niçin takımın tüm iskeleti ile oynadı? Ne umdu da ne bulamadı? Fenerbahçe’li taraftarlar yine beni linç edecekler ama, araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur…